Evet efenim.
Bayadır yazmayi düşünüyodum aslında böyle bişey ama facebooka falan yazıp sonra kaybolmasını istemedim.Blogda dursun,birilerinin işine yarar bi gün.Nasılsa temelli olarak gidemicez finlandiyaya hiçbi zaman.
Başlayalım:
1)Finlandiya vatandaşlarına *fin* denir,*finli*veya*finlandiyali* denmez.Nasıl ki almanya vatandaşlarına *almanlı* demiyoruz,finlandiya vatandaşlarına *finli* dememek lazım.Yanlış.Bunu bi düzeltelim ilk önce.Bizim gazeteler bile yanlış yaziyor.
2)Daha öncede dedigim gibi finlandiya bir iskandinav ülkesi değildir,''nordik'' ülkesidir.İskandinav ülkeleri;isveç,norveç,danimarka,izlanda ve faroe adalarıdır.Nordik ülkeleri ise; isveç,norveç,danimarka,finlandiya,izlanda ve faroe adalarıdır.2'si tamamen farklı şeyler.İskandinav olmaması,iskandinav sistemini almaması anlamına gelmiyor.Finlandiya'nin sistemi tamamen diğer iskandinav ülkeleriyle aynıdır.Bunun dışında iskandinav ülkelerinin birbirleriyle yaptıgı anlaşmalarında hepsine taraftır(mesela 1950lerdeki pasaportsuz serbest geçiş).
3)İskandinav sosyalizmini benimsemiş olan finler,bunun sayesinde türkiyenin 100 sene sonra bile göremeyeceği bir hayat standardı yakalamışlardır.Kişi başına düşen milli gelir 38bin dolar falan.
4)İskandinav ülkeleriyle karşılaştırırsak,en düşük hayat standardı finlandiyadadir.Asgari ücret 1500 euro civarı.
5)Ülke türkiyeyle karşılaştırıldıgında pahalı,özellikle helsinki civarı.Ufak şehirlere gidildikçe pahalılık azalıyor.Helsinki kamppi civarlarında(merkez) 40 m2 bir apartman dairesine 1000 euro kira verebilirsiniz mesela.Bunun en büyük nedeni helsinkiye yeni apartmanların zor yapılması(uzun bir bürokratik süreç var).Mesela Oulu'da kiralar merkezde 600 euro civarina iniyo ve evler daha büyük.
6)Finlandiyada iş bulmak istiyorsanız şu özelliklerin bulunması gerekiyor bünyenizde:
-Fince konuşabilmek (uluslararası şirketlerde geçerli değil bu)
-Bağlantıların olması (özellikle bir fin işverenden,şirket önemli değil)
-Ülkede aranan bir mesleğe sahip olmak (IT,doktorluk,hemşirelik vs.).
-Master veya Phd yapmak.4 senelik üniversite diploması standart hale geldiginden dolayı ve işverenler tecrübeden çok diplomaya baktıgından dolayı çok önemli bu.Yani ilk önce diploma olacak,sonra tecrübe.
Fince bilmiyorsanız uluslararası şirketler dışında iş bulamazsınız.Bak bi daha yazıyım ''bu-la-maz-sı-nız''.Hatta fince biliyorsaniz dahi bazı işverenler sadece finleri işe alıyor.Ülkede bağlantılar inanılmaz önemli.İşvereni mesela arkadaşınız tanıyorsa,tek bir telefonla işi kaparsınız.
7)Finler çok konuşmaz(sarhoş olmadıkları zamanlarda).Ülkeyi tanımlayacak tek sözcük *sessizlik*tir.Restoranlar,cafeler,toplu taşıma araçları vs. tamamen sessizdir.Fin kültüründe *small talk* veya *chit chat* dedigimiz ayaküstü konuşma diye bişey yoktur(sarhoş olmadıkları zamanlarda yine).Bunu yaparsanız rahatsız olurlar.Ağızdan çıkan her cümle inanılmaz ciddiye alınır.
Örnek:bir arkadaşınıza türkiyedeki gibi ''hacı bi ara buluşalım görüşemiyoruz'' derseniz,o arkadaşınız sizden telefon bekler,eğer aramazsanız ciddi şekilde bozulur.Var böyle bi olay,evet.
8)Finlerle konuşurken Amerikalılara yaptıgınız gibi gözlerinin içine bakmayın,rahatsız olurlar(yakın arkadaş hariç).Amerikalılar gözlerin içine bakmayı önemserken,finler bundan rahatsız olur ve gözlerini çevirir.
9)Finler alçakgönüllüdür.Herhangi bir restoranda yan masanızda bütün finlerin bildigi bir aktör oturabilir mesela.Ya da sabah işe giderken helsinki belediye başkanını bisikletin üzerinde işe giderken görüp selam verebilirsiniz(İ.Melihi bunu yaparken düşünüyoruz,evet).Başbakan ve cumhurbaşkanı 1500 tane korumayla gezmez,kendilerine ait 7 tane uçakları yoktur,tarifeli uçuşla seyahat ederler,gemicikleri yoktur vs.Ki eski cumhurbaşkanı tarja halonen türkiyeye geldiginde yanında koruma bile yoktu kadının.
10)Suç oranından bahsetmicem,tipik bir kuzey avrupa ülkesi oldugundan güvenli.Gecenin bi yarisi helsinkide herhangi bir sokakta yürüyebilirsiniz.Sarhoşlar bile *deget lan*dan anlar.Helsinkide göçmenlerin yogun yaşadıgı mahalleler tehlikeli olabilir ama.
11)Helsinkide 2 tane uydu kent vardır *espoo* ve *vantaa* adında.Bunlar aslında ayri şehirler olarak geçiyor.Espoo genelde orta-zengin kesim finlerin yaşadıgı büyük bir şehirken,vantaada göçmenler yaşar genellikle.Havaalanı vantaada.
12)Finlandiyadaki bütün tabelalar 2 dillidir,isveççe ve fince.İsveççe her zaman altta,fince her zaman üsttedir.Eğer emin değilseniz kısa olan kelime her zaman isveççedir.
13)Ülkenin 2 tane resmi dili mevcut,fince ve isveççe.İsveççenin resmi dil olmasının sebebi ülkede yaşayan ve isveççe konuşan ufak bir azınlık(nüfusun %8i falan).Bunlar isveççe konuşan finler olarak geçer.Tahmin edileceği üzere batı kıyısında yaşarlar(isveçe yakın).İsveçin finlandiyayi yönettigi zamanlardan kalan asilzadelerin torunları oluyor kendileri.
14)Ülkenin 2 tane resmi dili var diye bütün finlerin isveççe bildigini zannetmeyin.Çogunlugu yine orta seviyede bilir isveççeyi.Okulda zorunlu ders olarak verildigi için finlerin %90i için isveççe sadece *geçilmesi gereken bir ders*tir.
15)İngilizce konusuna gelirsek.Şimdi şöyle bir olay var;finlerin %90i akıcı ingilizce konuşur,gel gör ki bu adamlar çok konuşan adamlar olmadıgı için+ingilizce konusunda kendilerine güvenmedigi için(hata yapmaktan korkmak) bazen konuşmayabiliyorlar.Konuşsalar bile öyle rahat rahat muhabbet etmek zordur.Sıklıkla seyahat eden finler gayet rahattır bu konuda ama.Bu dediklerim(utanma sıkılma vs) ayık finler için geçerlidir.Sarhoşken tam tersi geçerlidir,döktürürler.
16)Finlandiya eğitim sistemi dünyanın en iyisidir.2incide güney kore -ki tamamen finlerden alınmadır o da-.O çok beğenilen ABD hiçte güzel sonuçlar çıkaramamaktadır testlerde.Hatta geçen sene ABD'den uzmanlar geldi *nası yapiyonuz lan bu işi* diye.İsteyen internetten raporu bulup okuyabilir.
Eğitim sisteminden şöyle bahsedebilirim;
-Finlandiyada eğitim parasızdır.Herkese parasızdır ama(belli master programları AB dışı ögrencilere paralıdır).Niye parasız diye sorduğunuzda ''anayasal hak'' cevabını alırsınız.
-İlkokul 9 sene sürer.9uncu sınıfta mesleki eğitime mi yoksa akademik eğitime mi yöneleceklerine karar verir ögrenciler.2'side 3 sene daha sürer.Bu 3 senede bittikten sonra ögrenciler *matriculation exam*,yani olgunluk sınavına girerler (öss işte).Burdaki puana göre üniversitelere yerleşirler.Politekniklerin buna ekstra olarak ayrı sınavları vardır.Her şekilde,ilkokul ve liseyi ögrenciler isveççe,ingilizce ve avrupa dillerinden birini ögrenerek bitirir(almanca ve fransızca popüler).İsteyen asya dilleri içinde ders alabilir.Bizdeki gibi *whats your name* seviyesinde bitirmiyorlar.
-Üniversiteler 2ye ayrılmıştır.Standart üniversiteler ve *university of applied sciences* yani politeknik okulları.Üniversiteler teorik derslere ağırlık verir.Eğer doktora yapacaksanız üniversiteye gitmeniz zorunludur.Sadece fince eğitim verir(master hariç).
Politeknikler pratik ağırlıklı okullardır.İngilizce ve fince eğitim veren ayrı programları mevcuttur.Giriş sınavını geçersiniz okumaya hak kazanırsınız.Genelde şirketlerle bağlantılı olarak çalişiyorlar.Politekniklerden mezun olunca sadece master yapabilirsiniz.Master için üniversitelere geçilebilir.
Eğitim sisteminde ilginç bir olay mevcut;zeka seviyesi normalin üstünde olan çocuklar için ayrı okullar yok.O tür çocukların diğerlerine yardım etmesi bekleniyor sınıfta.Anaokulunda ise ögrencilere *nasıl ögrenecekleri* ögretiliyor.
Eğitim sistemi de bu temel üzerine kurulmuştur aslında.Ezberci eğitimden ziyade,ögrencilere bilgiye nasıl ulaşacakları öğretilir.Finlandiya devleti *badem bıyıklı koyunlar* üretmenin ülkeye yarardan çok zarar getireceğini bildiği için,insana yatırım yapmaktadır.Türkiyedeki gibi *din* dersi yok.
Standart eğitimin dışında,birde *adult education* dedigimiz,yetişkin insanlar için olan bir eğitimde mevcut.Bu tür bir eğitimin sonunda diploma verilmiyor.Asıl olay insanların yaşı ne olursa olsun bişeyler öğrenmelerini sağlamak.El sanatları,dil kursları vs. örnekler verilebilir.
Bunun dışında ilkokul ve lise seviyesinde özel okullarda mevcut.
Ülkenin en iyi okulu helsinki üniversitesi(dünyada en iyi 100 okul arasında).Müzikle alakalı bir okul okumak istiyosanız Sibelius akademisi dünyanın en iyilerinden birisidir.
17)Finler inanılmaz utangaçtır.Utangaç olmalarına ragmen özgüven sahibidirler.En basit örnek olarak kafalarına estigi zaman başka bir ülkeye gidebilirler(türkiyede pasaport sahibi insan sayısı nüfusun %5i falan,öyle diyim),sevdikleri birisi için başka ülkeye yerleşebilirler,vs.Genelde kafalarına koyduklarını yapan insanlardır.
18)Fin kültüründe alçakgönüllülük ve dürüstlük esastır.Bundan dolayı ağızdan çıkan her kelimeye inanılır ve başarılarla övünülmez.Finlere özgü *brutal honesty* denilen bir olay mevcut,türkçeye çevirirsek *acımasızca dürüst olmak* anlamına geliyor.Bu şu demek;finler sizin hakkınızda ne düşünüyorsa gereksiz derecede kibarlaşmadan direk suratınıza söyler.Bu karakteristik özellik bizim gibi ortadoğulu insanların ülkeye adapte olmasını inanılmaz zorlaştırmakta(bizde kabalık olarak algılanır mesela).Finlerin en sevdigim özelliklerinden birisi bu,alavere dalavere yok,saçma sapan cümlede anlam aramaya gerek yok,acaba ne demeye çalişti diye düşünmek yok,vs.Kamp sayesinde bende ucundan kaptım bu özelligi.Bu özellik tamamen finlere özgü onuda söylemem gerek.
19)Bizler ile finler arasında inanılmaz bir kültür uçurumu mevcut.Bunun en büyük nedeni finlerin dibine kadar dürüst olmaları ve gerekmedikçe konuşmamaları.Şimdi millet dicek biz dürüst değil miyiz? Değiliz abicim.Basitçe söylemek gerekirse,tek ortak noktamız eve girerken ayakkabıların çıkartılması.Özellikle insan ilişkileri için konuşmam gerekirse iki ülke arasında ciddi uçurumlar mevcut.Hiçbir zaman enseye şaplak göte parmak modunda olamazsınız finlerle.
20)Finler sıcak insanlar değillerdir(yardımcı oluyolar ama turistlere).Özellikle tanımadığınız biriyle konuştuğunuzda muhabbetin yürümesi için kıçınızı yırtarsınız.Bunun nedeni finlerin yabancılara karşı temkinli oluşu ve gerektiginden fazla konuşmamalarıdır.Aradaki buzları kırdıgınızda çok tatlı insanlar haline gelirler,herşeylerini bilirsiniz,sonuna kadarda güvenebilirsiniz.Yarı yolda bırakma diye bir kavram yoktur yani.Çogu fin'in arkadaş sayısı 5'i geçmez.Onlarda ilkokul,lise ve üniversite arkadaşları oluyor genelde.Bu 5 insanın 1-2 tanesi *kardeş* kıvamında ama.Not:Eğer adres vs. soracaksanız bir kıza sorun,onlar daha sıcakkanlı ve muhabbetin yürüme şansı oluyor her zaman.
21)Finlandiyada *trip,kapris,erkeği köpek etme,evlenmeden olmaz* vs. gibi tarih öncesinden kalma kavramlar yoktur.
22)Avrupa genelinde ailelerinden en erken ayrılan insanlar finlerdir.Genelde üniversiteye başlayınca ailelerinden ayrılıyorlar ve kız/erkek arkadaşlarıyla beraber yaşamaya başliyorlar.Ama bu aile ilişkilerinin kopuk oldugu anlamına gelmiyor.Aile ilişkileri güçlüdür(özellikle çekirdek aile ve 1.derece akrabalar).
23)Finlandiyada kimse kimseye bağlı olmadıgı için,herkes istedigini yapmakta özgürdür.Bu şu demek;istenilen zamanda boşanılır/erkek-kız arkadaştan ayrılınabilir vs,buna da kimse birşey demez.Evlilik *kutsal bir bağ* değildir finlandiyada.Ha bu demek değildir ki finler ilişkileri için çaba göstermez.Kolaya kaçan insanlar olmadıkları için son çare olarak boşanılıyor genellikle.Her medeni ülkede oldugu gibi birlikte yaşayan çiftler evlilerle aynı haklara sahip oldugu için genelde evlenmiyor insanlar(boşanmanın prosedürü uzun).
24)Finlandiyada erkekle kadın eşittir.Türklük yapıp *ben erkeğim lan,üstünüm vs* derseniz,bön bön bakarlar suratınıza.Kadın otobüs şöförü,berber,inşaat işçisi vs. görürseniz şaşırmayın yani.Kadınlar erkeklerin yaptigi bütün işleri çatır çatır yapar ve yadırganmazlar.Daha birkaç sene önce ülkenin cumhurbaşkanı,başbakanı ve maliye bakanı kadındı.Hoş özel sektörde hala kadınlar daha az maaş aliyor.
25)Finlandiyada RTÜK diye bir kurum yoktur.Bundan dolayı sansür diye bir kavramda yoktur.Sadece çok ağır savaş,kan vs. içeren filmler sansürlenir(cinsellik ve çıplaklık sansürlenmez).Bizdeki gibi *lan dizide seviştiler,türk aile bilmemnesine aykırı,ama kurtlar vadisini full gösterelim hacı* mantalitesi yoktur.
26)Fin kültüründe çıplaklık tabu değildir ve ahlaksızlık olarak algılanmaz.Bunu şöyle açıklayabilirim;saunaya çırılçıplak girilir(turistlerin oldugu saunalar hariç,ki onlara finler girmez zaten),genelde yazın göllerde falan yüzerken mayo giyilmez,kimsede bunu yadırgamaz.Basit bir örnek olarak,işten çıktıktan sonra işvereniniz ve iş arkadaşlarınızla beraber kadınlı erkekli çıpıldak olarak saunaya girebilirsiniz ve kimsede bunu *ahlaksızlık* olarak algılamaz(içerde grup seks dönmüyo merak etmeyin).Bu olayı avrupalılar bir nebze anlıyorda,bizim gibi cinselligin ve çıplaklığın inanılmaz bir şekilde tabu oldugu ülkelerden gelenler için anlaması inanılmaz zordur.Bu demek değil ki herkes çıplak giriyo.Yok öyle bişey.Nudistlere özel plajlar vardır ülkede ve plajlarda falan mayo giyilir yine.
27)Finler açık görüşlü insanlar olmaları sebebiyle aklınıza gelen herşeyi tartışabilirsiniz.Genel kültür seviyesi yüksek oldugundan dolayı genellikle her konu hakkında bilgi sahibi oluyorlar(belli bir konuda bilgisi yoksa söylüyorlar,kafadan sallamak yerine).Genelde tarafsız insanlardır ve birşeye nefret beslemezler.Çoğunun belli bir politik görüşü var ama.Bu demek değil ki tabu olan konular yok,var tabi.Yakın arkadaşınız olmadıgı müddetçe *finlandiya iç savaşı*'ni tartışmayın.Bunun dışında dindir,politikadır,odur budur yardıra yardıra herşeyi tartışabilirsiniz.Tartışmaktan kastım türk tipi ''bağırmalı'' ve ''üste çıkmalı'' tartışma değil,gayet sakin bir tonla birbirinizin sözünü kesmeden yapılan tartışma.
28)Ülkenin bürokrasisi yavaş işliyor(rusyadan almışlar bürokrasiyi işte).Kıçı kırık turist vizesi için 3 hafta bekletirler adamı.Oturma izinleri falan 6-7 ayda çıkar(ögrenci hariç).
29)Finlandiyaya yerleşen göçmenleri birkaç gruba ayırabiliriz:
-Ögrenciler(bunların bazıları okuldan sonra kalır,çogu geri döner ülkelerine)
-Fin hatunların gelişmemiş ülkelerden getirdigi erkekler (tunus,mısır,türkiye vs)
-Fin hatunların gelişmiş ülkelerden getirdigi erkekler
-Fin erkeklerin genelde güneydoğu asyadan getirdigi hatunlar (tayland özellikle).
-Uluslararası şirketlerde çalişip şirketin finlandiya şubesine transfer olan insanlar.
-Direk kendi ülkesinden iş başvurusu yapip kabul alanlar.(bu çok nadir olur ve genelde nokiada falan çalişir bu tür insanlar)
-İltica başvurusunda bulunanlar (bunlar genelde somalilidir).
Basitçe söylemek gerekirse,ülkeye 3 şekilde göç edebilirsiniz:
-Ögrenci olarak(ingilizce programlar mevcut,ama okurken fince ögrenmezseniz,babayı alırsınız)
-Aile birleşimi ile (evlilik,en kolayı bu)
-Bir işyerinden kabul alarak (fince bilmediginiz için bunun olma ihtimali %0.1 falan)
Başka türlü ülkeye göç edemezsiniz.Kanada,avustralya vs. gibi nitelikli göçmen programı diye birşey yok çünkü.
30)Batılılar dahil,ülkeye göç eden yabancıların hepsi ciddi bir kültür şokuyla karşılaşıyorlar.Bunun geçmesi en aşagı 1 sene sürüyor.Hatta kitabı var *cultural shock in finland* diye.
Kültür şoku 3 şekilde sona erer:
-''sikerim lan böyle ülke mi olur,geri gidiyorum ben''
-''ne güzel lan,yaşarım ben burda''
-''ulan ülkeye alışamadık,geri dönersek bizim ülke dahada boktan,yaşayalım bari''.(genelde ilticayla gelenler)
Bu kültür şokunun en büyük nedeni,ülkeye gelenlerin,gelmeden önce zerre araştırma yapmaması.
Genellikle bu şok 1 ve 3 şıklarda yazıldıgı gibi sona erdigi için,finlandiyada göçmen nüfusu batı avrupanın geneline oranla çok azdır.
31)Ülkenin nüfusu 5 buçuk milyon civarinda.Bunların sadece %0.5'i göçmen.Çok fazla türk yok diğer batı avrupa ülkelerine nazaran.İyiki de yok şimdi.(türkten kasit tc vatandaşı işte).Bizimkiler genelde kebapçı işletiyo avrupanın genelinde olduğu gibi.Helsinki merkezde kürtlerin işlettigi Eerikin Pippuri adı verilen mekan ülkenin en iyilerinden birisi (hakkaten güzeldi şimdi,ne yalan söyliyim).Websitesi şu:
http://www.eerikinpippuri.com
32)Finlandiyada yolsuzluk diye bir kavram yoktur.En son büyük yolsuzluk olayı eski başbakan Matti Vanhanen'in bir luksemburgtaki bir şirketten 25.000 euro alip bunu deklare etmemesiyle koptu(2007de oluyo olay).Sonra politikadan çekildi zaten.Bak 25.000 euro diyorum,sırf deklare etmedigi için istifa etti diyorum.Anlayan anladı.
33)Finlandiyada protesto olmaz(çok ciddi bişey olmadıgı sürece).Eğer hükümetten memnun değillerse,sonraki seçimde itinayla ağızlarına sıçarlar.Bkz.son seçimde popüler partilerin düşen oyları ve milliyetçi partinin oylarının yükselmesi.Koyun psikolojisi yoktur yani.
34)Finlandiyadaki partilere bakacak olursak şöyle bir tablo çıkıyor ortaya;
Ülkede 4 tane büyük parti mevcut,bunlar;
-National Coalition Party(Kansallinen Kokoomus-Milli koalisyon partisi):Merkez sağ partisi.2011 seçimlerinde en yüksek oyu aldı kendileri.Lideri Jyrki Katainen ve ayni zamanda başbakan.Ayrica başbakan her sene maraton koşuyor ve 3 dil biliyor(one minute diyoruz,evet).Parti AB ve NATO yanlısı.
-True Finns(Perussuomalaiset-Gerçek Finler):Finlandiyanın mhpsi bunlar işte.Fikirleri nazi partisine çok benziyor(ekonomiyi düzeltecek politikalar uygulaması ama muhafazakar milliyetçi olması).2011 seçimlerinde oy oranını çok ciddi anlamda artırarak koalisyona girdiler.Liderleri Timo Soini.AB'yi desteklemeyen,dindar bir katolik ve kendisini israilin arkadaşı olarak gören bir tip işte.Diğer milliyetçi partilerden ayrılan tarafı,boş beleş göçmenleri şutlamak istemeleri ve bunun yerine nitelikli göçmen alımını desteklemeleri.Irkçı manifestoları yok aslında.
-Centre Party(Suomen Keskusta-Merkez Parti):Bunlar liberal parti.Son seçimlerde en büyük oy kaybını bunlar yaşadı(en büyük partiydiler seçimden önce,şimdi 4 partinin arasında en küçük).Liberal olmalarına rağmen parti içinde büyük bir muhafazakar grup mevcut.Diğer liberal partilerden ayri olarak bunların belli bir ekonomik sistemleri mevcut değil.Onun yerine doğayı korumak,fakir insanların sorunları vs. tarzı konulara parti önem veriyor.Muhafazakar kanadı yüzünden eşcinsel evliliklere karşı.Finlandiyanın 1992de AB'ye başvurması bu parti sayesinde oldu.Genel başkanı Juha Sipila.Partinin bilinen üyelerinden birisi Olli Rehn.
-Social Democrats(Suomen Sosialidemokraattinen-Sosyal demokratlar):Bir iskandinav gelenegi olarak sosyal demokratlar finlandiyada gayet güçlü(dedigim gibi,finler iskandinav olmasa bile sistemleri tamamen iskandinav).Fin tarihi boyuncada güçlü olmuşlar.2012ye kadar 30 sene boyunca finlandiyayi sosyal demokratlar yönetmiş.Finlerin efsane Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari ve önceki cumhurbaşkanı Tarja Halonen'de sosyal demokratlardan.2012 seçimlerinde parti tarihinin en büyük yenilgisini aldı.Genel başkan Jutta Urpilainen aynı zamanda maliye bakanı ve başbakan yardımcısı.Evet kendisi kadın.Kendisine karşı sempatim var diyebilirim.
Bu saydıgım 4 parti finlandiyanin en büyük partileri.
Diğer ufak partiler şu şekilde:
-Christian Democrats(Kristillisdemokraatit-Hıristıyan demokratlar):Adından da anlaşılacağı üzere sağ parti.1950lerde Milli birlik partisinin dinci kısmı kopmuş bunları oluşturmuş.Lideri Paivi Rasanen içişleri bakanı,kadın ve muhafazakar bir tip.Finlandiyada çok tartışılan gay evliliklerine *günah* diyen birisi işte.Bizim dincilerin hafif hali diyebiliriz,bide başı kapalı değil o kadar.Şu an İçişleri bakanı.
-Swedish People's Party(isveçlilerin partisi):Adından belli olacagı üzere isveççe konuşan finlerin partisi bu.Oy oranları hiç değişmiyor.
-Left Alliance(Vasemmistoliitto-Sol ittifakı):Adı üstünde bunlar sol parti işte.Bi olayları yok.Genel başkan Paavo Arhinmaki ayni zamanda finlandiyadaki en genç politikacılardan biri(36 yaşında).Futbolu sevdiginden dolayı Kültür ve Spor bakanlığını yürütüyo.
-Green League(Vihrea Liitto-Yeşiller):Bunlarda merkez sol partisi.Koalisyondalar şu an.Genel başkanı Ville Niinistö aynı zamanda şu anki cumhurbaşkanı Sauli Niinistö'nün yeğeni(tamamen zıt görüşte adamlar).Bu adam boş zamanında RPG oynuyor fin arkadaşımın söyledigine göre(bak sen,rpg oynayan politikacı).Kendisi Çevre bakanı.
Bunlar dışında birde meclise giremeyen partiler var.Komünist parti,Korsan partisi vs. gibi.
Şimdiye kadarki seçimlerde her zaman sosyal demokratlar domine ederdi meclisi.Lakin 2011 seçimlerinde durumlar değişti.Milli koalisyon partisi en çok oyu olarak birinci çıktı.Ama oyların birbirine çok yakın olması sebebiyle,6 parti koalisyon yapmak zorunda kaldı.Görüldüğü üzere ülke hala çökmedi,krize girmedi,gayet güzel güzel yaşiyo herifler.Şimdi türkiyede 6 partili koalisyonu düşünüyoruz.
2012de cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı.2 tane aday öne çıktı,bunlar şöyle:
-Sauli Niinistö:Milli koalisyon partisinden.Muhafazakar ve işadamı bir tip.Tavırları ve hareketleri bir fin'den çok,sahte bir amerikalı politikacıyı andırıyor.Piç tipi var kendisinde.Hoşlaşmiyorum.
-Pekka Haavisto:Yeşillerden.Yapılan röportaja göre kendisi bir eşcinsel ve ekvadorlu sevgilisiyle yaşıyor.Adamın hası bu işte ama seçilemedi.
Sonuç olarak cumhurbaşkanlığı seçimlerini Sauli Niinistö kazanarak ülkedeki 30 senelik sosyal demokrat geleneğine son verdi.
Finlandiya politik hayatı bu şekilde.Biraz uzun oldu ama idare edin.
Devam ediyoruz.
35)Bu ülkede medeni ülkelere yakışmayan ve benim hala anlamadıgım bir olay hala cereyan etmekte:
Zorunlu askerlik.
Bizdeki gibi bir askerlik kanunları var adamların.6 veya 12 ay askerlik yapmak zorundasınız erkekseniz.Kadınlarda isterse yapabiliyor askerlik.Bizden farkı,askerlik yaparken devlet 1500 euro veriyor aylık.Eğer askerlik yapmak istemiyosanız 1 sene kamuda amelelik yapiyorsunuz.Anlamadıgım olay kimsenin zorunlu askerliğe bişey dememesi aslında.Normal şartlar altında 50 bin tane imza toplayıp o konunun mecliste tartışılmasını ve yasanın düzeltilmesini isteyebiliyosunuz,ama kimse yapmamış şimdiye kadar bunu.
36)Türkiyedeki gibi kırsal kesimde yaşayanlarla şehirlerde yaşayanlar arasında ciddi farklar mevcut.Farkların en büyügü kırsal kesimde yaşayanların daha relax takılmaları.Ayrica kırsal kesimdekiler değişik bir fince konuşur.
37)Köyler bildigimiz köy gibi değiller aslında(genelde göl çevresinde köyler).Bir meydan veya merkez yok.Evler birbirinden uzakta(gerçi çokta uzakta sayılmaz) ve herkesin kendi arazisi var.Aile yapısı bizim kırsal kesimdeki gibi,babaanne,büyükbaba falan birlikte yaşiyolar.Yollar toprak oldugundan dolayı genelde bisiklet kullanılıyor.Kırsal kesim inanılmaz güzel ama.
38)Finlandiyanın bilinen diğer adı *göller ülkesi*dir.Ülkede bilinen 50bin tane göl var.Binlerce göl olmasından dolayı deli gibi sivrisinek var ve kafam kadar büyükler+agresifler(özellikle kırsal kesimde).Çevre politikaları gereği sivrisineklerin üredigi yerleri kurutmuyorlar,ceremesini siz çekiyosunuz işte.Özellikle doğuda çok göl var.
39)Ülkede tepe namına birşey yok.En yüksek dağları bin metre işte.Birkaç tanede tepe var.Bunların hepsi kuzeyde laponya bölgesinde.
40)Finlandiyada finler dışında birkaç etnik grup daha yaşamakta.Bunlardan ilki tatarlar(hala takılıyolar ülkede).İkincisi ise Samiler.Kendileri için ayri paragraf açmam lazım.
Şimdi Samiler aslında sadece finlandiyada değil,isveç ve norveçinde kuzeyinde bulunan *lapland* yani *laponya* bölgesinde yaşayan bir etnik grup.En bilinen özellikleri binlerce yıldır ren geyigi sürülerini gütmeleri.Hala gelenek devam ediyor.Samilerin en bilinen üyesi Renee Zellweger.Bu adamların orta asyada yaşayan türk kabileleriyle bir ilgisi var mı bilinmiyor ama dilleri fince,estonca,macarca ve türkçeyle aynı aileden.
Samilerin kendilerine ait kültürü,dili,inanışları mevcut.Gel gör ki ikinci dünya savaşından önce norveç ve isveç samileri asimilasyona zorladı.Özellikle isveçte sami kadınları zorla kısırlaştırıldı,vs.Şimdi durdurdular gerçi.Finlerin o sıralarda kendi derdi oldugundan dolayı samilere dokunulmadı.
Şu an kendi meclisleri mevcut her 3 kuzey ülkesinde de.Laponya bölgesine gayet popüler bir mekan diyebiliriz.Santa Claus'un köyü burada oldugundan dolayı çok turist geliyor.Kışın ise huskylerle kayabilirsiniz.
41)Finlandiyada özerk bir bölge mevcut.Bu bölgenin adı *Aland adaları*.Bu ada cografi olarak finlandiyaya değilde isveçe daha yakın.Kendileri isveççe konuşur ve içişlerinde tamamen bağımsızdırlar.Kendi parlamentoları,dilleri,bayrakları,bankaları ve hatta kendi havayolu şirketleri(air aland) bile var.Ama AB yasaları burada geçmiyor.Bir finlandiya vatandaşı aland adalarından mülk alamiyor mesela.Alması için ailesinin 3 kuşaktır alandda oturduğunu kanıtlaması gerek.Bu adaların başkenti mariehamn denilen ufacık bir şehir.Helsinki-stockholm feribotları buraya uğrar illaki.Adalar bisikletle gezilebilir.
Adaların doğa harikası olduğunu söylememe gerek yok heralde?
42)Aland adaları dışında,finlandiyada *Karelia*(fince karjala) adı verilen bir bölge mevcuttur ve bu bölge finler için büyük önem arzeder.Karelia bölgesi şöyle tarif edilebilir;finlandiyanın batısından st.petersburguda kapsayan bir alan.Burada yaşayan insanlar finlere yakındır(kendi kültürleri vs. var tabi).Kış savaşı sonrasında karelianin çogunu ruslar işgal etmiştir(kuzeyi finlandiyada hala).Fin dış politikasında önemli yer tutar burası.Putin hiç vermeye niyetli değil ama burasını.
43)Finlandiya AB üyesi olmasına rağmen Nato üyesi değildir.
44)Eğer birşey arıyorsanız,bakmanız gereken mekan *stockmann* adı verilen alışveriş merkezidir.Helsinki merkezde en büyük şubesi mevcut ve buluşma mekanı olarakta kullanılıyor.Eğer aradığınız şey stockmannda yoksa,başka yerde bulmanız düşük bir ihtimal.Fiyatlar pahalı ama.Aklınıza gelecek herşeyi satiyolar ama.
45)Büyük şehirler şunlar:
-Helsinki
-Espoo
-Turku(eski başkent,isminin türklerle bi alakası yok)
-Tampere
-Jyvaskyla
-Lahti
-Oulu(ülkenin teknoloji başkenti)
-Rovaniemi
-Vaasa
46)Teknolojiden bahsetmek gerekirse;
Ülkede 2 sene önce çıkan yasa ile,internet servis sağlayıcıları minimum 1 mb internet vermek zorunda.En azından internet için konuşursam,ülkedeki en büyük sorun yüzölçümünün çok geniş olması ve sadece 5 milyon insan yaşaması.Bundan dolayı kırsal kesimde altyapı sorun olabiliyor(köylerde hala ısıtma sorunludur mesela,insanlar kendileri hallediyor bunu).Büyük şehirlerde rahat rahat 25-30 euroya 100mb internet alınabilir.Helsinkinin büyük bir bölümü ücretsiz wireless ağıyla kaplıdır.Hatta bütün Oulu şehir merkezini kaplar bu wireless ağ(melih gökçeğe selamlar,al sana belediyecilik).
Bunun dışında ülkenin şu anki hayat standardının yakalamasının en önemli nedenlerinden birisi teknolojiye yatırım yapması.Bilinen en büyük firma Nokia tabi(hatta nokia diye bir şehir var).Ki nokianin ekonomik durumu baya kötü gitmesine rağmen Çinde çalişanlar dahil,hiçbir çalışanının haklarını kısıtlamamıştır.
En bilinen GSM firmalari; DNA,Saunalahti,TeliaSonera(turkcellinde %49 hissesine sahip),Elisa.
Bunun dışında adamlarin kendi bilgisayar oyunu şirketleri,kendi silahlarını üreten şirketler vs. mevcut.Hatta ve hatta NASA'nin uzay araçlarına parça üreten önemli bir şirkette fin menşeli.Lakin bu aralar teknoloji konusunda geri kalmaya başladılar.Burada 5 milyonluk ülkenin Nasaya parça üretmesine ve bir diğer 70 milyonluk ülkenin hala *türban* tartışması gibi antin kuntin işlerle uğraşmasına vurgu yapmak istiyorum.Anlayan anladı.
Ülkenin bu konudaki başkenti Ouludur.Kuzeyde kaliyo.
47)Ülkeye has sürüyle alkollü içecek bulabilirsiniz.Bunların en ünlüleri finlandia,koskenkorva ve karhu.
48)Finlandiyada yolda giderken/yürürken vs. göreceğiniz herhangi bir gölden su içilebilir(finler yapar bunu ciddi ciddi).Şebeke suyu bizim erikliden daha kaliteli olup,dışarıdan su almak pahalıya patlamakta(en son 1.5 euro falandı).Basitçe anlatmak gerekirse,duş yaparken kullanılan su dünyanın en kaliteli sularından birisi(yeni zelanda da bu konuda baya sağlam).
49)Finlerin çogu alkolik oldugundan dolayı hükümet içki satışını ciddi şekilde kontrol etmekte.Bira ve cider dışındaki hiçbir içkiyi marketlerden alamiyorsunuz.Alko adı verilen devlet kontrolünde olan mekanlardan fahiş fiyatlara almanız gerek.Fiyatlarda alkol derecesine göre belli olduğundan dolayı,rakı veya uzo şaraptan daha pahalı.
Gel gör ki bu olay finlerin içmesini engellememekte.Özellikle helsinki civarında yaşayanlar sürekli estonyaya gidip kolilerce ucuz içki getirmekte ülkeye.
50)Haftaiçi çalişan finler,cuma+cumartesi gecelere akmaktadır deli gibi.Bu gecelerde helsinki sokaklarında sürüyle sarhoş görebilirsiniz(zararsız bunlar).Çok içerler,sidik yarıştırmayın.
51)Her ülkede olduğu gibi finlandiyada da ırkçı bir kesim mevcut.Genelde kel oluyolar.Özel bir adları var mı bilmiyorum valla.
52)İklimden bahsedersek;
-Sonbahardan itibaren ülke *kaamos* denilen bir döneme girer.Güneş günde 2 saat falan çıkar,herkes antidepresan almaya başlar.Hatta kaamos sendromu diye bir hastalık mevcut fin nüfusunun %5inde.Eğer çok tatlı yemek istiyorsanız bu sendrom sizide vurdu demektir.
-Kışın o ünlü *beyaz geceler* görülmeye başlar.Ama helsinkiden göremezsiniz,ülkenin kuzeyine gitmeniz gerekiyor.
-Yazın festivaller dönemidir.Karanlık olmaz hiçbir zaman(en fazla alacakaranlık olur).Uyku düzeniniz yamulur bu sebepten dolayı.
-Kışın -20,-30 derecelere falan iner hava.
53)Finlandiyada sıkıntıdan olsa gerek,sürüyle garip gurup yarışma düzenlenir.Bunlardan en ünlü 2 tanesi *eş taşıma* ve *cep telefonunu en uzaga fırlatma* yarışması.Bunlar dışında birde saunada en çok kalma yarışması var ki,geçen sene birisi ölünce yarışmaya çeki düzen verdiler.Diğer yarışmalar şu şekilde:
-Sivrisinek ezme yarışması
-Karınca yuvasına oturma yarışması
-Buzlu gölde yüzme yarışması(çıplak veya değil,size bağlı bu)
-Seks yarışması (bunu kaldırdılar sanırım)
-Somon balığını döndürerek en uzağa atma yarışması
-Öpüşme yarışması
-En hızlı meyve toplama yarışması
-Bataklık futbolu
-İnegini çağırma yarışması
-İnegi sağarken kullanılan alet edevatları fırlatma yarışması(en garibi bu,evet)
-Bunu nasi açıklayabilirim bilmiyorum ama şöyle bişey.Sahneye çıkıyorsunuz ve gitar çaliyor gibi yapiyorsunuz,düzgün çalabilirseniz şampiyon oluyosunuz.*air guitar championships* diye geçiyor kendisi.
-Levyeyle yürüme yarışması
Bunlardan en eskisi *eş taşıma şampiyonası*.13 senedir yapiliyor ve özellikle avrupa genelinde çok katılan oluyor.Ödülü 2 koli bira mıydı neydi.
Adamların düzgün derdi olmayınca zaman geçirmek için bunlarla uğraşiyolar işte.Başka bi açıklaması olamaz çünkü.
54)Finlandiyada doğaya inanılmaz bir önem verilir.Garip olan şey ülkede kağıt sektörünün çok gelişmiş olmasıdır(türkiyedeki gazetelerin kağıtları finlandiyadan gelir).Buna rağmen her şirket için farklı bir ağaç kesme kotası vardır.Kotayı aşarsanız hayatınız kayar.
Bu aralar manşet olan haber bir gölete şirketin atıklarını yanlışlıkla boşaltması mesela.Akıntıyı engelleyemiyorlarmiş.
55)Ülkede birşeylerin değişmesi çok uzun sürer.Eğer değiştirilmek istenen şeyin sisteme zarar verdiği ortaya çıkarsa ışık hızıyla olur bu değişim(bkz 53.madde)En basit örnek şöyle;1990ların sonundan beri üniversitelerin paralı olmasını tartışıyorlar parlamentoda.En son verilen karar sadece bazı okullardaki bazı master programlarının sadece AB dışından gelen ögrencilere paralı olması.Genel olarak isveç modeli örnek alınır.Birşey tartışıldığında sürekli isveçten örnek gösterilir,vs.
56)ABD kadar olmasada,finlandiyada da bireysel silahlanma mevcut.En son birkaç tane manyağın okullara dalip ögrencileri yaralaması sonucu silahlanma yasasını ışık hızıyla değiştirdiler.Ülkenin manyağı hakkaten sağlam manyak olur onuda söyleyeyim.
57)Ülkede intihar oranı yüksektir.Bunun temel nedeni finlerin dertlerini kimseye anlatmamasıdır aslında.Utangaç ve sessiz oldukları için(özellikle erkekler),belli bir süre patlıyor işte.O da intihar ederek veya oraya buraya silahla ateş ederek oluyor.Genelde intihar ediyorlar gerçi.Ha dertleri nedir diye sorsanız,incir çekirdeğini doldurmayacak sebepler çıkar ortaya(bize göre tabi).
58)Finlerin çoğunun hayali sıcak bir ülkede yaşamaktır.Ha eğer sorarsanız *sen gel türkiye'ye,ben helsinkiye gideyim* diye,*yok canım o kadarda değil* derler.İspanya,italyaya falan gitmek isterler işte.
59)Finlerin milli tatil yapma mekanı kanarya adalarıdır.Türkiye ucuz tatil bölgesidir tahmin edileceği üzere.
60)Milli havayolu Finnairdır(ucuz versiyonu blue1).Biletleri diğer firmalardan daha pahalı olsa bile finler deli gibi kullanır kendi firmalarını,ondan batmaz zaten.Finnair özellikle uzakdoğuya en kısa sürede uçan havayoludur.Bu aralar japonya,kore falan çok ünlü oldugu için ucuza bilet bulunması mümkün.İstanbula uçuşları kestiler geçen sene.
61)Finceden bahsetmek gerekirse;
Fince ural altay dil ailesine mensup olup,estonca,macarca,sami dili ve türkçe ile aynı dil ailesindendir.Estoncayla gayet yakın akraba olmasına rağmen,birbirlerini anlayamazlar.Ayni dil ailesinden olmasının tek avantajı bir türkün fince sözcükleri gayet rahat telaffuz edebilmesidir.Dünyada ögrenmesi en zor 3.dil olup,hakkaten insanın ağzına sıçar(özellikle ana dili ingilizce olanların).Dilin akıcı seviyeye gelmesi için 2-3 sene geçmesi gerekmektedir.Kelimeler aynen yazıldığı gibi okunur,2 harf hariç:
j = y diye okunur
y = ü diye okunur
Yani,Jyvaskyla adlı şehir *yüvasküla* diye okunur.
Fincede sessiz ve sesli harflerin yanyana geldigi sözcükler boldur.Örnekler: Kokkola,Hameenlinna,Lappeenranta gibi.
Türkçenin aksine,fince isimlerin bir anlamı yoktur.Aklıma gelenler şöyle:
Marjo,Marco,Ville,Emmi,Tarja,Jori,Jani,Krista gibi.
Genelde soyadlar -inen- ve türevleri ile biter.İsveççe soyadlarda mevcut.
Bazı basit fince kelimeler şöyle:
Moi : Merhaba,selam vs. (bunun moro denilen bir versiyonuda var,gençler kullanıyor)
Terve : Moi ile aynı anlamda ama biraz daha resmi
Tervetuloa : Hoşgeldiniz
Moi moi : Sonra görüşürüz vs.
Nakemiin : Sonra görüşürüzün biraz resmi versiyonu
Kiitos : Teşekkürler
Anteeksi : Pardon,özür dilerim vs.
Hyva : İyi,tamam vs.
Hyvaa Huomenta : günaydın
Mina : Ben
Sina : Sen
Mita : Ne?
Kylla : Evet (joo da kullanılır)
Ei : Hayır
Kahvia : Kahve
Suomi : Finlandiya
Suomalainen : Fin
Turkkilainen : Türk demek (kısa versiyonu turkki'de kullanılır,turkki kürk demektir ayrica)
En popüler küfürler ise *perkele,vittu,helvetti ve saatana*.Tercümeler için google translate>>
Fincede combo küfür üretmek mümkündür türkçedeki gibi.
Fincenin zor olmasının temel sebebi,türkçe gibi kelimelerin sondan eklemeli olması.Ayni bizdeki gibi birinci tekil şahısa,ikinci tekil şahısa vs. göre değişmekte bu ekler.Bizim için bile çok zor.Zaten dedigim gibi,türkçe bilmenin tek avantajı kelimeleri okumakta zorlanmamanız ve bu sondan ekleme olayını doğal karşılamanız(batılılar bu olayı anlayamiyor).
62)Dünyada kişi başına en çok kahveyi finler tüketir.Sabah kahvesiz ayılabilen bir fin yoktur.Günde en az 5 fincan kahve içilir.Kahve dışında çok fazla dondurma tüketilir yaz-kış farketmeksizin.
63)Sağlık sistemine değinirsek,şu şekilde:
Ülkede geçici/kalıcı oturma iznine sahip yabancılar dahil,herkes için sağlık sistemi ücretsizdir.Ama bu demek değildir ki sağlık sistemi efektiftir.
Hastalandığınızda doktorunuza gidersiniz.Doktorunuz gerekli gördüğünde sizi hastaneye veya daha yetkili bir doktora yönlendirir.Bu *yönlendirme* birkaç ay sürebilir.Doktor sıkıntısı var çünkü ülkede.Eğer ameliyat olacaksanızda bu olay geçerli oluyor.Ha acil bi durumunuz oldugunda ambulansın gelmesi maksimum 5 dakka o ayri.Doktor sıkıntısının dışında hemşire sıkıntısıda mevcut.Onuda ispanyadan hemşire alip fince ögreterek çözdüler şimdilik.
64)Ülkede en çok saygı gören meslek öğretmenliktir.Ögretmenlik yapmak için uzun süre eğitim görmek zorundasınız.Sürüyle bıdı bıdısı var o işin.Gelişmiş ülkelerden gelenler bile ekstra eğitim ve sınava tabi tutulur.Bundan dolayı öğretmenler ortalama üstü bir maaş alır.Dershane denilen kurumlar yoktur.Özel ders veren ögretmenler bulabilirsiniz ama.
65)Ögrenciler okula girerken ayakkabılarını çıkarmak zorundadır.Eve girerkende geçerlidir bu kural.Bu olay bütün kuzey ülkelerinde var gerçi.
66)Sauna fin kültüründe çok önemli bir yere sahip.Hatta sauna kelimesi dünyadaki bütün dillere girmiş tek fince kelime.Önemini şöyle açıklayabilirim.
Tarihleri boyunca bütün önemli toplantılar/buluşmalar vs. saunada yapılmış,hatta çocuklar bile saunada doğuyormuş.Birisi öldügünde yine saunada yıkanıyormuş.Hatta ve hatta,bir fin evini yapmadan önce saunasını yapar diye bir deyim var.
Sauna'ya girmeninde yazısız kuralları var tabi.İlk önce ılık bir duş alınıyor ve saunaya giriliyor.Genelde 5-10 dakika falan duruluyor ve daha sonra saunadan çıkıp en yakındaki göle atlanıyor(yaz-kış farketmeksizin).Böyle bir zincir var.Eğer göle atlamak istemiyosanız,soğuk duş almanız elzem deri gözeneklerinin açılması için.Bu göle atlama olayını bebeklere falanda yapıyorlar.Sonuç:kış aylarında kimse hasta olmuyor adam gibi.
2 tane sauna var dünya genelinde.
-Elektrikli
-Eski tip odunla ısıtılan saunalar
Elektrikli olanlar her otelde bulunan sauna tipi.
Eski tip olanlar ise genellikle finlandiya kırsal kesiminde,rusyada ve baltık ülkelerinde mevcut(bu ülkelerde de sauna kültürü var).Odanın sol tarafında ocak tarzı birşey bulunur.Isının yükseltilmesi yanan maddeye su atmakla oluyor(daha çok buhar çıksın diye).Bu tür saunalarda ayrica adını hatırlamadıgım bir agacın dalı bulunur,o dalla millet birbirinin sırtına vurur kan dolaşımı artsın diye.
Birde sadece finlandiyada olmak üzere mobil saunalar mevcut.
Finler genellikle saunaya her gün girer.Erkekler için haftada 4ten fazlası tehlikelidir çünkü sıcaktan dolayı sperm kalitesi düşer(yumurtalıkların vücut dışında olmasının bi nedeni var dimi?),kısır olmaya kadar gidiyo bu.Büyük şehirlerde her apartmanda(duruma göre birkaç daireye bir),kasaba ve köylerde her evin kendi saunası olur.
Bunun dışında saunalar sosyalleşme mekanı olarakta kullanılır.Mesela iş toplantıları saunada yapılır.
Saunanın sürüyle yararı var aslında.En bilinenleri şöyle:
-Soguk algınlıgını direk keser.
-Strese iyi gelir.
-Deri gözeneklerini açar.Sivilceye vs. iyi gelir bu nedenden dolayı.
-Kan yapar
-Vücudun dayanıklılıgını yükseltir.Özellikle sporcular
-Diyabetlilere iyi gelir
-Kilo vermeye yardımcı olur terlettiginden dolayı
-Hipertansiyonada iyi gelir
-Sıcağa dayanmayı sağlar.
Bunun dışında eğer sauna+soğuk göle atlama/soğuk duş yapma kombosunu yaptıysanız,onunda yararları saymakla bitmiyor(bize her ne kadar mantıksız gelsede):
-Erkeklerde testesteron,kadınlarda östrojen hormonunu artırır.
-Sıcaktan direk soğuğa girdiginiz için,vücudun adapte olmasını kolaylaştırır.
-Kansere iyi gelir
-Kan dolaşımını hızlandırır
-Yorgunluga iyi gelir(bu hakkaten tarafımca denendi.12 saatlik yogun bir çalişmadan sonra sauna+göl yaptım,taş gibi oldum direk)
-Kolesterolü düşürür
-Bağışıklık sistemini güçlendirir
-Kronik hastalıklara iyi gelir
Saunaya girmenin belli bir yaşı yok.80 yaşında da olsanız girebilirsiniz,yeni doğmuş bebekle beraberde girebilirsiniz(kısa tutmak kaydıyla).Bazı kişilerin girmemesi gerekiyor ama saunaya,özellikle yüksek miktarda alkol aldıysanız tehlikeli.Kalp sorunu olan kişilerin girmemesi lazım.
Sauna vücuttaki elektroliklerin kaybolmasına yol açtıgı için,çıktıktan sonra soda vs. içilmesi gerek.Ayni şekilde vücut çok su kaybeder.
Finlandiya dışında estonya ve rusyada da önemli bir yere sahip.Baltık ülkelerinde de yaygın.
Dünyada saunaya benzer şeylerde var tabi.Özellikle latin amerikadaki eski uygarlıkların(kolombdan önce) kullandıgı *temazcal* adı verilen mekanlar mevcut.Bizdeki hamamlar.ABD'deki kızılderililer ve kanada da yaşayan yerlilerin kullandıgı *terleme yerleri(çevirisi bu arkadaşım,napim)*.Ruslar saunaya *banya* diyor mesela.Japonya,Kore ve afrika kültürlerinde de benzer mekanlar mevcut.
Özet geçersek;sauna vücuda çok yararlıdır.Hoş terleme duygusundan zerre haz etmedigim için çok sevmem ama düzenli olarak girilmesi gerek.
67)Saunadan başka *summer cottage* denilen ufak kulube tarzı mekanlar fin kültüründe önemli yer tutar.Genelde bu kulubeler herhangi bir gölün yanına kurulur ve şehir hayatından bunalanlar için kullanılır(evet,ufacık şehirlerden bunalıyo adamlar).Her sene,özellikle yaz aylarında büyük şehirlerde yaşayan finler buralara akın eder,birkaç hafta kafa dinleyip geri gelir.İnanılmaz güzel yerlerdir.Genellikle internet,tv,radyo vs. yoktur buralarda.Teknolojiden tamamen uzaklaşip doğaya geri dönerler işte.Hepsinde sauna vardır.Bir fin sizi böyle bir yere davet ediyorsa onun en güvendiği insanlardan birisiniz demektir.Böyle yerler bizim gibi ortadoğulu insanlara pek hitap etmez aslında.Tamam inanılmaz sessiz,huzurlu mekanlarda,biz aksiyon arayan insanlar olduğumuz için,3. günde kafayi yeriz.Protesto yok,biber gazı yok,bağırma-çağırma yok,terörist saldırılar yok,kavga yok,o ne lan öyle.Gelmez yani bize.
68)Fin mutfağına gelirsek(evet,kendilerine özgü yemekleri var adamların,şaşırmayın);
Genellikle fin yemeklerinde kullanılan maddeler şöyle:
-Buğday ürünleri
-Böğürtlen çeşitleri(finlandiyada inanılmaz çok çıkar,özellikle türkiyede olmayan ''cloudberry'')
-Yabanmersini
-Balık çeşitleri
-Ayranda kullanılır(bizim bildigimiz şekilde değil ama)
-18inci yüzyıldan sonra patateste kullanılmaya başlanmış.
Finler gelişmiş ülkeler arasında en az kırmızı et tüketen milletlerden birisi.Genellikle balık ve tavuk tüketiliyor.Bunun en büyük nedeni kırmızı etin pahalı olması(hayır,türkiyeden daha pahalı değil).
Finlandiya tarıma uygun bir ülke olmadıgından dolayı,tarihten gelen avcılık ve toplayıcılık kültürleri var.Ki hala finlerin çoğu ormana gidip böğürtlen falan toplar.
Ülkede sürüyle değişik ekmek çeşidi bulabilirsiniz.Çavdar ekmeği özellikle çok popüler.
Etlere gelirsek;
Ülkede en çok tüketilen et domuz eti.Ama geleneksel olarak hala geyik ve at eti yeniliyor.At eti özellikle pahalı.
Tattığım yemeklere gelirsek:
-Pulla:Bu aslında çok basit bir yiyecek.Bildiginiz şekerli poğaça.Ama badem veya üzümde katabiliyorlar içine.Tadı güzel.Değişik çeşitleri mevcut.
-Fazer:Bu bir yiyecek değil,şirket adı.Fazer finlerin ünlü tatlı/çikolata vs. üreticisidir.Kendine özgü bir tadı var ve inanılmaz güzel.Finnairda bunların çikolatalarını verirler.
-Salmiakki:Evet geldik en popüler fin şekerine.Şeker dediğime bakmayın,tatlı değil tuzlu(meyan kökü işte).Bir şekerin salmiakki oldugunu siyah veya koyu kahverengi olmasından anlayabilirsiniz.Finler buna hastadır,heryerde bulunur.Hatta marketlerde satılan en acı versiyonunun adı *turkish peber*dir.Finler dışında kimse sevmez.Benim şimdiye kadar yediğim en salakça şeydi.Bir daha tatmamayı umuyorum.Haribonunda var böyle bi ürünü.Bize gelmez ama isteyen denemekte özgür tabi.Bence bir kez denenmesi lazım.
Salmiakki sadece şekerde kullanılmaz.Dondurma,votka,brandy,çikolata,kola hatta son zamanlarda etlere bile katıyolar.
69)Finlandiyadaki bütün işçiler bir sendikaya üyedir.Şaşırtıcı olan şey(bize göre tabi) sendikaya üye olan işçiler işten çıkartılmakla tehdit edilmemekte,hatta sendikaya üye olmaları istenmektedir.Sendikalar ülkede baya güçlü.Basitçe,sizin götünüzü korurlar,gerekirse grev yaparlar,vs.
70)Ülkede çalişan herkesin ilk sene 3 hafta,ikinci sene ve sonraki seneler 5 hafta yıllık izne çıkma hakkı vardır.Bu genelde 2 haftası kışın,3 haftası yazın olacak şekilde paylaşılır.Bunun dışında birde çalışılan her ay için 2 gün izin alma hakkınız var ve toplayabiliyosunuz bunu.İzin olaylarını hesaplamak karışık baya.Ama 3 hafta olayı standart.Eğer haftasonu çalişiyorsanız saatlik ücretinizin 2 katını alırsınız.Mesai saatleri dışında çalişiyorsanız 1.5 kat oluyor bu.Her işverende bunu çatır çatır vermek zorundadır..
71)Ülkede gelire göre vergi sistemi vardır.Eğer ciddi anlamda çok kazanan bir insansanız,devlet bunun %40ini vergi olarak keser.Eğer az kazanıyorsanız bu %5e kadar iniyor.Maaşa göre yani.
72)Eğer işsiz kaldıysanız,KELA'dan(sosyal güvenlik kurumu) son maaşınızın %70ini 12 ay boyunca alırsınız.Eğer bu 12 ay içinde iş bulamadıysanız %50ye iner.
73)Üniversite öğrencileride KELA'dan yardım alır(550 euro civari).Bu yardım kredi şeklinde olmadığından dolayı sonradan ödenmez(öğrenim kredisi ödeyenler itinayla sövebilir).Eğer ögrenci iş bulduysa (part time veya full time),bu yardım kesilir.
74)Finler genellikle üniversiteyi geç bitirir.29 yaşında full time çalişip hala okuyan arkadaşlarım var mesela.Her dönem istediginiz kadar ders alma imkanınız mevcut(Part time ögrencilik).Çoğu zaman okulu bitirmeden önce erasmusa gidilir,work and travela gidilir,gezilir vs.İmkanları sonuna kadar kullanıyolar yani.Bunun yararı iş tecrübesiyle beraber okulun bitmesi oluyor.Kimsede *hadi oglum/kızım okulunu bitir işe gir* diye baskı yapmıyor.
75)Ülkede *çevre/mahalle baskısı* denilen kavram mevcut değildir.İnsanlarin birbirine karışması büyük saygısızlık olarak kabul edilir.Finler istedigini yapmakta özgürdür basitçe.
76)Finler kişisel alanlarına çok önem verirler.Bunun açıklamadan önce kişisel alan nedir onu söylemem gerek;
Kişisel alan dediğimiz şey bir insanın çevresinde olduğunu varsaydığı bir *balon*dur.En basit örnek olarak,bir insanın kıçının dibine giremezsiniz,kişisel alanını ihlal etmiş olursunuz,saygısızlıktır ve o insan rahatsız olur(genelde sizden uzaklaşır bir adım).Buna bireyselliğin yüksek olduğu gelişmiş ülkelerde çok önem verilir.Bir insanın kişisel alanı tamamen kültürle alakalı.Örnek olarak bir ispanyol veya italyana rahatça yakın durabilirsiniz,ama iskandinavlar ve amerikalılarla muhabbet ederken belli bir uzaklıkta durmanız gerekir.Türkiyede böyle bir kavram mevcut değil.
77)Birazda çocuk yetiştirme kültüründen bahsedersek;
Türkiyedekinin aksine,ebeveynler çocuklarına bağımlı değildir ama ''bağlıdır''.Bizdeki gibi hayat çocuğun etrafında dönmez.Çocuklar özgüvenli ve her istediklerini yapabileceği bir ortamda büyütülür,zaten belli bir süre sonra evden kendileri ayrılır.Özellikle bebek bakımı türkiyeden çok farklı.Kışın -20,-30 derecede bebekler dışarı çıkartılır,hatta saunadan çıkıp buz tutmuş göle atlama olayını bile bebeklerle yapıyolar.Bunun yararı şudur;çocugun bağışıklık sistemi ciddi anlamda gelişir(türkiyede yapmaya kalksanız annenizden dayağı yersiniz).Hiçbir bebekte soğukta dışarı çıktı diye zatürreden falan ölmez.Bizimkinin tam aksi bir çocuk yetiştirme kültürleri mevcut.E sonuçta ortada zaten.
78)Fin tarihinden bahsedersek:
-Tarih öncesine ait çok bir bulgu olmadıgından dolayı direk ortaçağdan başlicam.
-Finlandiya vikinglerden çekmiş 11.yüzyıl civarlarında.Özellikle isveçli vikinglerden.Hıristıyanlık bu zamanlarda yayılmaya başliyor.
-1200lerin ortasında İsveç finlandiyayi ele geçirir.1800lerin başına kadar isveçliler yönetir burayı.Finlandiyayi sürgün mekanı olarak kullandıkları için(sömürecek bişey yok çünkü) bu dönemi finler çok sevmez.Ülkeye yatırım yapmışlar tabi.Şehirlerin çogu,üniversiteler falan isveçlilerin döneminde açılmış.
-1800lerin başında Ruslar sürüyle savaş sonucu finlandiyayi isveçlilerden alıyor.(kralda osmanlıya kaçiyodu hatırladıgım kadarıyla).Ülke için yeni bir dönem başlar çünkü özerklik verilir finlandiyaya.Bu dönem *grand duchy of finland* diye geçiyor,yani büyük finlandiya düklüğü.
-Ayni dönem finlerin kültürel olarak uyanışı olarak geçiyor tarihte.Birkaç tane aydının çabasıyla ülke fakirlikten sıyrılıp kendi milli kimliğini vs. oluşturuyor.Hatta bunun kitabı var *beyaz zambaklar ülkesinde* adında.D&Rdan alınabilir.Atatürk bu kitabı tavsiye etmişti askerlere.
-Ruslar ayni dönemde finleri ruslaştırma politikası gütüyor ama başarılı olamiyorlar.
-1905'te ülke kadınlara seçme ve seçilme hakkı veriyor(dünyada en erken finler veriyor bu hakkı,yeni zelanda da daha önce ama onlar sadece kadınlara seçme hakkı veriyor).
-1800lerin sonu ve 1900lerin başında birçok fin ABD ve Kanadaya göçüyor.Matt damon,linuxu yapan Linus Torvalds bunlardan birkaçı.
-Rusyadaki bolşevik ihtilali ülkenin çehresini değiştiriyor.İhtilalden yararlanan ülke 1917de bağımsızlığını ilan ediyor(sosyal demokratlar yapiyo bu işi aslen).
-Bağımsız olduktan sonra ülke 2 büyük grubun etkisi altına giriyor.Komünist olan kızıllar ve almanyanın desteklediği beyazlar.Kızıllar genelde kırsal kesimde yaşayan finlerden oluşurken,beyazlar burjuvazi ve zengin kesimden oluşuyor(liderleri mannerheim bunların).Birbirleriyle anlaşamayan bu iki grup savaşa tutuşuyor ve finlandiya iç savaşı başliyor 1917de.Bu savaş yaklaşık 200.000 kişiyi etkiliyor.Savaştan beyazlar galip çıkıyor ve parlamentoda Alman krallığının bir parçası olmak için oylama yapiyorlar.Gel gör ki almanlar 1918de birinci dünya savaşını kaybedince,bağımsız oluyor ülke.Kazayla bağımsız olma var yani işin içinde.
-İkinci dünya savaşına kadar ülkede birşey olmuyor.
-1939'da stalin psikopatı St.petersburgun korunmasız olduğunu gerekçe göstererek finlerden ciddi miktarda toprak talep ediyor.Finler bunu kabul etmeyincede yalan bir top atışını gerekçe göstererek savaş açiyor ülkeye.Bu savaş *kış savaşı* olarak geçer.Mannerheim'in dehasını gösterdiği bir savaş bu.1 sene sürüyor.Savaş sırasında finler hiçbir dış yardım almaz.İngilizler söz verdikleri yardımı etmezler(çok şaşırdınız dimi).İsveçten,danimarkadan ve macaristandan gönüllüler gelir ama cephelerde görev verilmez kendilerine.İsveç tarafsızlık politikasından dolayı onlarda yardım etmez.
Sonuç olarak finler savaşı kazanır ama kağıt üstünde kaybeder.Stalin 350 bin askerini kaybeder bu ufacık ülke yüzünden.Savaş sırasında dünyanın en iyi nişancısıda ortaya çıkar.Simo Hayha denilen bu sapık eleman,ufacık boyuyla,dürbünsüz tüfeğiyle,-40 derecede 705 tane adam öldürür.2002de hayatını kaybetti.
Bu savaşin önemli sonuçları olmuştur aslında.Hitler bu savaştan önce stalinin güçlü olduğunu zannederken,4 milyonluk ufacık ülkeye madara olduğunu ögrenince Barbarossa harekatını başlatır.Finler için hayati bir öneme sahiptir(bizdeki kurtuluş savaşıyla aynı diyebiliriz),hatta 3.5 saatlik bir film var *talvisota* adlı.
-Kış savaşından sonra İngilizler finlandiyanın yardım isteğini kabul etmez,bundan dolayı finlerde nazilerle ittifak yapıp barbarossa harekatıyla beraber ''devam savaşı''nı başlatırlar.Savaşın asıl sebebi finlerin kaybettigi topraklar(karelia) istemesidir.Nazilerle birlik olduğunu duyunca,ingilterede finlandiyaya savaş açar.
Sonuç olarak devam savaşında finler ellerine alır ve şu anki sınırlar kabul edilir.Bunun dışında sovyetlere o zamanın parasıyla 250 milyon dolar ödemek zorunda kalırlar.
Devam savaşından sonra nazilerin kaybetmeye başlamasıyla beraber,finler laponya savaşını başlatır.Finlandiyadaki nazi ordusu norveçe doğru şutlanır itinayla.
-2.dünya savaşından sonra diğer kuzey avrupa ülkeleri gibi finlerde tarafsızlık politikası uygular.1955'te nordik konseyine üye olur.Ayni yıl Birleşmiş milletlere de üye olur.
-Fin ekonomisi isveç ekonomisine 1970lere kadar kafa tutamadıgından dolayı,çogu fin 1950'lerde isveçe göç eder.
-Soğuk savaş boyunca sovyetlerle batı avrupa arasında hayli dengeli bir politika uygulayan ülke ekonomisi 1970lerde büyümeye başlar ve hayat standardı diğer kuzey ülkelerini yakalar.En büyük ticaret partneri sovyetler birliğidir soğuk savaş sırasında.
-1991de sovyetler birliğini dağılmasıyla ülke ciddi bir ekonomik krize girer.İş gücünün %20sini işsiz kalır.Devalüasyon vs. ile 1993te kontrol altına alırlar krizi ve bundan sonra teknolojiye yatırım yapmaya başlanır.
-1992'de AB'ye başvuru yapilir.1995te tam üye olur isveçle beraber.
-2002'te fin markkası tedavülden kaldırılır ve Euro gelir yerine.
Finlandiyada 3 kişi herkes tarafından biliniyor.
-Nobel barış Ödüllü Martti Ahtisaari.1994te ülke tarihinde en çok oyla birinci turda seçilen cumhurbaşkanı olma özelliği taşiyor.Ayrica birleşmiş milletler diplomatı kendisi.İyi bi adam şimdi yalan yok.
-Urho Kekkonen:Bu adam değişik birisi aslında.Soğuk savaş süresince ülkenin lideri konumundaydı.Ciddi manada otoriter birisi.Hatta zaman zaman *diktatör gibi davranmış* denilebiliyor hakkında.Rivayete göre sovyetler başa geçirmiş bu elemanı ama çok mantıklı gelmedi bana.
Soğuk savaş süresince ülkenin tarafsızlığını devam ettirip,hem batıyla hemde sovyetlerle ticareti geliştirip,ekonomiyi adam etti.Milliyetçi birisi ayrica.Başkanlık yetkilerini dahada genişlettiği için,adam 1980lerde hastalanıp görevden çekildikten sonra,yerine gelenler anayasayı değiştirmek zorunda kaldı.
-Carl Gustav Emil Mannerheim:Bu elemanı zaten yukarıda yazdım.
79)Din konusu önemli.Finlerin yaklaşık yarısından fazlası Lutheran kilisesine mensup(katolik değiller).Geçen yıllarda tv'de eşcinsellerin hakları tartışılırken,kilisenin piskoposu eşcinsellik hastalıktır diyince(ki kadındı bunu diyen),sonraki gün 65.000 kişi kiliseyle ilişkisini kesti.En son istatistiklere göre gençlerin büyük çoğunluğu birşeye inanmiyor.Dinsiz kesim iskandinav ülkeleri kadar yüksek değil gerçi.Kilise vergiside mevcut ülkede.
80)Ülkede çocuk yapanlara ciddi yardımlar yapiliyor.Yeni doğum yapmış anne işinden 1 sene izin alabiliyor(ücretli).Sırf böyle bi hak olduğu için,işverenler mülakat yaparken ''yakın zamanda çocuk yapmayı düşünüyormusunuz'' diye sorabiliyorlar.Vergi indirimi vs.de var.
81)Helsinki aslında çok stratejik bir yerde(gezginler için).Yaklaşık 2 saatte St.petersburg'a,3.5 saatte tallinne,bir gecelik gemi yolculuğuyla stockholme gidilebilir.
82)Daha öncede dedigim gibi,finlandiya turistik bir ülke değil(en azından diğer avrupa ülkeleri kadar).Ülkeye yazın rus turist yağiyor özellikle(st.petersburgdaki finlandiya konsoloslugu 300.000 tane vize veriyor yılda).Bundan dolayı rus sınırına yakın şehirlerde rusça bilmek önemli.Ruslardan sonra almanlar geliyor ülkeye en çok.
83)Dünyada finlandiyanin dış temsilcilik açmadığı ülke sayısı bir elin parmaklarını geçmez.Çok aktifler o konuda.Yurtdışında yaşayan her fin itinayla sisteme girilir.Hangi ülkede kaç vatandaşları yaşiyor,evli mi değil mi,çocukları var mı,adresleri vs kayıt altına alınır(turistik seyahatler içinde geçerli).
84)Finlandiyada yaşayan herkesin iletişim bilgilerine ulaşmak mümkündür(adını-soyadını ve yaşadığı yeri biliyorsanız).Devletin kendi sitesinde bunun arama motoru var.
85)Finlandiya iskandinav ülkeleri gibi ''hacı barışı desteklioz ama gelin size silahta satalım'' gibi bir politika yürütmez.Bu yönüyle benden büyük bir artı almakta.Ama bu demek değildir ki fin politikacılar ikiyüzlü değildir;her politikacı gibi onlarda iki yüzlüdür.En basit örnek:Türkiyeye vizenin kaldırılıp kaldırılmayacağını karara bağlayacak bir duruşma vardı yakın zamanda,finlerde diğer 27 AB ülkesi gibi yazı yolladılar ''vizenin kaldırılmasını istemiyoruz'' diye.Ha adamlara sorsan ''türkiye abye girsin tabi'' derler.Hoş vizenin hafifletilmesini bende istemiyorum ya neyse.Yazık olur lan adamlara.
86)Her medeni ülkede olduğu gibi belli bir süre birlikte yaşayan çiftler evli çiftlerle aynı haklara sahip olur.Eşcinsel evlilikler hala yasalaşmadığı için,eşcinsel çiftler bu yöntemi uygular.Genellikle ülkedeki çiftlerin kullandığı yöntem bu şekilde.Türkiyeye gelir mi?
Bak orda *medeni ülke* yazdım,sorunun cevabı orada gizli zaten.
87)Ülkede sansür uygulanmaz.Özellikle diğer iskandinav ülkelerinde kraliyet ailesini eleştiren haberler *gizli* sansüre uğrar.Finlandiyada kraliyet ailesi diye bir kavram olmadığı için,istediğiniz herşeyi eleştirebilirsiniz,(yahudiler hariç tutulabilir,onları zaten harvard profesörü bile eleştiremiyor)düşüncenizi söyleyebilirsiniz.
88)Ülkede en çok bilinen çizgi film ''moomins'' adı verilen alman yapimi bir çizgi filmdir.Moominleri herkes çocukluğunda deli gibi izledigi için bilir(biz pokemon izliyoduk lan).
89)Fin kültürü hakkında bilinmesi gereken başka birşey ise,aşagı yukarı her fin'in SISU denilen kuralı takip ettiğidir.SISU şöyle basit bir şekilde açıklanabilir;
Hiçbir şart altında pes etmemek,yılmamak ve devam etmek.
90)Bizim ergenekon destanı gibi,finlerinde Kalevala adı verilen bir destanı mevcut.Kalevala aslında fin toplumundaki sözlü efsanelerin birleşiminden oluşuyor.Türkçeyede çevrilmişti bi ara.Her fin'in evinde bulunur.Tolkien yüzüklerin efendisini yazarken kendisinden ileri derecede etkilenmiş,elfçeyi kalevaladaki finceden yola çıkarak oluşturmuştur.
91)Bazı finlandiyaya özgü markalara bakarsak:
-Hesburger:Adından belli olacağı üzere bunlar hamburger yapmakta.Lakin yaptıkları hamburger insanı butik hamburgercilere dahi sokmayacak kadar güzel.
Ayrica mcdonalds/burger king tayfasından olmadıklarını anlamak gayet basit.Heriflerin verdiği en büyük kola kutu koladan daha küçük.Şişmanlatmaya odaklanmayan bir anlayış var yani.Ayrica adamların trilyon tane mayonez çeşidi var,denenmesi gerek(hıyarlısı bile var o derece).
Şu an sadece finlandiya,isveç,baltık ülkeleri ve almanyada şubeleri var.Türkiyeye ilk şube alanyada(fin turistlerin en yoğun olduğu mekan) açılacak benim bildiğim.
-Robert's Coffee:Adından belli olacağı üzere fin kahve zinciri.Starbucks gibi yani.Alman asıllı bir fin tarafından helsinkide kurulmuş olan bu şirket 100 seneden fazladır etkindir.Kendileri iskandinav ülkelerinde baya yaygın,ayrica türkiyede de çok şubesi var.
Açıkçası hiç denemedim,kalitesi nedir bilemem.Lakin fin markasından yamuk olmaz onu bilirim.
Hoş işin içine franchising girince olaylar boka bağlayabiliyor o ayrı.
-Marimekko:Bu bir tekstil(dizayn demek daha mantıklı,) markası ama zannettiğiniz markalardan gibi değil.En çok bilinen fin markalarından birisidir.En basit şekilde,mağazalarının dizaynı bile saatlerce vitrin eğitimi almış bendenizi gayet dumur etmiştir.
Dizaynları çok değişiktir,lakin baya pahalıdır türkiyeye nazaran.
ABD ve uzakdoğuda bile mağazaları mevcuttur.Nokia ile birlikte en başarılı fin markalarından birisi diyebiliriz.
-Nokia:Bunu bilmeyen yok.Tam bir başarı hikayesi olup,daha sonra patlamış ve microsofta satmıştır kendisini.2000lerdeki cep telefonu dizaynlarından buram buram fin kültürü akar.
Şu an finlandiyada *nokia* adında bir şehir dahi mevcuttur.Ülkenin teknolojiyle çok haşır neşir olmasının temel sebeplerinden birisidir bu şirket.Finler için sadece bir şirket değil,onur meselesidir ayrıca.
-Fazer:Bu şirket benim favorilerimden.Kendileri çikolata,pasta,tatlı vs. akla gelen herşeyi yapar,hem de efsanevi şekilde yapar.Helsinkinin merkezinde büyük bir mağazaları bulunmaktadır.Ayrica marketlerde satılan çikolataları arasından en popüleri *geisha* adı verilen tablet çikolatadır.Çok mu aramışlar bu ismi anlamadım.
Ürünleri bütün iskandinavya ve doğu avrupada bulunabilir lakin akdeniz ülkelerinde hiç göremedim.100 yıllık bir şirkettir,kurucusu yine alman asıllı bir findir.
-Finnair/Blue 1:Finlandiyanın resmi havayolu.Blue1 finnair'in ucuz versiyonudur(bkz.anadolu jet).Kendilerini sadece 1 kere kullanmış ve gayet memnun kalmışımdır(sebebi fazer çikolatası).Şu an low cost olmaya çalışan abuk subuk bir havayolu haline gelmiştir.Finler kendisini kullanmakta ısrar etmektedir.
Ayrica dünyanın en güvenilir havayoludur(kaza yapma oranı,valiz kaybetme oranı vs.).Türkiyeden uçuş yapmamaktadır artık.
-Fortum:Enerji firması.Baltık ve nordik ülkelerinde etkindir.Elektriği bu adamlar verir en basitinden.
-YLE:Devletin resmi televizyon kanalı ve gazetesidir.Ayrica ingilizce haber sunan ender gazetelerden birisidir ülkedeki.Tv'de gece 12den sonra porno gösterirler(yamuldunuz dimi?).Hoş porno konusunda emin değilim.
Ayrica radyo kanallarıda barındırır.Sami dili,isveççe,ingilizce,rusça ve bazı azınlık dillerinde yayınlar yapar.
-Rovio:Bunu biliyoruz angry birds'ün yapımcısı olarak.Son zamanlarda gayet büyüyen bu şirket bünyesinde bir tane türk programcı abimde takılmaktadır.Kendisine imrenmekteyiz.
-Olvi:Bira üreticisi.Ayrica baltık ülkelerinde de etkindir.
-Silja Line:Bunlar gemiyle uğraşan elemanlar.Helsinki-Tallinn,Helsinki-Stockholm vs. gibi seferleri düzenleyen yolcu gemilerine sahiptirler.Şu anda eston firması olan Tallinnk tarafından satın alınmıştır.Gemiler feribot falan değil,adam gibi cruise gemisinin ufak halidir(cruiseferry olarak geçer)
-Tikkurila:Boya firması.İsmi gayet komik olan bu şirket ülkede tekel konumunda gibidir,heryerde reklamları vardır,hatta tikkurila diye bir kasaba bile mevcut(semtte olabilir,tam hatırlamıyorum).
-Viking Line:Bunlarda silja line'in rakibi.Lakin kendilerine fin markası demek mantıksızdır çünkü aland adalarında kurulmuştur.İsveçli demek daha mantıklı aslında.
Alandlılar fin değildir çünkü.
Gemileri kırmızı-beyazdır,gayet rahat tanınabilir.
-Neste oil:Petrolle uğraşıyorlar kendileri.
-Wartsila:Bu elemanlar gemilerin altyapısıyla ilgilenen büyük bir şirket.Basitçe konuşursak,finlandiyada yapılan(turku limanı) bütün cruiseların motorudur,önemli kısımlarıdır vs. bu adamların malıdır.
-DNA,Elisa,Saunalahti,TeliaSonera:Bunların hepsi GSM operatörü ve internet servis sağlayıcısıdır.TeliaSonera yarı fin-yarı isveçlidir aslen ve turkcellinde %49 hissesine sahiptir.Ülkede türk telekom benzeri bir kuruluşun mevcut olmamasından mütevellit,gayet hızlı bir internet bağlantısına saçma fiyatlara sahip olunabilir.Bu dediğim kırsal alanlar için geçerli değildir tabi.
-Stockmann:Bu aslında department store(türkçesini bilmiyorum).Çok yaygındır,neredeyse her şehir/kasaba/köy vs.de bir şubesi bulunur.
En çok bilineni helsinki merkezde bulunan şubesidir,genelde buluşma mekanı olarak kullanılır.5-6 katlı bir bina olup içinde elektronikten,giyim eşyasına,pastaneden,döviz bürosuna kadar herşey bulunabilir.Lakin pahalıdır.Bunlarda aslen alman.
-Kesko:Stockmann'ın rakibi.Aslen finlandiya menşeli olan,lakin son zamanlarda bütün baltık ülkelerine sıçramış *k-kiosk* denilen ufak büfelerin mucididir.Bu büfelerden otobüs bileti bile satın alınabilmektedir.
Hoş olay büfeyle bitmiyor.Çok ciddi rakibidir stockmann'ın her alanda.
-VR:Tren markası.Aslen devletindir.Bu trenlerde internettir,yemek vagonudur herşey bulunabilir.Lakin finlandiyadaki herşey gibi bu da pahalıdır.
-Eckerö Line:Silja ve viking line'in rakibi.Fazla birşey demeye lüzum yok.
-Veikkaus:Loto firması.Tabi ki devletindir.
Finlandiya hakkında bilinmesi gerekenler bu kadar.Belki aklıma gelirse eklerim sonradan.
İyi okumalar.
Bayadır yazmayi düşünüyodum aslında böyle bişey ama facebooka falan yazıp sonra kaybolmasını istemedim.Blogda dursun,birilerinin işine yarar bi gün.Nasılsa temelli olarak gidemicez finlandiyaya hiçbi zaman.
Başlayalım:
1)Finlandiya vatandaşlarına *fin* denir,*finli*veya*finlandiyali* denmez.Nasıl ki almanya vatandaşlarına *almanlı* demiyoruz,finlandiya vatandaşlarına *finli* dememek lazım.Yanlış.Bunu bi düzeltelim ilk önce.Bizim gazeteler bile yanlış yaziyor.
2)Daha öncede dedigim gibi finlandiya bir iskandinav ülkesi değildir,''nordik'' ülkesidir.İskandinav ülkeleri;isveç,norveç,danimarka,izlanda ve faroe adalarıdır.Nordik ülkeleri ise; isveç,norveç,danimarka,finlandiya,izlanda ve faroe adalarıdır.2'si tamamen farklı şeyler.İskandinav olmaması,iskandinav sistemini almaması anlamına gelmiyor.Finlandiya'nin sistemi tamamen diğer iskandinav ülkeleriyle aynıdır.Bunun dışında iskandinav ülkelerinin birbirleriyle yaptıgı anlaşmalarında hepsine taraftır(mesela 1950lerdeki pasaportsuz serbest geçiş).
3)İskandinav sosyalizmini benimsemiş olan finler,bunun sayesinde türkiyenin 100 sene sonra bile göremeyeceği bir hayat standardı yakalamışlardır.Kişi başına düşen milli gelir 38bin dolar falan.
4)İskandinav ülkeleriyle karşılaştırırsak,en düşük hayat standardı finlandiyadadir.Asgari ücret 1500 euro civarı.
5)Ülke türkiyeyle karşılaştırıldıgında pahalı,özellikle helsinki civarı.Ufak şehirlere gidildikçe pahalılık azalıyor.Helsinki kamppi civarlarında(merkez) 40 m2 bir apartman dairesine 1000 euro kira verebilirsiniz mesela.Bunun en büyük nedeni helsinkiye yeni apartmanların zor yapılması(uzun bir bürokratik süreç var).Mesela Oulu'da kiralar merkezde 600 euro civarina iniyo ve evler daha büyük.
6)Finlandiyada iş bulmak istiyorsanız şu özelliklerin bulunması gerekiyor bünyenizde:
-Fince konuşabilmek (uluslararası şirketlerde geçerli değil bu)
-Bağlantıların olması (özellikle bir fin işverenden,şirket önemli değil)
-Ülkede aranan bir mesleğe sahip olmak (IT,doktorluk,hemşirelik vs.).
-Master veya Phd yapmak.4 senelik üniversite diploması standart hale geldiginden dolayı ve işverenler tecrübeden çok diplomaya baktıgından dolayı çok önemli bu.Yani ilk önce diploma olacak,sonra tecrübe.
Fince bilmiyorsanız uluslararası şirketler dışında iş bulamazsınız.Bak bi daha yazıyım ''bu-la-maz-sı-nız''.Hatta fince biliyorsaniz dahi bazı işverenler sadece finleri işe alıyor.Ülkede bağlantılar inanılmaz önemli.İşvereni mesela arkadaşınız tanıyorsa,tek bir telefonla işi kaparsınız.
7)Finler çok konuşmaz(sarhoş olmadıkları zamanlarda).Ülkeyi tanımlayacak tek sözcük *sessizlik*tir.Restoranlar,cafeler,toplu taşıma araçları vs. tamamen sessizdir.Fin kültüründe *small talk* veya *chit chat* dedigimiz ayaküstü konuşma diye bişey yoktur(sarhoş olmadıkları zamanlarda yine).Bunu yaparsanız rahatsız olurlar.Ağızdan çıkan her cümle inanılmaz ciddiye alınır.
Örnek:bir arkadaşınıza türkiyedeki gibi ''hacı bi ara buluşalım görüşemiyoruz'' derseniz,o arkadaşınız sizden telefon bekler,eğer aramazsanız ciddi şekilde bozulur.Var böyle bi olay,evet.
8)Finlerle konuşurken Amerikalılara yaptıgınız gibi gözlerinin içine bakmayın,rahatsız olurlar(yakın arkadaş hariç).Amerikalılar gözlerin içine bakmayı önemserken,finler bundan rahatsız olur ve gözlerini çevirir.
