9 Kasım 2012 Cuma

Warnemünde-Almanya

 Geldik Warnemünde ve Rostock ikilisine.
Bu 2 mekanda almanyada adlarından anlaşılacağı üzere.

 Aslında almanya hiç ilgi duydugum bir ülke değil.Sonuçta türkiyenin ayri bir şehrinden bahsediyoruz(abartmış oldum ama anlayan anladı işte).

 Gemi aslında almanyanın ufak bir tatil kasabası olan warnemünde de duruyor.Toplam bir günümüz oldugundan dolayı warnemündeyi ve baglı oldugu Rostocku gezebildik sloven kankam Urska ile.Burada kendisinin almanca bilmesi de işleri kolaylaştırdı tabi.

 Geminin burada tam 1 gün durmasının sebebi yolcuların berline gidebilmesi.3 saat sürüyor tren.Tabi ki bölgesinin lideri türkiye vatandaşı olarak rostock,warnemünde ve çevredeki birkaç yerden başka bir yere adımımı atamadım.

 Baltık Cruiselarında karaya çıkma değişik bir prosedür aslında.Karayiplerde sadece gemi kimligimizi göstermemiz yeterliyken,baltıklarda pasaportta gerekiyor.Her ülkenin farklı prosedürü var,konumuz almanya oldugunda dolayı onu anlatıcam.

 Almanya için karaya çıktıktan sonra pasaport bankosuna ilerliyosunuz.Önünüzdeki gelişmiş ülke vatandaşlarının çatır çatır ilerledigini görüp gözleriniz dolduktan sonra ay yıldızı görüp tribe girecek olan alman polisiyle diyalogunuz başliyo.
 Dicem,yok öyle bişey.
Pasaportu veriyorsunuz,poliste size bir kagıt veriyor -bu adam sadece bu bölgelerde gezebilir bıdı bıdı- diye.Olay bundan ibaret.Ayni kagıdı sizden başka filipinli,taylandlı,hintli falan süper gelişmiş ülke vatandaşları da aliyo.
 Olay aynen Le havre'deki gibi işliyo yani,parise gidemezsiniz le havreden.Burda da berline veya başka bi yere gidemezsiniz.

 Konumuza geri dönersek
Warnemünde aslında bir doğu almanya şehri olan Rostocka bağlı bir tatil kasabası.Kendisiyle gayet güzel seviştik diyebilirim.Soguk ve baya rüzgarlı olmasına rağmen çok tatlı bi mekan.Yazın 15-20 derece civarinda hava durumu

 Warnemündenin simgesi şu kule oluyor:
 Kule dedigime bakmayın,eski bir deniz feneri işte.

 Kasabanın tam ortasından taa rostocka giden bir nehir var.Bütün olay bu nehrin çevresinde geçiyo işte.Bardır,lokantanın vs. hepsi bu çevrede




  Kasabada 2 tane kebapçı var,söylemeden geçmeyeyim(çok şaşırdınız dimi?).
Ayrica sürüyle alman sosislisiydi,xxl burgerdi vs yapan mekanlar var.XXL burgeri çok sevdim ama.Birde efsanevi krep yapan bir mekan var,kendisine hastayım.

 Burdaki kumsallardan baltık denizine girebilirsiniz,ama tavsiye etmem inanılmaz rüzgar+soguk.
   Uzakta yeni deniz feneri görülebilir.

Bunun dışında biz gittigimiz zaman yarışma tarzi bişey vardı.Hansa şehirlerinin kumdan modellerini yapiyorlardi.

  Mesela bu Kaunas

  Bunun dışında warnemündenin gemi personeli için önemi bünyesinde bulundurdugu orta büyüklükteki süpermarketteki çikolatalardır.Her gelişimizde filipinliler falan akar buraya,stokları boşaltır ve geri gider.Bu olay Amerikalıların ucuz ürünlere saldırması gibi bişey işte.

 Bunun dışında ana caddede el yapimi çikolatalar yapan bir mekan var.Fiyatlar ucuz ama baya.

Mağaza personeli olarak warnemündenin bizim için önemi bütün gün yiyip,içip,sıçıp,internete girip,yatmak şeklinde.Herşey elinizin altında çünkü.

Warnemündeyi gezmek takriben 1 saat falan sürüyo.Sonra trene binip rostocka doğru akiyoruz.

 Tren istasyonu limanın hemen yanında,buradan hamburga ve berline trenle gidilebilir(3 saat falan her ikiside).Rostock 45 dakika sürüyor.Trenle gitmek istemezseniz,herhangi bir tekneylede gidebiliyosunuz.Eski rota o ama.

  Tam trene binmeden önce trene doğru koşan amerikan bir ailenin muhabbeti efsaneydi ama.Aynen aktarıyorum:
 Genç kız: Koşun koşun treni kaçırıcaz!
 Baba:Nerdeyiz biz?
 Genç kız:Almanya
 Baba: Almanya nerede?

Yorum yapmayi reddediyorum bu muhabbet hakkında.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder