12 Kasım 2013 Salı

Nooldu ne bitti,yeni şirket falan,evet tekrar yeni şirket.

 Daha önce yazdığım gibi,bu aralar baya bişeyler oluyo,tam kesinleşmediğinden yazmadım.Şimdi kesinleşti,bakalım ne olmuş.

 Bilindiği üzere bu dallama italyanlarla işimi ağustos sonu bitirip,direk litvanyaya gitmiştim.Lakin bize özgü bir şekilde götü sağlama almadan gitmedim.

 Bu heriflerden baya baya sıkıldığımdan dolayı,başka şirket bakınırken,harding brothers aklıma geldi.Bi bakayım ne oluyo ne bitiyor diye.

 Bizim sektörde gemilerdeki mağazaları 4 şirket yönetiyor.İlki starboard -ki ilk şirketim bu-,ikincisi MSC kendi gemilerindeki mağazaları kendisi yönetmekte,üçüncüsü Harding Brothers -genelde ingiliz ve avustralya gemileri var-,öbürüde Princess Cruise line-bunlarda kendi gemilerinde kendi mağazalarını yönetiyo-.

 Şimdi burada anlaşılması gereken fark,Starboard ile Harding Brothers'in gemi şirketleriyle *kar ortaklığı* tarzı bir anlaşma yapıp,mağazalara kendi elemanlarını göndermesi(bunu yazdım zaten daha önce).Diğer söylediğim şirketlerde direk o şirketin elemanısınız.

 Bunlar aklıma yattı ama içeriden bilgi almam gerekiyodu.Ne oldu?

Starboardda çalışırken tanıştığım ingiliz arkadaşlara mesaj attım *hacı tanıdığınız var mı* diye.Kafa hatunlardan birisi *ben T&D manageri gerçek hayattan tanıyorum* diyince,içerden elemanımızı bulmuş olduk.

 Sonra öğrendim ki,eski müdür yardımcım da bu elemanı tanıyomuş.Vay babasını.

T&D Manager:Şirkette elemanların eğitiminden sorumlu kişiye denir.

 Bu elemana mail attim,o da gerekli kişilere yönlendirince,direk içeriden CV'yi yollamış bulunduk.Aradaki fark,online başvurunca sana geri dönmeleri 2 haftayı bulurken,bu adama direk CV'yi yolladım,o da ilgili kişinin masasının üstüne bırakmış bulundu.

Eylülde de başvurduğum pozisyon(jewellery specialist -yaaani mücevheratçı-)la ilgilenen hintli elemanla telefondan iş görüşmesi yapmış bulundum hayatımda ilk defa.

 Buradaki sıkıntı şu:
Telefonda iş görüşmesi yapmak başlı başına sıkıntı,vücut dili kullanamıyosun.Vurgu daha da önem taşıyor.
Hintli denilen kişilerin aksanı malum.Hoş bu eleman düzgündü,gerçi 1-2 sorusunu hakkaten anlamadım.
 Şaka bi yana,daha Türk işverenle iş görüşmesi yapmadan,Bir adet amarigalı,bir adet İtalyan ve bir adet ingilizimsi hintliyle iş görüşmesi yapıp,alayını geçmiş bulundum.Eğer düşünürsek,bir Türk işverenle görüşmede acayip çuvallayabilirim ciddi ciddi(bkz.anglosakson-ortadoğu kültür farklılığı).

 Sonuç olarak,Starboarddayken ki müdürümden aldığım mücevherat eğitimi işi almamı sağladı denilebilir.GIA denilen bu kurumun verdiği eğitim argo tabirle ağır ta...klı olup,sertifika da vermekte(bi ara gidip almak lazım).

 GIA=Gemologist Institution of America(Amerikan taşçılar Enstitüsü olarak çevirilebilir)

İşi de istediğim pozisyonda aldım zaten.

 İşi aldıktan sonra *offer letter* dediğimiz,resmi bir evrak geliyor(elemanın adı bu,işi aldığı pozisyon bu,vs. tarzı bilgiler yazıyor),bu evrakta yapılması gereken şeyler yazmakta.Onlarda şöyle:

1)Önceki işverenden 2 tane referans mektubu yollanacak.Ben önceki performans kayıtlarını yolladım.
2)C1D vizesi alınacak.Bunun için gereken belgeler veriliyor ama bende vardı zaten.
3)ENG1 sağlık raporu almak lazımdı,onu anlatıcam.
4)MCV vizesi denilen,3 sene geçerli Avustralya gemici vizesi almak lazım.Buna online başvurabiliyorsunuz ve onaylanması 3 gün sürüyor.Lakin benimki 1 ay sürdü,kontrat vs. istedikleri için.Mail atınca cevap vermeleri 2 hafta sürüyor mesela.Vize Pasaport numarasına kayıtlı olduğu için pasaporta vize basılmıyor(isteyen 70 dolar verip bastırabilir).Bu vize avustralyaya uçakla girmeye yaramiyor.Sadece Avustralyaya gemi ile gelebilirsiniz ve gemiden çıkışta havaalanına gidip ülkeden çıkabilirsiniz.Ülkede max. 5 gün kalınabilir.
5)STCW belgeleri.Bu belgeler türkiyeden gemiadamı cüzdanı alan herkeste mevcut zaten.

 Yani yapmam gereken tek şey sağlık raporu almaktı.İş burada zaten garip bi hal aldı.Daha önce yazdığım,AB üyesi olmamamız bu süreci tabiri caizse bok etti.

 Şimdi istenilen sağlık raporu(ENG1 diye geçiyor) İngiltere denizcilik bakanlığının tanıdığı cinsten özel bir sağlık raporu olmak zorunda.Eğer AB ülkesinden alınan gemiadamı cüzdanı var ise,onun sağlık raporu da kabul ediliyor.(tadaaa,battığımız nokta bu işte)

 Eğer öyle bir durum yoksa,Türkiyeye yakın sadece 3 yer bu raporu vermekte:
-İran
-Palma
-Nice

 İrandaki doktor cevap vermedi,Palma zaten turistik bi ada olduğu için ve uçak fiyatları tavan olduğundan dolayı Nice'ye gidiverdim.
 Doktoru arayıp randevu aldıktan sonra tabe.Garip bi şekilde ingilizce konuşuyodu,bak sen şu allahın işine.Elin fransızını görüyomusun?

 Ha bu arada bu sağlık raporunu Bangladeşten,Trinidad ve Tobagodan,Filipinlerden falan alabilirsiniz ama Türkiyeden alamazsınız(hani ülke çok gelişti falan diyolar ya,söyliyim dedim,lafımı sokiyim bu arada).

 Sonuçta Niceye gidiverdik.Burada *god bless 1 yıllık schengen vizesi* diyoruz.

Doktor da garip çıktı zaten.Allahın manyağı 80 ihtilalini görmüş,turistken gelmiş,zor kaçmış kadın ülkeden,30 seneden sonra ilk defa gelmiş *Türkiye çok gelişmiş yaaae* diyo.Gökdelenle gelişme olsaydı,ohooo.

 Konudan sapmayalım,

Sağlık raporundan sonra gereken belgeleri  şirkete yolladım,kendilerinin benim adıma İngiltere gemiadamı cüzdanına başvurmaları gerekiyodu.

 Cüzdanın ücreti 40 poundmuş(şirket ödedi).Kendi vatandaşından 200 lira alan devlete duyurulur.Arada lafımı sokmadan geçmeyeyim.

 Aynı şekilde cüzdanın çıkması 2 hafta süreceğinden dolayı,bu arada Litvanyaya ucuz uçak bileti bulduğumdan dolayı,2 hafta oraya kaçtım.Yine *god bless 1 yıllık schengen* diyoruz.

 Tam memlekete geldiğim gün(aha bugün işte),cüzdan geldi.Hesaba bak birader.

 Şu an ki sıkıntı aynen şöyle:
Gemiye katılmadan önce 1 hafta eğitim görmem lazım Bristolde.Gemiadamı cüzdanı sadece görev için İngiltereye vizesiz giriş sağladığında dolayı,şirketin eğitimin bitiş tarihi ile,gemiye biniş tarihini arka arkaya  ayarlaması gerekecek.

Bu da gidilebilecek gemi sayısını kısıtlamakta.Sadece İngiltereden binebiliyoruz yani şu an.Yoksa adamlar çatır çatır *business visa* istiyor.

 Sonuç olarak bizim işin en kötü tarafına gelmiş bulundum.Beklemek.

Cüzdan afilli ama:


 Googledan çaldım resmi.

 Buna sahip olmak Schengen almayı kolaylaştıracak mı,veya sınırda insan gibi muamele görmemi sağlayacak mı,bekleyip görücez.

 Kontrat gelince yazarım tekrar.

Hadi Ciao.