9)Finler alçakgönüllüdür.Herhangi bir restoranda yan masanızda bütün finlerin bildigi bir aktör oturabilir mesela.Ya da sabah işe giderken helsinki belediye başkanını bisikletin üzerinde işe giderken görüp selam verebilirsiniz(İ.Melihi bunu yaparken düşünüyoruz,evet).Başbakan ve cumhurbaşkanı 1500 tane korumayla gezmez,kendilerine ait 7 tane uçakları yoktur,tarifeli uçuşla seyahat ederler,gemicikleri yoktur vs.Ki eski cumhurbaşkanı tarja halonen türkiyeye geldiginde yanında koruma bile yoktu kadının.
10)Suç oranından bahsetmicem,tipik bir kuzey avrupa ülkesi oldugundan güvenli.Gecenin bi yarisi helsinkide herhangi bir sokakta yürüyebilirsiniz.Sarhoşlar bile *deget lan*dan anlar.Helsinkide göçmenlerin yogun yaşadıgı mahalleler tehlikeli olabilir ama.
11)Helsinkide 2 tane uydu kent vardır *espoo* ve *vantaa* adında.Bunlar aslında ayri şehirler olarak geçiyor.Espoo genelde orta-zengin kesim finlerin yaşadıgı büyük bir şehirken,vantaada göçmenler yaşar genellikle.Havaalanı vantaada.
12)Finlandiyadaki bütün tabelalar 2 dillidir,isveççe ve fince.İsveççe her zaman altta,fince her zaman üsttedir.Eğer emin değilseniz kısa olan kelime her zaman isveççedir.
13)Ülkenin 2 tane resmi dili mevcut,fince ve isveççe.İsveççenin resmi dil olmasının sebebi ülkede yaşayan ve isveççe konuşan ufak bir azınlık(nüfusun %8i falan).Bunlar isveççe konuşan finler olarak geçer.Tahmin edileceği üzere batı kıyısında yaşarlar(isveçe yakın).İsveçin finlandiyayi yönettigi zamanlardan kalan asilzadelerin torunları oluyor kendileri.
14)Ülkenin 2 tane resmi dili var diye bütün finlerin isveççe bildigini zannetmeyin.Çogunlugu yine orta seviyede bilir isveççeyi.Okulda zorunlu ders olarak verildigi için finlerin %90i için isveççe sadece *geçilmesi gereken bir ders*tir.
15)İngilizce konusuna gelirsek.Şimdi şöyle bir olay var;finlerin %90i akıcı ingilizce konuşur,gel gör ki bu adamlar çok konuşan adamlar olmadıgı için+ingilizce konusunda kendilerine güvenmedigi için(hata yapmaktan korkmak) bazen konuşmayabiliyorlar.Konuşsalar bile öyle rahat rahat muhabbet etmek zordur.Sıklıkla seyahat eden finler gayet rahattır bu konuda ama.Bu dediklerim(utanma sıkılma vs) ayık finler için geçerlidir.Sarhoşken tam tersi geçerlidir,döktürürler.
16)Finlandiya eğitim sistemi dünyanın en iyisidir.2incide güney kore -ki tamamen finlerden alınmadır o da-.O çok beğenilen ABD hiçte güzel sonuçlar çıkaramamaktadır testlerde.Hatta geçen sene ABD'den uzmanlar geldi *nası yapiyonuz lan bu işi* diye.İsteyen internetten raporu bulup okuyabilir.
Eğitim sisteminden şöyle bahsedebilirim;
-Finlandiyada eğitim parasızdır.Herkese parasızdır ama(belli master programları AB dışı ögrencilere paralıdır).Niye parasız diye sorduğunuzda ''anayasal hak'' cevabını alırsınız.
-İlkokul 9 sene sürer.9uncu sınıfta mesleki eğitime mi yoksa akademik eğitime mi yöneleceklerine karar verir ögrenciler.2'side 3 sene daha sürer.Bu 3 senede bittikten sonra ögrenciler *matriculation exam*,yani olgunluk sınavına girerler (öss işte).Burdaki puana göre üniversitelere yerleşirler.Politekniklerin buna ekstra olarak ayrı sınavları vardır.Her şekilde,ilkokul ve liseyi ögrenciler isveççe,ingilizce ve avrupa dillerinden birini ögrenerek bitirir(almanca ve fransızca popüler).İsteyen asya dilleri içinde ders alabilir.Bizdeki gibi *whats your name* seviyesinde bitirmiyorlar.
-Üniversiteler 2ye ayrılmıştır.Standart üniversiteler ve *university of applied sciences* yani politeknik okulları.Üniversiteler teorik derslere ağırlık verir.Eğer doktora yapacaksanız üniversiteye gitmeniz zorunludur.Sadece fince eğitim verir(master hariç).
Politeknikler pratik ağırlıklı okullardır.İngilizce ve fince eğitim veren ayrı programları mevcuttur.Giriş sınavını geçersiniz okumaya hak kazanırsınız.Genelde şirketlerle bağlantılı olarak çalişiyorlar.Politekniklerden mezun olunca sadece master yapabilirsiniz.Master için üniversitelere geçilebilir.
Eğitim sisteminde ilginç bir olay mevcut;zeka seviyesi normalin üstünde olan çocuklar için ayrı okullar yok.O tür çocukların diğerlerine yardım etmesi bekleniyor sınıfta.Anaokulunda ise ögrencilere *nasıl ögrenecekleri* ögretiliyor.
Eğitim sistemi de bu temel üzerine kurulmuştur aslında.Ezberci eğitimden ziyade,ögrencilere bilgiye nasıl ulaşacakları öğretilir.Finlandiya devleti *badem bıyıklı koyunlar* üretmenin ülkeye yarardan çok zarar getireceğini bildiği için,insana yatırım yapmaktadır.Türkiyedeki gibi *din* dersi yok.
Standart eğitimin dışında,birde *adult education* dedigimiz,yetişkin insanlar için olan bir eğitimde mevcut.Bu tür bir eğitimin sonunda diploma verilmiyor.Asıl olay insanların yaşı ne olursa olsun bişeyler öğrenmelerini sağlamak.El sanatları,dil kursları vs. örnekler verilebilir.
Bunun dışında ilkokul ve lise seviyesinde özel okullarda mevcut.
Ülkenin en iyi okulu helsinki üniversitesi(dünyada en iyi 100 okul arasında).Müzikle alakalı bir okul okumak istiyosanız Sibelius akademisi dünyanın en iyilerinden birisidir.
17)Finler inanılmaz utangaçtır.Utangaç olmalarına ragmen özgüven sahibidirler.En basit örnek olarak kafalarına estigi zaman başka bir ülkeye gidebilirler(türkiyede pasaport sahibi insan sayısı nüfusun %5i falan,öyle diyim),sevdikleri birisi için başka ülkeye yerleşebilirler,vs.Genelde kafalarına koyduklarını yapan insanlardır.
18)Fin kültüründe alçakgönüllülük ve dürüstlük esastır.Bundan dolayı ağızdan çıkan her kelimeye inanılır ve başarılarla övünülmez.Finlere özgü *brutal honesty* denilen bir olay mevcut,türkçeye çevirirsek *acımasızca dürüst olmak* anlamına geliyor.Bu şu demek;finler sizin hakkınızda ne düşünüyorsa gereksiz derecede kibarlaşmadan direk suratınıza söyler.Bu karakteristik özellik bizim gibi ortadoğulu insanların ülkeye adapte olmasını inanılmaz zorlaştırmakta(bizde kabalık olarak algılanır mesela).Finlerin en sevdigim özelliklerinden birisi bu,alavere dalavere yok,saçma sapan cümlede anlam aramaya gerek yok,acaba ne demeye çalişti diye düşünmek yok,vs.Kamp sayesinde bende ucundan kaptım bu özelligi.Bu özellik tamamen finlere özgü onuda söylemem gerek.
19)Bizler ile finler arasında inanılmaz bir kültür uçurumu mevcut.Bunun en büyük nedeni finlerin dibine kadar dürüst olmaları ve gerekmedikçe konuşmamaları.Şimdi millet dicek biz dürüst değil miyiz? Değiliz abicim.Basitçe söylemek gerekirse,tek ortak noktamız eve girerken ayakkabıların çıkartılması.Özellikle insan ilişkileri için konuşmam gerekirse iki ülke arasında ciddi uçurumlar mevcut.Hiçbir zaman enseye şaplak göte parmak modunda olamazsınız finlerle.
20)Finler sıcak insanlar değillerdir(yardımcı oluyolar ama turistlere).Özellikle tanımadığınız biriyle konuştuğunuzda muhabbetin yürümesi için kıçınızı yırtarsınız.Bunun nedeni finlerin yabancılara karşı temkinli oluşu ve gerektiginden fazla konuşmamalarıdır.Aradaki buzları kırdıgınızda çok tatlı insanlar haline gelirler,herşeylerini bilirsiniz,sonuna kadarda güvenebilirsiniz.Yarı yolda bırakma diye bir kavram yoktur yani.Çogu fin'in arkadaş sayısı 5'i geçmez.Onlarda ilkokul,lise ve üniversite arkadaşları oluyor genelde.Bu 5 insanın 1-2 tanesi *kardeş* kıvamında ama.Not:Eğer adres vs. soracaksanız bir kıza sorun,onlar daha sıcakkanlı ve muhabbetin yürüme şansı oluyor her zaman.
21)Finlandiyada *trip,kapris,erkeği köpek etme,evlenmeden olmaz* vs. gibi tarih öncesinden kalma kavramlar yoktur.
22)Avrupa genelinde ailelerinden en erken ayrılan insanlar finlerdir.Genelde üniversiteye başlayınca ailelerinden ayrılıyorlar ve kız/erkek arkadaşlarıyla beraber yaşamaya başliyorlar.Ama bu aile ilişkilerinin kopuk oldugu anlamına gelmiyor.Aile ilişkileri güçlüdür(özellikle çekirdek aile ve 1.derece akrabalar).
23)Finlandiyada kimse kimseye bağlı olmadıgı için,herkes istedigini yapmakta özgürdür.Bu şu demek;istenilen zamanda boşanılır/erkek-kız arkadaştan ayrılınabilir vs,buna da kimse birşey demez.Evlilik *kutsal bir bağ* değildir finlandiyada.Ha bu demek değildir ki finler ilişkileri için çaba göstermez.Kolaya kaçan insanlar olmadıkları için son çare olarak boşanılıyor genellikle.Her medeni ülkede oldugu gibi birlikte yaşayan çiftler evlilerle aynı haklara sahip oldugu için genelde evlenmiyor insanlar(boşanmanın prosedürü uzun).
24)Finlandiyada erkekle kadın eşittir.Türklük yapıp *ben erkeğim lan,üstünüm vs* derseniz,bön bön bakarlar suratınıza.Kadın otobüs şöförü,berber,inşaat işçisi vs. görürseniz şaşırmayın yani.Kadınlar erkeklerin yaptigi bütün işleri çatır çatır yapar ve yadırganmazlar.Daha birkaç sene önce ülkenin cumhurbaşkanı,başbakanı ve maliye bakanı kadındı.Hoş özel sektörde hala kadınlar daha az maaş aliyor.
25)Finlandiyada RTÜK diye bir kurum yoktur.Bundan dolayı sansür diye bir kavramda yoktur.Sadece çok ağır savaş,kan vs. içeren filmler sansürlenir(cinsellik ve çıplaklık sansürlenmez).Bizdeki gibi *lan dizide seviştiler,türk aile bilmemnesine aykırı,ama kurtlar vadisini full gösterelim hacı* mantalitesi yoktur.
26)Fin kültüründe çıplaklık tabu değildir ve ahlaksızlık olarak algılanmaz.Bunu şöyle açıklayabilirim;saunaya çırılçıplak girilir(turistlerin oldugu saunalar hariç,ki onlara finler girmez zaten),genelde yazın göllerde falan yüzerken mayo giyilmez,kimsede bunu yadırgamaz.Basit bir örnek olarak,işten çıktıktan sonra işvereniniz ve iş arkadaşlarınızla beraber kadınlı erkekli çıpıldak olarak saunaya girebilirsiniz ve kimsede bunu *ahlaksızlık* olarak algılamaz(içerde grup seks dönmüyo merak etmeyin).Bu olayı avrupalılar bir nebze anlıyorda,bizim gibi cinselligin ve çıplaklığın inanılmaz bir şekilde tabu oldugu ülkelerden gelenler için anlaması inanılmaz zordur.Bu demek değil ki herkes çıplak giriyo.Yok öyle bişey.Nudistlere özel plajlar vardır ülkede ve plajlarda falan mayo giyilir yine.
27)Finler açık görüşlü insanlar olmaları sebebiyle aklınıza gelen herşeyi tartışabilirsiniz.Genel kültür seviyesi yüksek oldugundan dolayı genellikle her konu hakkında bilgi sahibi oluyorlar(belli bir konuda bilgisi yoksa söylüyorlar,kafadan sallamak yerine).Genelde tarafsız insanlardır ve birşeye nefret beslemezler.Çoğunun belli bir politik görüşü var ama.Bu demek değil ki tabu olan konular yok,var tabi.Yakın arkadaşınız olmadıgı müddetçe *finlandiya iç savaşı*'ni tartışmayın.Bunun dışında dindir,politikadır,odur budur yardıra yardıra herşeyi tartışabilirsiniz.Tartışmaktan kastım türk tipi ''bağırmalı'' ve ''üste çıkmalı'' tartışma değil,gayet sakin bir tonla birbirinizin sözünü kesmeden yapılan tartışma.
28)Ülkenin bürokrasisi yavaş işliyor(rusyadan almışlar bürokrasiyi işte).Kıçı kırık turist vizesi için 3 hafta bekletirler adamı.Oturma izinleri falan 6-7 ayda çıkar(ögrenci hariç).
29)Finlandiyaya yerleşen göçmenleri birkaç gruba ayırabiliriz:
-Ögrenciler(bunların bazıları okuldan sonra kalır,çogu geri döner ülkelerine)
-Fin hatunların gelişmemiş ülkelerden getirdigi erkekler (tunus,mısır,türkiye vs)
-Fin hatunların gelişmiş ülkelerden getirdigi erkekler
-Fin erkeklerin genelde güneydoğu asyadan getirdigi hatunlar (tayland özellikle).
-Uluslararası şirketlerde çalişip şirketin finlandiya şubesine transfer olan insanlar.
-Direk kendi ülkesinden iş başvurusu yapip kabul alanlar.(bu çok nadir olur ve genelde nokiada falan çalişir bu tür insanlar)
-İltica başvurusunda bulunanlar (bunlar genelde somalilidir).
Basitçe söylemek gerekirse,ülkeye 3 şekilde göç edebilirsiniz:
-Ögrenci olarak(ingilizce programlar mevcut,ama okurken fince ögrenmezseniz,babayı alırsınız)
-Aile birleşimi ile (evlilik,en kolayı bu)
-Bir işyerinden kabul alarak (fince bilmediginiz için bunun olma ihtimali %0.1 falan)
Başka türlü ülkeye göç edemezsiniz.Kanada,avustralya vs. gibi nitelikli göçmen programı diye birşey yok çünkü.
30)Batılılar dahil,ülkeye göç eden yabancıların hepsi ciddi bir kültür şokuyla karşılaşıyorlar.Bunun geçmesi en aşagı 1 sene sürüyor.Hatta kitabı var *cultural shock in finland* diye.
Kültür şoku 3 şekilde sona erer:
-''sikerim lan böyle ülke mi olur,geri gidiyorum ben''
-''ne güzel lan,yaşarım ben burda''
-''ulan ülkeye alışamadık,geri dönersek bizim ülke dahada boktan,yaşayalım bari''.(genelde ilticayla gelenler)
Bu kültür şokunun en büyük nedeni,ülkeye gelenlerin,gelmeden önce zerre araştırma yapmaması.
Genellikle bu şok 1 ve 3 şıklarda yazıldıgı gibi sona erdigi için,finlandiyada göçmen nüfusu batı avrupanın geneline oranla çok azdır.
31)Ülkenin nüfusu 5 buçuk milyon civarinda.Bunların sadece %0.5'i göçmen.Çok fazla türk yok diğer batı avrupa ülkelerine nazaran.İyiki de yok şimdi.(türkten kasit tc vatandaşı işte).Bizimkiler genelde kebapçı işletiyo avrupanın genelinde olduğu gibi.Helsinki merkezde kürtlerin işlettigi Eerikin Pippuri adı verilen mekan ülkenin en iyilerinden birisi (hakkaten güzeldi şimdi,ne yalan söyliyim).Websitesi şu:
http://www.eerikinpippuri.com
32)Finlandiyada yolsuzluk diye bir kavram yoktur.En son büyük yolsuzluk olayı eski başbakan Matti Vanhanen'in bir luksemburgtaki bir şirketten 25.000 euro alip bunu deklare etmemesiyle koptu(2007de oluyo olay).Sonra politikadan çekildi zaten.Bak 25.000 euro diyorum,sırf deklare etmedigi için istifa etti diyorum.Anlayan anladı.
33)Finlandiyada protesto olmaz(çok ciddi bişey olmadıgı sürece).Eğer hükümetten memnun değillerse,sonraki seçimde itinayla ağızlarına sıçarlar.Bkz.son seçimde popüler partilerin düşen oyları ve milliyetçi partinin oylarının yükselmesi.Koyun psikolojisi yoktur yani.
34)Finlandiyadaki partilere bakacak olursak şöyle bir tablo çıkıyor ortaya;
Ülkede 4 tane büyük parti mevcut,bunlar;
-National Coalition Party(Kansallinen Kokoomus-Milli koalisyon partisi):Merkez sağ partisi.2011 seçimlerinde en yüksek oyu aldı kendileri.Lideri Jyrki Katainen ve ayni zamanda başbakan.Ayrica başbakan her sene maraton koşuyor ve 3 dil biliyor(one minute diyoruz,evet).Parti AB ve NATO yanlısı.
-True Finns(Perussuomalaiset-Gerçek Finler):Finlandiyanın mhpsi bunlar işte.Fikirleri nazi partisine çok benziyor(ekonomiyi düzeltecek politikalar uygulaması ama muhafazakar milliyetçi olması).2011 seçimlerinde oy oranını çok ciddi anlamda artırarak koalisyona girdiler.Liderleri Timo Soini.AB'yi desteklemeyen,dindar bir katolik ve kendisini israilin arkadaşı olarak gören bir tip işte.Diğer milliyetçi partilerden ayrılan tarafı,boş beleş göçmenleri şutlamak istemeleri ve bunun yerine nitelikli göçmen alımını desteklemeleri.Irkçı manifestoları yok aslında.
-Centre Party(Suomen Keskusta-Merkez Parti):Bunlar liberal parti.Son seçimlerde en büyük oy kaybını bunlar yaşadı(en büyük partiydiler seçimden önce,şimdi 4 partinin arasında en küçük).Liberal olmalarına rağmen parti içinde büyük bir muhafazakar grup mevcut.Diğer liberal partilerden ayri olarak bunların belli bir ekonomik sistemleri mevcut değil.Onun yerine doğayı korumak,fakir insanların sorunları vs. tarzı konulara parti önem veriyor.Muhafazakar kanadı yüzünden eşcinsel evliliklere karşı.Finlandiyanın 1992de AB'ye başvurması bu parti sayesinde oldu.Genel başkanı Juha Sipila.Partinin bilinen üyelerinden birisi Olli Rehn.
-Social Democrats(Suomen Sosialidemokraattinen-Sosyal demokratlar):Bir iskandinav gelenegi olarak sosyal demokratlar finlandiyada gayet güçlü(dedigim gibi,finler iskandinav olmasa bile sistemleri tamamen iskandinav).Fin tarihi boyuncada güçlü olmuşlar.2012ye kadar 30 sene boyunca finlandiyayi sosyal demokratlar yönetmiş.Finlerin efsane Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari ve önceki cumhurbaşkanı Tarja Halonen'de sosyal demokratlardan.2012 seçimlerinde parti tarihinin en büyük yenilgisini aldı.Genel başkan Jutta Urpilainen aynı zamanda maliye bakanı ve başbakan yardımcısı.Evet kendisi kadın.Kendisine karşı sempatim var diyebilirim.
Bu saydıgım 4 parti finlandiyanin en büyük partileri.
Diğer ufak partiler şu şekilde:
-Christian Democrats(Kristillisdemokraatit-Hıristıyan demokratlar):Adından da anlaşılacağı üzere sağ parti.1950lerde Milli birlik partisinin dinci kısmı kopmuş bunları oluşturmuş.Lideri Paivi Rasanen içişleri bakanı,kadın ve muhafazakar bir tip.Finlandiyada çok tartışılan gay evliliklerine *günah* diyen birisi işte.Bizim dincilerin hafif hali diyebiliriz,bide başı kapalı değil o kadar.Şu an İçişleri bakanı.
-Swedish People's Party(isveçlilerin partisi):Adından belli olacagı üzere isveççe konuşan finlerin partisi bu.Oy oranları hiç değişmiyor.
