21 Ekim 2012 Pazar

San Francisco'ya gidiş

Mayısın 15ine lufthansadan frankfurt aktarmalı san francisco biletinide ucuzdan kapatınca yolculuga hazırdım.
 Gel gör ki başka bi problem çıktı.

Alamanya transit vizesi.
 Şimdi bu konu hakkında kimsenin bişey bildigi yok.Genel kanı türk vatandaşlarından transit vizesi istendigi yönünde.Ama frankfurt havaalanı devasa oldugundan dolayı ve pasaport kontrolüne giremeden hiçbir şekilde havaalanından çıkamadigindan dolayı vize istemediklerini tecrübe ettim bizzat.Mesela münihte istiyorlar.

 Burda ilginç bir durum var,gemicilere özel bir bilet kesildiginden dolayı check in'de kontrata bakiyorlar.Atatürk havaalanında da aynı şey oldu,frankfurttada.O bakımdan o kontratın el bagajında taşınması elzem,yoksa şutluyolar.

 Lufthansayi beğendim aslında,yemekler güzel,acil çıkış kapısının hemen orada koltugum oldugundan dolayı bacaklarıda uzatıp direk tv izlemeye girişmiştim.Yandaki 60 yaşlarındaki iki alman teyzenin benden iyi ingilizce konuşması ayri bir dumur kaynagı olmuştu yolculuk boyunca gerçi.
 Uçakla amarigaya her gidişte i94 adı verilen bir form dagitiliyor,gümrük formuyla beraber.Bunların doldurup i94ü pasaport polisine,gümrügüde havaalanından çıkarken başka bir polise vermek gerekiyor.Gümrüge bakmiyorlar bile.


 I-94 formu böyle bişey.Pasaport kontrolünde polis alt kısmı yırtar ve size verir.Seyahat boyunca saklanması zorunludur bunun.Arkalı önlü kendisi,ön sayfasının doldurulması gerekiyor en alt kısım hariç

 Gel görki gemiciler için olay farklı.

ABDye C1-D vizesi ile ilk girişte pasaport polisiyle çok muhatap olmuyorsunuz aslında.Kontrata bakip i-94 formunu yırttıktan sonra göçmenlik bürosuna gönderiyor sizi.
 Gel gör ki göçmenlik bürosu bilimum pakistanlı,vietnamlı,hint falan sürüyle tiple kaynıyor,ileride de 2-3 tane zenci polis sigaralarini kahvelerini içip alfabetik sırayla çagiriyorlar pasaport sahiplerini.En aşagı 2 saat beklemiştim burada,beni almaya gelen ilkokul arkadaşım basip gitmişti o derece.
 Sıra geldi,ekstra birkaç bilgi daha istediler,pasaporta damga vurup yolladılar bavulu almaya.

Tabi 2 saat geçince ben kıllanmıştım ama lufthansa bu işi bildiginden dolayı bavulları bi tarafa koymuş,önünede görevli birini yerleştirmişti ama havaalanından çıkış bu kadar kolay olmayacaktı tabi.

 Bavulu alip tam çıkarken tek bir polis pasaportlara tekrar bakip ekstra kontrole veya dışarı doğru yönlendiriyodu insanları.Tabi laciverti görünce *sen bi gel* dedi öbür tarafa.Şaşırdım mı?
 Şaşırmadım.
Bavulu xrayden geçirip içini açıp tamamen inceledikten sonra saldılar.Gel gör ki hiçbi alman pasaportu sahibi bunları yaşamadı.Burdan *ekonomimiz süper,bölgesel güç olduk* bıdı bıdı diyenlere sevgilerimi yolluyorum.
 Herneyse,havaalanından çıkınca arkadaşım geri gelmişti zaten,ufak bir şehir turu yaptırıp kebapçıya gittikten sonra otelime yerleştim.Oda eşek kadar geniş ve king size yataklıydı tabi,şirketimi de öptüm buradan zaten.

 Sonraki gün sabah gemiye gidecektim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder