3 Kasım 2012 Cumartesi

Oranjestad,Aruba

Öncelikle şunu söylemem lazım;bazı karayip adalarını tam anlamıyla gezdim,bazılarını gezemedim.Gezdiklerim dağı,tepesi olmayan dümdüz adalardı.Gezemediklerimse volkanik olanlar.Aruba gezebildiklerim arasında.Bisiklet kiralayip en batısından en doğusuna gitmek 1 saat sürüyo çünkü.Karayip adaları arasında favorilerimden oldu kendisi.

 Aruba venezuela'ya çok yakın ve diğer adalar *curacao ve bonaire* ile ABC adalarını oluşturuyorlar.Hollanda krallıgının bir parçası kendisi.Kendi para birimi ve yönetimi var.İçişlerinde bağımsız,dışişlerinde hollandaya bağımlı.Ülkenin yöneticisi hala kraliçe Beatrix olarak gözüküyor.Hollanda Antillerinin bir parçası.

 Nüfus 100.000 civari ve ada çok ufak.Kendi parası olan aruba florini mevcut ama amerikalı turistler yüzünden her yerde ABD doları geçiyor.1 abd doları ise 1.76 aruba florini ediyor ve değişmiyor bu.

 Nüfusun çogu aslında sömürgeciler gelmeden önce adada yaşayan *arawak* kabilesinden geliyor.1 asır boyunca ispanyollar burayı sömürdüğü için belli bir ispanyol nüfusuda var.Avrupalılar ise azınlıkta.

 Tarihi hakkında kısa bir özet geçersem:
-Adada arawak kabilesi yaşiyormuş.Tarihleri isadan önce 1000 yılına kadar gidiyor.
-Amerigo Vespucci 1400lerin sonunda arubayi keşfeder.
-1500den 1600e kadar ispanyollar sömürür.Daha sonra hollandalılara geçer idaresi.
-1900lü yılların başında petrol keşfedilir.Bundan dolayı 2.dünya savaşı yıllarında ittifat kuvvetlerine petrol saglayan en önemli ülkeler arasına girer.
-İkinci dünya savaşından sonra adamlar tam bağımsız olmak için adımlar atmaya başlar.
-1986da ada hollanda antillerinden çıkar ve kendi içişlerinde bağımsız olur.Bi ara tam bağımsız olacaklarda,ne zaman bilinmiyo tabi.

 Ekonominin 3te 1'i turizmle,kalanıda petrol ve vergisiz satış gelirlerinden dönüyor.Ada vergisiz aslında.

 İklim tipik karayipler iklimi.Hava sıcaklıgı 25 derecelerde seyreder ve değişmez,nem fazladır.Kıbrıstan hallice yani.Yaz aylarında yağmur yağar ve fırtına çıkar.Bu yüzden karayip sezonu nisan başlarında biter.

 Bölgesinin lideri Türkiye cumhuriyet vatandaşlarına vize gerekiyor burası için.Geçerli bir Schengen,ABD,Kanada,İrlanda veya İngiltere vizesi sahibi değilseniz tabi.Vizesini Hollanda büyükelçiligi veriyor.Yeşil ve diplomatige vize yok.

 Ben ne yaptim?
Gemiden bisiklet kiralayip başkent oranjestad'dan başlayak en kuzey noktası olan California Lighthouse(denizfeneri)ne kadar gittim.

 Gemiden fotograflar şöyle:






  Görüldüğü üzere adanın en büyük özelligi tipik hollanda mimarisine sahip binaları.Renkli renkli böyle,insanın yiyesi geliyo.
  Hoşgördük.

Avrupadaki gibi limanla şehir merkezi arasında yarim saat yok.Limandan çıkınca şehir merkezinde oluyorsunuz.
  Şehri baştan başa geçen bir cadde var tabi,bu caddenin üzerinde istediginiz herşeyi bulabilirsiniz.
Hard rock cafe dahil buna mesela:
  Neden burada var ama diğer adalarda yok onu anlamadım hala.

Aruba Parlamentosunda 21 milletvekili var:
  Kapıda polis,barikat falan yok tabi.Adamlar halkından korkmuyor.
Amsterdamdaki gibi bir *i love aruba* zımbırtısıda mevcut:
  Ama hakkaten sevilecek bir yer şimdi.Yalan yok.

Arkeoloji müzesi eksik değildi ama:
  Şehirden fotograflarla devam ediyorum:
























 Şehri tam anlamıyla gezmek 1 saat ya aliyor ya almıyor.Sonra adanın kuzeyine gitmek için hazırdım:
  California lighthouse'a gitmek için 45 dakika falan gerekiyor bisikletle.İlk önce hotel bölgesini geçmem gerekiyordu.
 Oranjestaddan dışarı çıktıgınız anda ufak tefek parklar göze çarpiyor.


 Hotel bölgesine gelmeden önce kumsallardan geçiyorsunuz:












   Denizin Turkuaz oldugunu söylememe gerek yok zannedersem?

  Hotel bölgesindeki en önemli duraklardan bir tanesi *the butterfly farm*,yani kelebek çiftligi.Hippi bir aile tarafından işletilen bu çiftliğe gemi mürettebatı olarak bedavaya girebilirsiniz.Normal ücret 10 dolar mı ne.Bileti aldıgım anda kendimi turun içinde buldum.Gruptaki amerikalı olmayan tek kişi bendim aslında.
 Baya güzel bir yer.Fotograflar kendini anlatsın.



















Kelebek çiftliginde kaplumbağa falanda var:


  Burada 2 saat harcanabiliyor.Ayrica çiftlik içindeki kelebekleride besleyebiliyorsunuz.
 Otel bölgesinden fotograflar:

 Arubadaki en büüyk kumarhane kime ait sizce?
Tabi ki bir türke.
  Otel bölgesinde acıkmıştım tabi.Meksika lokantası buluverdim hemencecik.
Senor Frogs denilen mekan aslında zincir,arubadakini ermeni bir eleman işletiyor(hoş adam bırakacakmış 1 sene sonra).Büyükbabası ve büyükannesini techir sırasında kaybetmiş,annesi ve babasıyla ilk önce ABD'ye,sonra arubaya gelmiş.Kendisiyle çok iyi bir muhabbetimiz oldu,techir hakkında muhabbet ettik çok,yemegin parasınıda ödetmedi sagolsun.Mekanı çok sevdim ama:

 Blowjob'a dikkat çekmek lazım.



  Otel bölgesinin hemen dışında hollandalıların yaptigi bir yel değirmeni mevcut:

 1800lerde yapmışlar.

 Otel bölgesiyle işim bittikten sonra denizfenerine doğru yollanıverdim.Yolculuktan kareler şu şekilde:




   California Lighthouse ufukta görünüyodu sonunda:


 Adada bir tane kebapçı mevcut.O da hollandalı bir çift tarafından işletiliyor.Tadı çok kebaba benzemiyor gerçi.

  Arubayi sevdim çok.Kendisi karayip adaları arasında en yüksek yaşam standardına sahip adalardan bi tanesi.Türkiyeden biraz daha yüksek (23.000 dolar kişi başı).

 Sonraki liman başka bir hollanda kolonisi olacaktı:
Curacao

2 yorum:

  1. selam çok teşekkürler.
    faydalı oldu. ben 3 ay içinde gitmek istediğim bir ada.
    tavsiyen varsa almak isterim.
    mail; biz69@mynet.com
    saygılarımla mesut

    YanıtlaSil
  2. Arabada 1 yıl çalıştım dünyanın en güzel yerlerinden biri,en hoşuma giden ise uçakların yere çok yakın inişi.

    YanıtlaSil