-Left Alliance(Vasemmistoliitto-Sol ittifakı):Adı üstünde bunlar sol parti işte.Bi olayları yok.Genel başkan Paavo Arhinmaki ayni zamanda finlandiyadaki en genç politikacılardan biri(36 yaşında).Futbolu sevdiginden dolayı Kültür ve Spor bakanlığını yürütüyo.
-Green League(Vihrea Liitto-Yeşiller):Bunlarda merkez sol partisi.Koalisyondalar şu an.Genel başkanı Ville Niinistö aynı zamanda şu anki cumhurbaşkanı Sauli Niinistö'nün yeğeni(tamamen zıt görüşte adamlar).Bu adam boş zamanında RPG oynuyor fin arkadaşımın söyledigine göre(bak sen,rpg oynayan politikacı).Kendisi Çevre bakanı.
Bunlar dışında birde meclise giremeyen partiler var.Komünist parti,Korsan partisi vs. gibi.
Şimdiye kadarki seçimlerde her zaman sosyal demokratlar domine ederdi meclisi.Lakin 2011 seçimlerinde durumlar değişti.Milli koalisyon partisi en çok oyu olarak birinci çıktı.Ama oyların birbirine çok yakın olması sebebiyle,6 parti koalisyon yapmak zorunda kaldı.Görüldüğü üzere ülke hala çökmedi,krize girmedi,gayet güzel güzel yaşiyo herifler.Şimdi türkiyede 6 partili koalisyonu düşünüyoruz.
2012de cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı.2 tane aday öne çıktı,bunlar şöyle:
-Sauli Niinistö:Milli koalisyon partisinden.Muhafazakar ve işadamı bir tip.Tavırları ve hareketleri bir fin'den çok,sahte bir amerikalı politikacıyı andırıyor.Piç tipi var kendisinde.Hoşlaşmiyorum.
-Pekka Haavisto:Yeşillerden.Yapılan röportaja göre kendisi bir eşcinsel ve ekvadorlu sevgilisiyle yaşıyor.Adamın hası bu işte ama seçilemedi.
Sonuç olarak cumhurbaşkanlığı seçimlerini Sauli Niinistö kazanarak ülkedeki 30 senelik sosyal demokrat geleneğine son verdi.
Finlandiya politik hayatı bu şekilde.Biraz uzun oldu ama idare edin.
Devam ediyoruz.
35)Bu ülkede medeni ülkelere yakışmayan ve benim hala anlamadıgım bir olay hala cereyan etmekte:
Zorunlu askerlik.
Bizdeki gibi bir askerlik kanunları var adamların.6 veya 12 ay askerlik yapmak zorundasınız erkekseniz.Kadınlarda isterse yapabiliyor askerlik.Bizden farkı,askerlik yaparken devlet 1500 euro veriyor aylık.Eğer askerlik yapmak istemiyosanız 1 sene kamuda amelelik yapiyorsunuz.Anlamadıgım olay kimsenin zorunlu askerliğe bişey dememesi aslında.Normal şartlar altında 50 bin tane imza toplayıp o konunun mecliste tartışılmasını ve yasanın düzeltilmesini isteyebiliyosunuz,ama kimse yapmamış şimdiye kadar bunu.
36)Türkiyedeki gibi kırsal kesimde yaşayanlarla şehirlerde yaşayanlar arasında ciddi farklar mevcut.Farkların en büyügü kırsal kesimde yaşayanların daha relax takılmaları.Ayrica kırsal kesimdekiler değişik bir fince konuşur.
37)Köyler bildigimiz köy gibi değiller aslında(genelde göl çevresinde köyler).Bir meydan veya merkez yok.Evler birbirinden uzakta(gerçi çokta uzakta sayılmaz) ve herkesin kendi arazisi var.Aile yapısı bizim kırsal kesimdeki gibi,babaanne,büyükbaba falan birlikte yaşiyolar.Yollar toprak oldugundan dolayı genelde bisiklet kullanılıyor.Kırsal kesim inanılmaz güzel ama.
38)Finlandiyanın bilinen diğer adı *göller ülkesi*dir.Ülkede bilinen 50bin tane göl var.Binlerce göl olmasından dolayı deli gibi sivrisinek var ve kafam kadar büyükler+agresifler(özellikle kırsal kesimde).Çevre politikaları gereği sivrisineklerin üredigi yerleri kurutmuyorlar,ceremesini siz çekiyosunuz işte.Özellikle doğuda çok göl var.
39)Ülkede tepe namına birşey yok.En yüksek dağları bin metre işte.Birkaç tanede tepe var.Bunların hepsi kuzeyde laponya bölgesinde.
40)Finlandiyada finler dışında birkaç etnik grup daha yaşamakta.Bunlardan ilki tatarlar(hala takılıyolar ülkede).İkincisi ise Samiler.Kendileri için ayri paragraf açmam lazım.
Şimdi Samiler aslında sadece finlandiyada değil,isveç ve norveçinde kuzeyinde bulunan *lapland* yani *laponya* bölgesinde yaşayan bir etnik grup.En bilinen özellikleri binlerce yıldır ren geyigi sürülerini gütmeleri.Hala gelenek devam ediyor.Samilerin en bilinen üyesi Renee Zellweger.Bu adamların orta asyada yaşayan türk kabileleriyle bir ilgisi var mı bilinmiyor ama dilleri fince,estonca,macarca ve türkçeyle aynı aileden.
Samilerin kendilerine ait kültürü,dili,inanışları mevcut.Gel gör ki ikinci dünya savaşından önce norveç ve isveç samileri asimilasyona zorladı.Özellikle isveçte sami kadınları zorla kısırlaştırıldı,vs.Şimdi durdurdular gerçi.Finlerin o sıralarda kendi derdi oldugundan dolayı samilere dokunulmadı.
Şu an kendi meclisleri mevcut her 3 kuzey ülkesinde de.Laponya bölgesine gayet popüler bir mekan diyebiliriz.Santa Claus'un köyü burada oldugundan dolayı çok turist geliyor.Kışın ise huskylerle kayabilirsiniz.
41)Finlandiyada özerk bir bölge mevcut.Bu bölgenin adı *Aland adaları*.Bu ada cografi olarak finlandiyaya değilde isveçe daha yakın.Kendileri isveççe konuşur ve içişlerinde tamamen bağımsızdırlar.Kendi parlamentoları,dilleri,bayrakları,bankaları ve hatta kendi havayolu şirketleri(air aland) bile var.Ama AB yasaları burada geçmiyor.Bir finlandiya vatandaşı aland adalarından mülk alamiyor mesela.Alması için ailesinin 3 kuşaktır alandda oturduğunu kanıtlaması gerek.Bu adaların başkenti mariehamn denilen ufacık bir şehir.Helsinki-stockholm feribotları buraya uğrar illaki.Adalar bisikletle gezilebilir.
Adaların doğa harikası olduğunu söylememe gerek yok heralde?
42)Aland adaları dışında,finlandiyada *Karelia*(fince karjala) adı verilen bir bölge mevcuttur ve bu bölge finler için büyük önem arzeder.Karelia bölgesi şöyle tarif edilebilir;finlandiyanın batısından st.petersburguda kapsayan bir alan.Burada yaşayan insanlar finlere yakındır(kendi kültürleri vs. var tabi).Kış savaşı sonrasında karelianin çogunu ruslar işgal etmiştir(kuzeyi finlandiyada hala).Fin dış politikasında önemli yer tutar burası.Putin hiç vermeye niyetli değil ama burasını.
43)Finlandiya AB üyesi olmasına rağmen Nato üyesi değildir.
44)Eğer birşey arıyorsanız,bakmanız gereken mekan *stockmann* adı verilen alışveriş merkezidir.Helsinki merkezde en büyük şubesi mevcut ve buluşma mekanı olarakta kullanılıyor.Eğer aradığınız şey stockmannda yoksa,başka yerde bulmanız düşük bir ihtimal.Fiyatlar pahalı ama.Aklınıza gelecek herşeyi satiyolar ama.
45)Büyük şehirler şunlar:
-Helsinki
-Espoo
-Turku(eski başkent,isminin türklerle bi alakası yok)
-Tampere
-Jyvaskyla
-Lahti
-Oulu(ülkenin teknoloji başkenti)
-Rovaniemi
-Vaasa
46)Teknolojiden bahsetmek gerekirse;
Ülkede 2 sene önce çıkan yasa ile,internet servis sağlayıcıları minimum 1 mb internet vermek zorunda.En azından internet için konuşursam,ülkedeki en büyük sorun yüzölçümünün çok geniş olması ve sadece 5 milyon insan yaşaması.Bundan dolayı kırsal kesimde altyapı sorun olabiliyor(köylerde hala ısıtma sorunludur mesela,insanlar kendileri hallediyor bunu).Büyük şehirlerde rahat rahat 25-30 euroya 100mb internet alınabilir.Helsinkinin büyük bir bölümü ücretsiz wireless ağıyla kaplıdır.Hatta bütün Oulu şehir merkezini kaplar bu wireless ağ(melih gökçeğe selamlar,al sana belediyecilik).
Bunun dışında ülkenin şu anki hayat standardının yakalamasının en önemli nedenlerinden birisi teknolojiye yatırım yapması.Bilinen en büyük firma Nokia tabi(hatta nokia diye bir şehir var).Ki nokianin ekonomik durumu baya kötü gitmesine rağmen Çinde çalişanlar dahil,hiçbir çalışanının haklarını kısıtlamamıştır.
En bilinen GSM firmalari; DNA,Saunalahti,TeliaSonera(turkcellinde %49 hissesine sahip),Elisa.
Bunun dışında adamlarin kendi bilgisayar oyunu şirketleri,kendi silahlarını üreten şirketler vs. mevcut.Hatta ve hatta NASA'nin uzay araçlarına parça üreten önemli bir şirkette fin menşeli.Lakin bu aralar teknoloji konusunda geri kalmaya başladılar.Burada 5 milyonluk ülkenin Nasaya parça üretmesine ve bir diğer 70 milyonluk ülkenin hala *türban* tartışması gibi antin kuntin işlerle uğraşmasına vurgu yapmak istiyorum.Anlayan anladı.
Ülkenin bu konudaki başkenti Ouludur.Kuzeyde kaliyo.
47)Ülkeye has sürüyle alkollü içecek bulabilirsiniz.Bunların en ünlüleri finlandia,koskenkorva ve karhu.
48)Finlandiyada yolda giderken/yürürken vs. göreceğiniz herhangi bir gölden su içilebilir(finler yapar bunu ciddi ciddi).Şebeke suyu bizim erikliden daha kaliteli olup,dışarıdan su almak pahalıya patlamakta(en son 1.5 euro falandı).Basitçe anlatmak gerekirse,duş yaparken kullanılan su dünyanın en kaliteli sularından birisi(yeni zelanda da bu konuda baya sağlam).
49)Finlerin çogu alkolik oldugundan dolayı hükümet içki satışını ciddi şekilde kontrol etmekte.Bira ve cider dışındaki hiçbir içkiyi marketlerden alamiyorsunuz.Alko adı verilen devlet kontrolünde olan mekanlardan fahiş fiyatlara almanız gerek.Fiyatlarda alkol derecesine göre belli olduğundan dolayı,rakı veya uzo şaraptan daha pahalı.
Gel gör ki bu olay finlerin içmesini engellememekte.Özellikle helsinki civarında yaşayanlar sürekli estonyaya gidip kolilerce ucuz içki getirmekte ülkeye.
50)Haftaiçi çalişan finler,cuma+cumartesi gecelere akmaktadır deli gibi.Bu gecelerde helsinki sokaklarında sürüyle sarhoş görebilirsiniz(zararsız bunlar).Çok içerler,sidik yarıştırmayın.
51)Her ülkede olduğu gibi finlandiyada da ırkçı bir kesim mevcut.Genelde kel oluyolar.Özel bir adları var mı bilmiyorum valla.
52)İklimden bahsedersek;
-Sonbahardan itibaren ülke *kaamos* denilen bir döneme girer.Güneş günde 2 saat falan çıkar,herkes antidepresan almaya başlar.Hatta kaamos sendromu diye bir hastalık mevcut fin nüfusunun %5inde.Eğer çok tatlı yemek istiyorsanız bu sendrom sizide vurdu demektir.
-Kışın o ünlü *beyaz geceler* görülmeye başlar.Ama helsinkiden göremezsiniz,ülkenin kuzeyine gitmeniz gerekiyor.
-Yazın festivaller dönemidir.Karanlık olmaz hiçbir zaman(en fazla alacakaranlık olur).Uyku düzeniniz yamulur bu sebepten dolayı.
-Kışın -20,-30 derecelere falan iner hava.
53)Finlandiyada sıkıntıdan olsa gerek,sürüyle garip gurup yarışma düzenlenir.Bunlardan en ünlü 2 tanesi *eş taşıma* ve *cep telefonunu en uzaga fırlatma* yarışması.Bunlar dışında birde saunada en çok kalma yarışması var ki,geçen sene birisi ölünce yarışmaya çeki düzen verdiler.Diğer yarışmalar şu şekilde:
-Sivrisinek ezme yarışması
-Karınca yuvasına oturma yarışması
-Buzlu gölde yüzme yarışması(çıplak veya değil,size bağlı bu)
-Seks yarışması (bunu kaldırdılar sanırım)
-Somon balığını döndürerek en uzağa atma yarışması
-Öpüşme yarışması
-En hızlı meyve toplama yarışması
-Bataklık futbolu
-İnegini çağırma yarışması
-İnegi sağarken kullanılan alet edevatları fırlatma yarışması(en garibi bu,evet)
-Bunu nasi açıklayabilirim bilmiyorum ama şöyle bişey.Sahneye çıkıyorsunuz ve gitar çaliyor gibi yapiyorsunuz,düzgün çalabilirseniz şampiyon oluyosunuz.*air guitar championships* diye geçiyor kendisi.
-Levyeyle yürüme yarışması
Bunlardan en eskisi *eş taşıma şampiyonası*.13 senedir yapiliyor ve özellikle avrupa genelinde çok katılan oluyor.Ödülü 2 koli bira mıydı neydi.
Adamların düzgün derdi olmayınca zaman geçirmek için bunlarla uğraşiyolar işte.Başka bi açıklaması olamaz çünkü.
54)Finlandiyada doğaya inanılmaz bir önem verilir.Garip olan şey ülkede kağıt sektörünün çok gelişmiş olmasıdır(türkiyedeki gazetelerin kağıtları finlandiyadan gelir).Buna rağmen her şirket için farklı bir ağaç kesme kotası vardır.Kotayı aşarsanız hayatınız kayar.
Bu aralar manşet olan haber bir gölete şirketin atıklarını yanlışlıkla boşaltması mesela.Akıntıyı engelleyemiyorlarmiş.
55)Ülkede birşeylerin değişmesi çok uzun sürer.Eğer değiştirilmek istenen şeyin sisteme zarar verdiği ortaya çıkarsa ışık hızıyla olur bu değişim(bkz 53.madde)En basit örnek şöyle;1990ların sonundan beri üniversitelerin paralı olmasını tartışıyorlar parlamentoda.En son verilen karar sadece bazı okullardaki bazı master programlarının sadece AB dışından gelen ögrencilere paralı olması.Genel olarak isveç modeli örnek alınır.Birşey tartışıldığında sürekli isveçten örnek gösterilir,vs.
56)ABD kadar olmasada,finlandiyada da bireysel silahlanma mevcut.En son birkaç tane manyağın okullara dalip ögrencileri yaralaması sonucu silahlanma yasasını ışık hızıyla değiştirdiler.Ülkenin manyağı hakkaten sağlam manyak olur onuda söyleyeyim.
57)Ülkede intihar oranı yüksektir.Bunun temel nedeni finlerin dertlerini kimseye anlatmamasıdır aslında.Utangaç ve sessiz oldukları için(özellikle erkekler),belli bir süre patlıyor işte.O da intihar ederek veya oraya buraya silahla ateş ederek oluyor.Genelde intihar ediyorlar gerçi.Ha dertleri nedir diye sorsanız,incir çekirdeğini doldurmayacak sebepler çıkar ortaya(bize göre tabi).
58)Finlerin çoğunun hayali sıcak bir ülkede yaşamaktır.Ha eğer sorarsanız *sen gel türkiye'ye,ben helsinkiye gideyim* diye,*yok canım o kadarda değil* derler.İspanya,italyaya falan gitmek isterler işte.
59)Finlerin milli tatil yapma mekanı kanarya adalarıdır.Türkiye ucuz tatil bölgesidir tahmin edileceği üzere.
60)Milli havayolu Finnairdır(ucuz versiyonu blue1).Biletleri diğer firmalardan daha pahalı olsa bile finler deli gibi kullanır kendi firmalarını,ondan batmaz zaten.Finnair özellikle uzakdoğuya en kısa sürede uçan havayoludur.Bu aralar japonya,kore falan çok ünlü oldugu için ucuza bilet bulunması mümkün.İstanbula uçuşları kestiler geçen sene.
61)Finceden bahsetmek gerekirse;
Fince ural altay dil ailesine mensup olup,estonca,macarca,sami dili ve türkçe ile aynı dil ailesindendir.Estoncayla gayet yakın akraba olmasına rağmen,birbirlerini anlayamazlar.Ayni dil ailesinden olmasının tek avantajı bir türkün fince sözcükleri gayet rahat telaffuz edebilmesidir.Dünyada ögrenmesi en zor 3.dil olup,hakkaten insanın ağzına sıçar(özellikle ana dili ingilizce olanların).Dilin akıcı seviyeye gelmesi için 2-3 sene geçmesi gerekmektedir.Kelimeler aynen yazıldığı gibi okunur,2 harf hariç:
j = y diye okunur
y = ü diye okunur
Yani,Jyvaskyla adlı şehir *yüvasküla* diye okunur.
Fincede sessiz ve sesli harflerin yanyana geldigi sözcükler boldur.Örnekler: Kokkola,Hameenlinna,Lappeenranta gibi.
Türkçenin aksine,fince isimlerin bir anlamı yoktur.Aklıma gelenler şöyle:
Marjo,Marco,Ville,Emmi,Tarja,Jori,Jani,Krista gibi.
Genelde soyadlar -inen- ve türevleri ile biter.İsveççe soyadlarda mevcut.
Bazı basit fince kelimeler şöyle:
Moi : Merhaba,selam vs. (bunun moro denilen bir versiyonuda var,gençler kullanıyor)
Terve : Moi ile aynı anlamda ama biraz daha resmi
Tervetuloa : Hoşgeldiniz
Moi moi : Sonra görüşürüz vs.
Nakemiin : Sonra görüşürüzün biraz resmi versiyonu
Kiitos : Teşekkürler
Anteeksi : Pardon,özür dilerim vs.
Hyva : İyi,tamam vs.
Hyvaa Huomenta : günaydın
Mina : Ben
Sina : Sen
Mita : Ne?
Kylla : Evet (joo da kullanılır)
Ei : Hayır
Kahvia : Kahve
Suomi : Finlandiya
Suomalainen : Fin
Turkkilainen : Türk demek (kısa versiyonu turkki'de kullanılır,turkki kürk demektir ayrica)
En popüler küfürler ise *perkele,vittu,helvetti ve saatana*.Tercümeler için google translate>>
Fincede combo küfür üretmek mümkündür türkçedeki gibi.
Fincenin zor olmasının temel sebebi,türkçe gibi kelimelerin sondan eklemeli olması.Ayni bizdeki gibi birinci tekil şahısa,ikinci tekil şahısa vs. göre değişmekte bu ekler.Bizim için bile çok zor.Zaten dedigim gibi,türkçe bilmenin tek avantajı kelimeleri okumakta zorlanmamanız ve bu sondan ekleme olayını doğal karşılamanız(batılılar bu olayı anlayamiyor).
62)Dünyada kişi başına en çok kahveyi finler tüketir.Sabah kahvesiz ayılabilen bir fin yoktur.Günde en az 5 fincan kahve içilir.Kahve dışında çok fazla dondurma tüketilir yaz-kış farketmeksizin.
63)Sağlık sistemine değinirsek,şu şekilde:
Ülkede geçici/kalıcı oturma iznine sahip yabancılar dahil,herkes için sağlık sistemi ücretsizdir.Ama bu demek değildir ki sağlık sistemi efektiftir.
Hastalandığınızda doktorunuza gidersiniz.Doktorunuz gerekli gördüğünde sizi hastaneye veya daha yetkili bir doktora yönlendirir.Bu *yönlendirme* birkaç ay sürebilir.Doktor sıkıntısı var çünkü ülkede.Eğer ameliyat olacaksanızda bu olay geçerli oluyor.Ha acil bi durumunuz oldugunda ambulansın gelmesi maksimum 5 dakka o ayri.Doktor sıkıntısının dışında hemşire sıkıntısıda mevcut.Onuda ispanyadan hemşire alip fince ögreterek çözdüler şimdilik.
64)Ülkede en çok saygı gören meslek öğretmenliktir.Ögretmenlik yapmak için uzun süre eğitim görmek zorundasınız.Sürüyle bıdı bıdısı var o işin.Gelişmiş ülkelerden gelenler bile ekstra eğitim ve sınava tabi tutulur.Bundan dolayı öğretmenler ortalama üstü bir maaş alır.Dershane denilen kurumlar yoktur.Özel ders veren ögretmenler bulabilirsiniz ama.
65)Ögrenciler okula girerken ayakkabılarını çıkarmak zorundadır.Eve girerkende geçerlidir bu kural.Bu olay bütün kuzey ülkelerinde var gerçi.
66)Sauna fin kültüründe çok önemli bir yere sahip.Hatta sauna kelimesi dünyadaki bütün dillere girmiş tek fince kelime.Önemini şöyle açıklayabilirim.
Tarihleri boyunca bütün önemli toplantılar/buluşmalar vs. saunada yapılmış,hatta çocuklar bile saunada doğuyormuş.Birisi öldügünde yine saunada yıkanıyormuş.Hatta ve hatta,bir fin evini yapmadan önce saunasını yapar diye bir deyim var.
Sauna'ya girmeninde yazısız kuralları var tabi.İlk önce ılık bir duş alınıyor ve saunaya giriliyor.Genelde 5-10 dakika falan duruluyor ve daha sonra saunadan çıkıp en yakındaki göle atlanıyor(yaz-kış farketmeksizin).Böyle bir zincir var.Eğer göle atlamak istemiyosanız,soğuk duş almanız elzem deri gözeneklerinin açılması için.Bu göle atlama olayını bebeklere falanda yapıyorlar.Sonuç:kış aylarında kimse hasta olmuyor adam gibi.
2 tane sauna var dünya genelinde.
-Elektrikli
-Eski tip odunla ısıtılan saunalar
Elektrikli olanlar her otelde bulunan sauna tipi.
Eski tip olanlar ise genellikle finlandiya kırsal kesiminde,rusyada ve baltık ülkelerinde mevcut(bu ülkelerde de sauna kültürü var).Odanın sol tarafında ocak tarzı birşey bulunur.Isının yükseltilmesi yanan maddeye su atmakla oluyor(daha çok buhar çıksın diye).Bu tür saunalarda ayrica adını hatırlamadıgım bir agacın dalı bulunur,o dalla millet birbirinin sırtına vurur kan dolaşımı artsın diye.
Birde sadece finlandiyada olmak üzere mobil saunalar mevcut.
Finler genellikle saunaya her gün girer.Erkekler için haftada 4ten fazlası tehlikelidir çünkü sıcaktan dolayı sperm kalitesi düşer(yumurtalıkların vücut dışında olmasının bi nedeni var dimi?),kısır olmaya kadar gidiyo bu.Büyük şehirlerde her apartmanda(duruma göre birkaç daireye bir),kasaba ve köylerde her evin kendi saunası olur.
Bunun dışında saunalar sosyalleşme mekanı olarakta kullanılır.Mesela iş toplantıları saunada yapılır.
Saunanın sürüyle yararı var aslında.En bilinenleri şöyle:
-Soguk algınlıgını direk keser.
-Strese iyi gelir.
-Deri gözeneklerini açar.Sivilceye vs. iyi gelir bu nedenden dolayı.
-Kan yapar
-Vücudun dayanıklılıgını yükseltir.Özellikle sporcular
-Diyabetlilere iyi gelir
-Kilo vermeye yardımcı olur terlettiginden dolayı
-Hipertansiyonada iyi gelir
-Sıcağa dayanmayı sağlar.
Bunun dışında eğer sauna+soğuk göle atlama/soğuk duş yapma kombosunu yaptıysanız,onunda yararları saymakla bitmiyor(bize her ne kadar mantıksız gelsede):
-Erkeklerde testesteron,kadınlarda östrojen hormonunu artırır.
-Sıcaktan direk soğuğa girdiginiz için,vücudun adapte olmasını kolaylaştırır.
-Kansere iyi gelir
-Kan dolaşımını hızlandırır
-Yorgunluga iyi gelir(bu hakkaten tarafımca denendi.12 saatlik yogun bir çalişmadan sonra sauna+göl yaptım,taş gibi oldum direk)
-Kolesterolü düşürür
-Bağışıklık sistemini güçlendirir
-Kronik hastalıklara iyi gelir
Saunaya girmenin belli bir yaşı yok.80 yaşında da olsanız girebilirsiniz,yeni doğmuş bebekle beraberde girebilirsiniz(kısa tutmak kaydıyla).Bazı kişilerin girmemesi gerekiyor ama saunaya,özellikle yüksek miktarda alkol aldıysanız tehlikeli.Kalp sorunu olan kişilerin girmemesi lazım.
Sauna vücuttaki elektroliklerin kaybolmasına yol açtıgı için,çıktıktan sonra soda vs. içilmesi gerek.Ayni şekilde vücut çok su kaybeder.
Finlandiya dışında estonya ve rusyada da önemli bir yere sahip.Baltık ülkelerinde de yaygın.
Dünyada saunaya benzer şeylerde var tabi.Özellikle latin amerikadaki eski uygarlıkların(kolombdan önce) kullandıgı *temazcal* adı verilen mekanlar mevcut.Bizdeki hamamlar.ABD'deki kızılderililer ve kanada da yaşayan yerlilerin kullandıgı *terleme yerleri(çevirisi bu arkadaşım,napim)*.Ruslar saunaya *banya* diyor mesela.Japonya,Kore ve afrika kültürlerinde de benzer mekanlar mevcut.
Özet geçersek;sauna vücuda çok yararlıdır.Hoş terleme duygusundan zerre haz etmedigim için çok sevmem ama düzenli olarak girilmesi gerek.
67)Saunadan başka *summer cottage* denilen ufak kulube tarzı mekanlar fin kültüründe önemli yer tutar.Genelde bu kulubeler herhangi bir gölün yanına kurulur ve şehir hayatından bunalanlar için kullanılır(evet,ufacık şehirlerden bunalıyo adamlar).Her sene,özellikle yaz aylarında büyük şehirlerde yaşayan finler buralara akın eder,birkaç hafta kafa dinleyip geri gelir.İnanılmaz güzel yerlerdir.Genellikle internet,tv,radyo vs. yoktur buralarda.Teknolojiden tamamen uzaklaşip doğaya geri dönerler işte.Hepsinde sauna vardır.Bir fin sizi böyle bir yere davet ediyorsa onun en güvendiği insanlardan birisiniz demektir.Böyle yerler bizim gibi ortadoğulu insanlara pek hitap etmez aslında.Tamam inanılmaz sessiz,huzurlu mekanlarda,biz aksiyon arayan insanlar olduğumuz için,3. günde kafayi yeriz.Protesto yok,biber gazı yok,bağırma-çağırma yok,terörist saldırılar yok,kavga yok,o ne lan öyle.Gelmez yani bize.
68)Fin mutfağına gelirsek(evet,kendilerine özgü yemekleri var adamların,şaşırmayın);
Genellikle fin yemeklerinde kullanılan maddeler şöyle:
-Buğday ürünleri
-Böğürtlen çeşitleri(finlandiyada inanılmaz çok çıkar,özellikle türkiyede olmayan ''cloudberry'')
-Yabanmersini
-Balık çeşitleri
-Ayranda kullanılır(bizim bildigimiz şekilde değil ama)
-18inci yüzyıldan sonra patateste kullanılmaya başlanmış.
Finler gelişmiş ülkeler arasında en az kırmızı et tüketen milletlerden birisi.Genellikle balık ve tavuk tüketiliyor.Bunun en büyük nedeni kırmızı etin pahalı olması(hayır,türkiyeden daha pahalı değil).
Finlandiya tarıma uygun bir ülke olmadıgından dolayı,tarihten gelen avcılık ve toplayıcılık kültürleri var.Ki hala finlerin çoğu ormana gidip böğürtlen falan toplar.
Ülkede sürüyle değişik ekmek çeşidi bulabilirsiniz.Çavdar ekmeği özellikle çok popüler.
Etlere gelirsek;
Ülkede en çok tüketilen et domuz eti.Ama geleneksel olarak hala geyik ve at eti yeniliyor.At eti özellikle pahalı.
Tattığım yemeklere gelirsek:
-Pulla:Bu aslında çok basit bir yiyecek.Bildiginiz şekerli poğaça.Ama badem veya üzümde katabiliyorlar içine.Tadı güzel.Değişik çeşitleri mevcut.
-Fazer:Bu bir yiyecek değil,şirket adı.Fazer finlerin ünlü tatlı/çikolata vs. üreticisidir.Kendine özgü bir tadı var ve inanılmaz güzel.Finnairda bunların çikolatalarını verirler.
-Salmiakki:Evet geldik en popüler fin şekerine.Şeker dediğime bakmayın,tatlı değil tuzlu(meyan kökü işte).Bir şekerin salmiakki oldugunu siyah veya koyu kahverengi olmasından anlayabilirsiniz.Finler buna hastadır,heryerde bulunur.Hatta marketlerde satılan en acı versiyonunun adı *turkish peber*dir.Finler dışında kimse sevmez.Benim şimdiye kadar yediğim en salakça şeydi.Bir daha tatmamayı umuyorum.Haribonunda var böyle bi ürünü.Bize gelmez ama isteyen denemekte özgür tabi.Bence bir kez denenmesi lazım.
Salmiakki sadece şekerde kullanılmaz.Dondurma,votka,brandy,çikolata,kola hatta son zamanlarda etlere bile katıyolar.
69)Finlandiyadaki bütün işçiler bir sendikaya üyedir.Şaşırtıcı olan şey(bize göre tabi) sendikaya üye olan işçiler işten çıkartılmakla tehdit edilmemekte,hatta sendikaya üye olmaları istenmektedir.Sendikalar ülkede baya güçlü.Basitçe,sizin götünüzü korurlar,gerekirse grev yaparlar,vs.
70)Ülkede çalişan herkesin ilk sene 3 hafta,ikinci sene ve sonraki seneler 5 hafta yıllık izne çıkma hakkı vardır.Bu genelde 2 haftası kışın,3 haftası yazın olacak şekilde paylaşılır.Bunun dışında birde çalışılan her ay için 2 gün izin alma hakkınız var ve toplayabiliyosunuz bunu.İzin olaylarını hesaplamak karışık baya.Ama 3 hafta olayı standart.Eğer haftasonu çalişiyorsanız saatlik ücretinizin 2 katını alırsınız.Mesai saatleri dışında çalişiyorsanız 1.5 kat oluyor bu.Her işverende bunu çatır çatır vermek zorundadır..
71)Ülkede gelire göre vergi sistemi vardır.Eğer ciddi anlamda çok kazanan bir insansanız,devlet bunun %40ini vergi olarak keser.Eğer az kazanıyorsanız bu %5e kadar iniyor.Maaşa göre yani.
72)Eğer işsiz kaldıysanız,KELA'dan(sosyal güvenlik kurumu) son maaşınızın %70ini 12 ay boyunca alırsınız.Eğer bu 12 ay içinde iş bulamadıysanız %50ye iner.
73)Üniversite öğrencileride KELA'dan yardım alır(550 euro civari).Bu yardım kredi şeklinde olmadığından dolayı sonradan ödenmez(öğrenim kredisi ödeyenler itinayla sövebilir).Eğer ögrenci iş bulduysa (part time veya full time),bu yardım kesilir.
74)Finler genellikle üniversiteyi geç bitirir.29 yaşında full time çalişip hala okuyan arkadaşlarım var mesela.Her dönem istediginiz kadar ders alma imkanınız mevcut(Part time ögrencilik).Çoğu zaman okulu bitirmeden önce erasmusa gidilir,work and travela gidilir,gezilir vs.İmkanları sonuna kadar kullanıyolar yani.Bunun yararı iş tecrübesiyle beraber okulun bitmesi oluyor.Kimsede *hadi oglum/kızım okulunu bitir işe gir* diye baskı yapmıyor.
75)Ülkede *çevre/mahalle baskısı* denilen kavram mevcut değildir.İnsanlarin birbirine karışması büyük saygısızlık olarak kabul edilir.Finler istedigini yapmakta özgürdür basitçe.
76)Finler kişisel alanlarına çok önem verirler.Bunun açıklamadan önce kişisel alan nedir onu söylemem gerek;
Kişisel alan dediğimiz şey bir insanın çevresinde olduğunu varsaydığı bir *balon*dur.En basit örnek olarak,bir insanın kıçının dibine giremezsiniz,kişisel alanını ihlal etmiş olursunuz,saygısızlıktır ve o insan rahatsız olur(genelde sizden uzaklaşır bir adım).Buna bireyselliğin yüksek olduğu gelişmiş ülkelerde çok önem verilir.Bir insanın kişisel alanı tamamen kültürle alakalı.Örnek olarak bir ispanyol veya italyana rahatça yakın durabilirsiniz,ama iskandinavlar ve amerikalılarla muhabbet ederken belli bir uzaklıkta durmanız gerekir.Türkiyede böyle bir kavram mevcut değil.
77)Birazda çocuk yetiştirme kültüründen bahsedersek;
Türkiyedekinin aksine,ebeveynler çocuklarına bağımlı değildir ama ''bağlıdır''.Bizdeki gibi hayat çocuğun etrafında dönmez.Çocuklar özgüvenli ve her istediklerini yapabileceği bir ortamda büyütülür,zaten belli bir süre sonra evden kendileri ayrılır.Özellikle bebek bakımı türkiyeden çok farklı.Kışın -20,-30 derecede bebekler dışarı çıkartılır,hatta saunadan çıkıp buz tutmuş göle atlama olayını bile bebeklerle yapıyolar.Bunun yararı şudur;çocugun bağışıklık sistemi ciddi anlamda gelişir(türkiyede yapmaya kalksanız annenizden dayağı yersiniz).Hiçbir bebekte soğukta dışarı çıktı diye zatürreden falan ölmez.Bizimkinin tam aksi bir çocuk yetiştirme kültürleri mevcut.E sonuçta ortada zaten.
78)Fin tarihinden bahsedersek:
-Tarih öncesine ait çok bir bulgu olmadıgından dolayı direk ortaçağdan başlicam.
-Finlandiya vikinglerden çekmiş 11.yüzyıl civarlarında.Özellikle isveçli vikinglerden.Hıristıyanlık bu zamanlarda yayılmaya başliyor.
-1200lerin ortasında İsveç finlandiyayi ele geçirir.1800lerin başına kadar isveçliler yönetir burayı.Finlandiyayi sürgün mekanı olarak kullandıkları için(sömürecek bişey yok çünkü) bu dönemi finler çok sevmez.Ülkeye yatırım yapmışlar tabi.Şehirlerin çogu,üniversiteler falan isveçlilerin döneminde açılmış.
-1800lerin başında Ruslar sürüyle savaş sonucu finlandiyayi isveçlilerden alıyor.(kralda osmanlıya kaçiyodu hatırladıgım kadarıyla).Ülke için yeni bir dönem başlar çünkü özerklik verilir finlandiyaya.Bu dönem *grand duchy of finland* diye geçiyor,yani büyük finlandiya düklüğü.
-Ayni dönem finlerin kültürel olarak uyanışı olarak geçiyor tarihte.Birkaç tane aydının çabasıyla ülke fakirlikten sıyrılıp kendi milli kimliğini vs. oluşturuyor.Hatta bunun kitabı var *beyaz zambaklar ülkesinde* adında.D&Rdan alınabilir.Atatürk bu kitabı tavsiye etmişti askerlere.
-Ruslar ayni dönemde finleri ruslaştırma politikası gütüyor ama başarılı olamiyorlar.
-1905'te ülke kadınlara seçme ve seçilme hakkı veriyor(dünyada en erken finler veriyor bu hakkı,yeni zelanda da daha önce ama onlar sadece kadınlara seçme hakkı veriyor).
-1800lerin sonu ve 1900lerin başında birçok fin ABD ve Kanadaya göçüyor.Matt damon,linuxu yapan Linus Torvalds bunlardan birkaçı.
-Rusyadaki bolşevik ihtilali ülkenin çehresini değiştiriyor.İhtilalden yararlanan ülke 1917de bağımsızlığını ilan ediyor(sosyal demokratlar yapiyo bu işi aslen).
-Bağımsız olduktan sonra ülke 2 büyük grubun etkisi altına giriyor.Komünist olan kızıllar ve almanyanın desteklediği beyazlar.Kızıllar genelde kırsal kesimde yaşayan finlerden oluşurken,beyazlar burjuvazi ve zengin kesimden oluşuyor(liderleri mannerheim bunların).Birbirleriyle anlaşamayan bu iki grup savaşa tutuşuyor ve finlandiya iç savaşı başliyor 1917de.Bu savaş yaklaşık 200.000 kişiyi etkiliyor.Savaştan beyazlar galip çıkıyor ve parlamentoda Alman krallığının bir parçası olmak için oylama yapiyorlar.Gel gör ki almanlar 1918de birinci dünya savaşını kaybedince,bağımsız oluyor ülke.Kazayla bağımsız olma var yani işin içinde.
-İkinci dünya savaşına kadar ülkede birşey olmuyor.
-1939'da stalin psikopatı St.petersburgun korunmasız olduğunu gerekçe göstererek finlerden ciddi miktarda toprak talep ediyor.Finler bunu kabul etmeyincede yalan bir top atışını gerekçe göstererek savaş açiyor ülkeye.Bu savaş *kış savaşı* olarak geçer.Mannerheim'in dehasını gösterdiği bir savaş bu.1 sene sürüyor.Savaş sırasında finler hiçbir dış yardım almaz.İngilizler söz verdikleri yardımı etmezler(çok şaşırdınız dimi).İsveçten,danimarkadan ve macaristandan gönüllüler gelir ama cephelerde görev verilmez kendilerine.İsveç tarafsızlık politikasından dolayı onlarda yardım etmez.
Sonuç olarak finler savaşı kazanır ama kağıt üstünde kaybeder.Stalin 350 bin askerini kaybeder bu ufacık ülke yüzünden.Savaş sırasında dünyanın en iyi nişancısıda ortaya çıkar.Simo Hayha denilen bu sapık eleman,ufacık boyuyla,dürbünsüz tüfeğiyle,-40 derecede 705 tane adam öldürür.2002de hayatını kaybetti.
Bu savaşin önemli sonuçları olmuştur aslında.Hitler bu savaştan önce stalinin güçlü olduğunu zannederken,4 milyonluk ufacık ülkeye madara olduğunu ögrenince Barbarossa harekatını başlatır.Finler için hayati bir öneme sahiptir(bizdeki kurtuluş savaşıyla aynı diyebiliriz),hatta 3.5 saatlik bir film var *talvisota* adlı.
-Kış savaşından sonra İngilizler finlandiyanın yardım isteğini kabul etmez,bundan dolayı finlerde nazilerle ittifak yapıp barbarossa harekatıyla beraber ''devam savaşı''nı başlatırlar.Savaşın asıl sebebi finlerin kaybettigi topraklar(karelia) istemesidir.Nazilerle birlik olduğunu duyunca,ingilterede finlandiyaya savaş açar.
Sonuç olarak devam savaşında finler ellerine alır ve şu anki sınırlar kabul edilir.Bunun dışında sovyetlere o zamanın parasıyla 250 milyon dolar ödemek zorunda kalırlar.
Devam savaşından sonra nazilerin kaybetmeye başlamasıyla beraber,finler laponya savaşını başlatır.Finlandiyadaki nazi ordusu norveçe doğru şutlanır itinayla.
-2.dünya savaşından sonra diğer kuzey avrupa ülkeleri gibi finlerde tarafsızlık politikası uygular.1955'te nordik konseyine üye olur.Ayni yıl Birleşmiş milletlere de üye olur.
-Fin ekonomisi isveç ekonomisine 1970lere kadar kafa tutamadıgından dolayı,çogu fin 1950'lerde isveçe göç eder.
-Soğuk savaş boyunca sovyetlerle batı avrupa arasında hayli dengeli bir politika uygulayan ülke ekonomisi 1970lerde büyümeye başlar ve hayat standardı diğer kuzey ülkelerini yakalar.En büyük ticaret partneri sovyetler birliğidir soğuk savaş sırasında.
-1991de sovyetler birliğini dağılmasıyla ülke ciddi bir ekonomik krize girer.İş gücünün %20sini işsiz kalır.Devalüasyon vs. ile 1993te kontrol altına alırlar krizi ve bundan sonra teknolojiye yatırım yapmaya başlanır.
-1992'de AB'ye başvuru yapilir.1995te tam üye olur isveçle beraber.
-2002'te fin markkası tedavülden kaldırılır ve Euro gelir yerine.
Finlandiyada 3 kişi herkes tarafından biliniyor.
-Nobel barış Ödüllü Martti Ahtisaari.1994te ülke tarihinde en çok oyla birinci turda seçilen cumhurbaşkanı olma özelliği taşiyor.Ayrica birleşmiş milletler diplomatı kendisi.İyi bi adam şimdi yalan yok.
-Urho Kekkonen:Bu adam değişik birisi aslında.Soğuk savaş süresince ülkenin lideri konumundaydı.Ciddi manada otoriter birisi.Hatta zaman zaman *diktatör gibi davranmış* denilebiliyor hakkında.Rivayete göre sovyetler başa geçirmiş bu elemanı ama çok mantıklı gelmedi bana.
Soğuk savaş süresince ülkenin tarafsızlığını devam ettirip,hem batıyla hemde sovyetlerle ticareti geliştirip,ekonomiyi adam etti.Milliyetçi birisi ayrica.Başkanlık yetkilerini dahada genişlettiği için,adam 1980lerde hastalanıp görevden çekildikten sonra,yerine gelenler anayasayı değiştirmek zorunda kaldı.
-Carl Gustav Emil Mannerheim:Bu elemanı zaten yukarıda yazdım.
79)Din konusu önemli.Finlerin yaklaşık yarısından fazlası Lutheran kilisesine mensup(katolik değiller).Geçen yıllarda tv'de eşcinsellerin hakları tartışılırken,kilisenin piskoposu eşcinsellik hastalıktır diyince(ki kadındı bunu diyen),sonraki gün 65.000 kişi kiliseyle ilişkisini kesti.En son istatistiklere göre gençlerin büyük çoğunluğu birşeye inanmiyor.Dinsiz kesim iskandinav ülkeleri kadar yüksek değil gerçi.Kilise vergiside mevcut ülkede.
80)Ülkede çocuk yapanlara ciddi yardımlar yapiliyor.Yeni doğum yapmış anne işinden 1 sene izin alabiliyor(ücretli).Sırf böyle bi hak olduğu için,işverenler mülakat yaparken ''yakın zamanda çocuk yapmayı düşünüyormusunuz'' diye sorabiliyorlar.Vergi indirimi vs.de var.
81)Helsinki aslında çok stratejik bir yerde(gezginler için).Yaklaşık 2 saatte St.petersburg'a,3.5 saatte tallinne,bir gecelik gemi yolculuğuyla stockholme gidilebilir.
82)Daha öncede dedigim gibi,finlandiya turistik bir ülke değil(en azından diğer avrupa ülkeleri kadar).Ülkeye yazın rus turist yağiyor özellikle(st.petersburgdaki finlandiya konsoloslugu 300.000 tane vize veriyor yılda).Bundan dolayı rus sınırına yakın şehirlerde rusça bilmek önemli.Ruslardan sonra almanlar geliyor ülkeye en çok.
83)Dünyada finlandiyanin dış temsilcilik açmadığı ülke sayısı bir elin parmaklarını geçmez.Çok aktifler o konuda.Yurtdışında yaşayan her fin itinayla sisteme girilir.Hangi ülkede kaç vatandaşları yaşiyor,evli mi değil mi,çocukları var mı,adresleri vs kayıt altına alınır(turistik seyahatler içinde geçerli).
84)Finlandiyada yaşayan herkesin iletişim bilgilerine ulaşmak mümkündür(adını-soyadını ve yaşadığı yeri biliyorsanız).Devletin kendi sitesinde bunun arama motoru var.
85)Finlandiya iskandinav ülkeleri gibi ''hacı barışı desteklioz ama gelin size silahta satalım'' gibi bir politika yürütmez.Bu yönüyle benden büyük bir artı almakta.Ama bu demek değildir ki fin politikacılar ikiyüzlü değildir;her politikacı gibi onlarda iki yüzlüdür.En basit örnek:Türkiyeye vizenin kaldırılıp kaldırılmayacağını karara bağlayacak bir duruşma vardı yakın zamanda,finlerde diğer 27 AB ülkesi gibi yazı yolladılar ''vizenin kaldırılmasını istemiyoruz'' diye.Ha adamlara sorsan ''türkiye abye girsin tabi'' derler.Hoş vizenin hafifletilmesini bende istemiyorum ya neyse.Yazık olur lan adamlara.
86)Her medeni ülkede olduğu gibi belli bir süre birlikte yaşayan çiftler evli çiftlerle aynı haklara sahip olur.Eşcinsel evlilikler hala yasalaşmadığı için,eşcinsel çiftler bu yöntemi uygular.Genellikle ülkedeki çiftlerin kullandığı yöntem bu şekilde.Türkiyeye gelir mi?
Bak orda *medeni ülke* yazdım,sorunun cevabı orada gizli zaten.
87)Ülkede sansür uygulanmaz.Özellikle diğer iskandinav ülkelerinde kraliyet ailesini eleştiren haberler *gizli* sansüre uğrar.Finlandiyada kraliyet ailesi diye bir kavram olmadığı için,istediğiniz herşeyi eleştirebilirsiniz,(yahudiler hariç tutulabilir,onları zaten harvard profesörü bile eleştiremiyor)düşüncenizi söyleyebilirsiniz.
88)Ülkede en çok bilinen çizgi film ''moomins'' adı verilen alman yapimi bir çizgi filmdir.Moominleri herkes çocukluğunda deli gibi izledigi için bilir(biz pokemon izliyoduk lan).
89)Fin kültürü hakkında bilinmesi gereken başka birşey ise,aşagı yukarı her fin'in SISU denilen kuralı takip ettiğidir.SISU şöyle basit bir şekilde açıklanabilir;
Hiçbir şart altında pes etmemek,yılmamak ve devam etmek.
90)Bizim ergenekon destanı gibi,finlerinde Kalevala adı verilen bir destanı mevcut.Kalevala aslında fin toplumundaki sözlü efsanelerin birleşiminden oluşuyor.Türkçeyede çevrilmişti bi ara.Her fin'in evinde bulunur.Tolkien yüzüklerin efendisini yazarken kendisinden ileri derecede etkilenmiş,elfçeyi kalevaladaki finceden yola çıkarak oluşturmuştur.
91)Bazı finlandiyaya özgü markalara bakarsak:
-Hesburger:Adından belli olacağı üzere bunlar hamburger yapmakta.Lakin yaptıkları hamburger insanı butik hamburgercilere dahi sokmayacak kadar güzel.
Ayrica mcdonalds/burger king tayfasından olmadıklarını anlamak gayet basit.Heriflerin verdiği en büyük kola kutu koladan daha küçük.Şişmanlatmaya odaklanmayan bir anlayış var yani.Ayrica adamların trilyon tane mayonez çeşidi var,denenmesi gerek(hıyarlısı bile var o derece).
Şu an sadece finlandiya,isveç,baltık ülkeleri ve almanyada şubeleri var.Türkiyeye ilk şube alanyada(fin turistlerin en yoğun olduğu mekan) açılacak benim bildiğim.
-Robert's Coffee:Adından belli olacağı üzere fin kahve zinciri.Starbucks gibi yani.Alman asıllı bir fin tarafından helsinkide kurulmuş olan bu şirket 100 seneden fazladır etkindir.Kendileri iskandinav ülkelerinde baya yaygın,ayrica türkiyede de çok şubesi var.
Açıkçası hiç denemedim,kalitesi nedir bilemem.Lakin fin markasından yamuk olmaz onu bilirim.
Hoş işin içine franchising girince olaylar boka bağlayabiliyor o ayrı.
-Marimekko:Bu bir tekstil(dizayn demek daha mantıklı,) markası ama zannettiğiniz markalardan gibi değil.En çok bilinen fin markalarından birisidir.En basit şekilde,mağazalarının dizaynı bile saatlerce vitrin eğitimi almış bendenizi gayet dumur etmiştir.
Dizaynları çok değişiktir,lakin baya pahalıdır türkiyeye nazaran.
ABD ve uzakdoğuda bile mağazaları mevcuttur.Nokia ile birlikte en başarılı fin markalarından birisi diyebiliriz.
-Nokia:Bunu bilmeyen yok.Tam bir başarı hikayesi olup,daha sonra patlamış ve microsofta satmıştır kendisini.2000lerdeki cep telefonu dizaynlarından buram buram fin kültürü akar.
Şu an finlandiyada *nokia* adında bir şehir dahi mevcuttur.Ülkenin teknolojiyle çok haşır neşir olmasının temel sebeplerinden birisidir bu şirket.Finler için sadece bir şirket değil,onur meselesidir ayrıca.
-Fazer:Bu şirket benim favorilerimden.Kendileri çikolata,pasta,tatlı vs. akla gelen herşeyi yapar,hem de efsanevi şekilde yapar.Helsinkinin merkezinde büyük bir mağazaları bulunmaktadır.Ayrica marketlerde satılan çikolataları arasından en popüleri *geisha* adı verilen tablet çikolatadır.Çok mu aramışlar bu ismi anlamadım.
Ürünleri bütün iskandinavya ve doğu avrupada bulunabilir lakin akdeniz ülkelerinde hiç göremedim.100 yıllık bir şirkettir,kurucusu yine alman asıllı bir findir.
-Finnair/Blue 1:Finlandiyanın resmi havayolu.Blue1 finnair'in ucuz versiyonudur(bkz.anadolu jet).Kendilerini sadece 1 kere kullanmış ve gayet memnun kalmışımdır(sebebi fazer çikolatası).Şu an low cost olmaya çalışan abuk subuk bir havayolu haline gelmiştir.Finler kendisini kullanmakta ısrar etmektedir.
Ayrica dünyanın en güvenilir havayoludur(kaza yapma oranı,valiz kaybetme oranı vs.).Türkiyeden uçuş yapmamaktadır artık.
-Fortum:Enerji firması.Baltık ve nordik ülkelerinde etkindir.Elektriği bu adamlar verir en basitinden.
-YLE:Devletin resmi televizyon kanalı ve gazetesidir.Ayrica ingilizce haber sunan ender gazetelerden birisidir ülkedeki.Tv'de gece 12den sonra porno gösterirler(yamuldunuz dimi?).Hoş porno konusunda emin değilim.
Ayrica radyo kanallarıda barındırır.Sami dili,isveççe,ingilizce,rusça ve bazı azınlık dillerinde yayınlar yapar.
-Rovio:Bunu biliyoruz angry birds'ün yapımcısı olarak.Son zamanlarda gayet büyüyen bu şirket bünyesinde bir tane türk programcı abimde takılmaktadır.Kendisine imrenmekteyiz.
-Olvi:Bira üreticisi.Ayrica baltık ülkelerinde de etkindir.
-Silja Line:Bunlar gemiyle uğraşan elemanlar.Helsinki-Tallinn,Helsinki-Stockholm vs. gibi seferleri düzenleyen yolcu gemilerine sahiptirler.Şu anda eston firması olan Tallinnk tarafından satın alınmıştır.Gemiler feribot falan değil,adam gibi cruise gemisinin ufak halidir(cruiseferry olarak geçer)
-Tikkurila:Boya firması.İsmi gayet komik olan bu şirket ülkede tekel konumunda gibidir,heryerde reklamları vardır,hatta tikkurila diye bir kasaba bile mevcut(semtte olabilir,tam hatırlamıyorum).
-Viking Line:Bunlarda silja line'in rakibi.Lakin kendilerine fin markası demek mantıksızdır çünkü aland adalarında kurulmuştur.İsveçli demek daha mantıklı aslında.
Alandlılar fin değildir çünkü.
Gemileri kırmızı-beyazdır,gayet rahat tanınabilir.
-Neste oil:Petrolle uğraşıyorlar kendileri.
-Wartsila:Bu elemanlar gemilerin altyapısıyla ilgilenen büyük bir şirket.Basitçe konuşursak,finlandiyada yapılan(turku limanı) bütün cruiseların motorudur,önemli kısımlarıdır vs. bu adamların malıdır.
-DNA,Elisa,Saunalahti,TeliaSonera:Bunların hepsi GSM operatörü ve internet servis sağlayıcısıdır.TeliaSonera yarı fin-yarı isveçlidir aslen ve turkcellinde %49 hissesine sahiptir.Ülkede türk telekom benzeri bir kuruluşun mevcut olmamasından mütevellit,gayet hızlı bir internet bağlantısına saçma fiyatlara sahip olunabilir.Bu dediğim kırsal alanlar için geçerli değildir tabi.
-Stockmann:Bu aslında department store(türkçesini bilmiyorum).Çok yaygındır,neredeyse her şehir/kasaba/köy vs.de bir şubesi bulunur.
En çok bilineni helsinki merkezde bulunan şubesidir,genelde buluşma mekanı olarak kullanılır.5-6 katlı bir bina olup içinde elektronikten,giyim eşyasına,pastaneden,döviz bürosuna kadar herşey bulunabilir.Lakin pahalıdır.Bunlarda aslen alman.
-Kesko:Stockmann'ın rakibi.Aslen finlandiya menşeli olan,lakin son zamanlarda bütün baltık ülkelerine sıçramış *k-kiosk* denilen ufak büfelerin mucididir.Bu büfelerden otobüs bileti bile satın alınabilmektedir.
Hoş olay büfeyle bitmiyor.Çok ciddi rakibidir stockmann'ın her alanda.
-VR:Tren markası.Aslen devletindir.Bu trenlerde internettir,yemek vagonudur herşey bulunabilir.Lakin finlandiyadaki herşey gibi bu da pahalıdır.
-Eckerö Line:Silja ve viking line'in rakibi.Fazla birşey demeye lüzum yok.
-Veikkaus:Loto firması.Tabi ki devletindir.
Finlandiya hakkında bilinmesi gerekenler bu kadar.Belki aklıma gelirse eklerim sonradan.
İyi okumalar.
şu örneğin ikiyüzlülük sayıldığını düşünmüyorum. onun dışında yazı çok başarılı.
YanıtlaSil"Ama bu demek değildir ki fin politikacılar ikiyüzlü değildir;her politikacı gibi onlarda iki yüzlüdür.En basit örnek:Türkiyeye vizenin kaldırılıp kaldırılmayacağını karara bağlayacak bir duruşma vardı yakın zamanda,finlerde diğer 27 AB ülkesi gibi yazı yolladılar ''vizenin kaldırılmasını istemiyoruz'' diye.Ha adamlara sorsan ''türkiye abye girsin tabi'' derler.Hoş vizenin hafifletilmesini bende istemiyorum ya neyse.Yazık olur lan adamlara."
Sen bir kahbesin kahbe hem onların hemde senin ar damarınız yok anlıyomusun osmanlıya bak iyice araştır anlarsın neyin ne olduğunu ama senin gibi kahbeler finler gibi kefereler aramıza girdi böyle oldu ama sorun osmanlı yine kurulacak senin gibilerinide vatan hainlerinide görelim mevlam neyler neylerse güzel eyler
SilMerhaba,
SilYorumunuzu yayınlama sebebim sadece ve sadece düşünce özgürlüğüne saygımdan dolayıdır.
Lakin azıcık kitap okumanızı ve diğer insanlara saygılı olmanızı öneririm.
Bu platform neo-osmanlıcılık platformu değildir.
Saygılar,
İkiyüzlülüğün basit bir örneği.
YanıtlaSilSonuçta adamlar türkiyeye vizenin kaldırılmasını savunup(ab'ye üye olmanın sonucu),sonra başka platformlarda kaldırılmasını istememek ikiyüzlülük oluyor:P
Gercekten buyuk bir hevesle yaziyi actim lakin her maddede memleketini asagilama ve yerme soz konusu, cok degerli bilgiler vermenize ragmen ulkenize olan tavriniz ve surekli siyasi imalariniz okumayi yarida birakmama neden oldu. Elbetteki yazi basinda tarafsiz oldugunuzu soylemediniz fakat basliginiz finlandiya ile ilgili ve insanlar buraya bilgi almak icin geliyor siyasi icerikle karisik olmasi gercekten hos degil. Ulkemizin bircok eksik yonu var katiliyorum ama bu size "bakin medeni ulke yazmisim, vizeyi bencede vermesinler lan yazik, evlenmeden olmaz gibi tabular..." gibi kucumseyici espriler yapma hakkini vermez. Ozgurlugu savunayim derken baskalarinin fikirlerine saldirmissiniz farkinda bile degilsiniz. Size normal gelen oburu icin abes bir durum olabilir. Elestiri asla degil, acik ve net asagilayici bu yazi. Ove ove bitiremediginiz saygi dolu ulkeden biraz etkilenmeniz dilegiyle...
SilAdam zerresine kadar dogru soylemis.bende coguna sahit oldum 1 sene kaldigimda.firsatim olsa saniye durmam turkiyede.oraya gitmemis birisi bunlari okudugunda masal gibi gelebilir.osmanli hayrani kıt zekalar ve mevcut duzen savunuculari bu yazilandan gram birsey anlayamaz zaten.anlamaniz icin once yaradanin bahşettigi beyni biraz kullanmaniz ve sorgulamayi ogrenmeniz lazim.yazan arkadasa saygilar.belli ki özlem icinde.umarim tekrar kavusursun ulkeye
SilAdamlar Türkiye Ab üyesi olsun diyor sonra da Türklere vizelerde her türlü zorluğu çıkarıyor. Bu nasıl iş anlamadım :D Vala en iyisi kaçıp gitmek buralardan :) Bu arada ben Zewwel isimli kullanıcı , Forum.tr'den :P
YanıtlaSilCok basarili bir yazi cok sey katti tesekkurler.
YanıtlaSilTaraflı yazılmış bir yazı olduğu o kadar belli ki. Melih Gökçek'le Finlandiya'daki belediye başkanını karşılaştırdığın yere gülmekten öldüm zaten :P Bizdeki sokağa çıkınca 2 saniye sonra taranacağını bildiği için o kadar korumayla geziyor.
YanıtlaSilaz mantık olsun yahu... Bilgilendirici bir yazı olmasının yanı sıra, siyasetle ilgili yazdığın şeyler inanılmaz derecede saçma sapan.
Eleştiriniz için teşekkürler.
YanıtlaSilSiyaseti taraflı yazdığım doğrudur,lakin *tarafsız* yazacağım diye birşey söylemedim ki hiçbir yerde.
Kuzey avrupada bürokratlar korumasız gezer.Bilindiği üzere geçmişte İsveç başbakanı sokak ortasında öldürülmüştü.Buna rağmen adamlar hala korumasız geziyor.
Sayın Melih Gökçek *taranmaktan* korkmak yerine insanların kalbini kazanmayi deneyebilir mesela?
Bunun dışında kimsenin melih gökçeği öldüreceğini düşünmüyorum(veya başbakanı).Kraldan çok kralcılık diye birşey vardır.
Bu dediklerine %1500 katılıyorum, ben Melih Gökçek'i desteklemiyorum zaten, bence de insanların kalbini kazanmayı deneyebilir.
YanıtlaSilİsveç başbakanı hakkında söylediğin şeyi de bilmiyordum. Onlar bizden çok daha medeni insanlar elbette, fakat oradaki suç oranının ne kadar düşük olduğunu(Türkiye'ye oranla) ve suçların da çoğunun göçmenler tarafından işlendiği düşünülürse onların sokakta rahatça gezmeleri garipsenmemeli.
Yine de son noktada sana katılamıyorum. Bana kalırsa bu ülkede başbakan veya onun partisinden olan bir belediye başkanı sokağa tek başına çıkarsa linç ederler benim fikrim bu en azından.
Cevabın, ilgin için teşekkürler. Blogunu da zevkle okuyorum bu arada.
yazdıklarınız güzel ve bilgilendirici yazılar zevkle okudum taki bu başlığa kadar.
YanıtlaSilbir insan kendi insanını neden bu kadar aşağılar anlamıyorum bu küçümsemeyi çok kişide gördüm bende sana türklerin bir sürü kötü yanını anlatırım ama arada bardağın dolu tarafına bakınca yurdum insanını daha çok seviyorum.
bu gün bile anadolunun hangi köyüne gitsen açım dediğinde seni doyurmadan yollamazlar bizim insanımızın sıcak kanlılığı başkadır.
Arkadaşa katılıyorum biraz küçümsenmiş ülkemiz insanları birde ingilizceyi what's your name seviyesinde ögrenmiyorlar demişsin bizim ülkemizde doğuda ögretmen yok elektirik yok ikincisi olanlarda çok mu iyi diyeceksin 60 kişilik sınıfta ders almıyorlardır fin ler dimi ?
SilMerhaba,
SilEleştiriniz için teşekkürler.
Lakin ben kimseyi küçümsemiyorum,sadece eleştiriyorum.Aradaki fark önemlidir.
Doğuda 60 kişilik sınıflar olması,öğretmen olmaması vs. beni ilgilendirmiyor ne yazık ki.70 senedir bu sorun çözülmediyse ve hala devam ediyorsa oturup *sorun ne yahu* diye düşünmemiz gerekir.
Batıda verilen ingilizce eğitimi de biliyoruz ayrıca,ayrım yapmaya lüzum yok doğu-batı diye.
Merhaba,
SilDetaylı yazınız için teşekkürler ama ben de yukarıdaki yorumlara katılıyorum. Yazınız eleştiriden çok küçümseme ve aşağılama tonunda. Kötü bireylerden oluşan bir örnek gruptan tüm türk halkına genelleme yapıyorsunuz genelde bu da bana göre yanlış.
çok güzel bir yazı bir oturuşta keyifle okudum.espriler çok yerinde ve hatta yeri geldimi gülmekten alı koyamadım kendimi oldukça doğal yazmışsınız.yaptığınız kıyaslamalara kesinlikle katılıyorum hem de hepsine.türkiyenin daha kat etmesi gereken çok yolu var malesef.ben erasmus için oraya geleceğim seinajoki üniversitesi nasıl ve bulunduğu kent hakkında bilgi verebilir misin?bir de açıkçası maddiyat konusunda çekincelerim var korkularım yersiz mi?son olarak dil konusuna gelirsek iyi ingilizce bilirsem bu başlangıç için yeterli olur mu?
YanıtlaSilTeşekkür ederim yorumunuz için.
YanıtlaSilErasmus için gelenlerden fince talep edilmez.İngilizce yeterlidir.Ülke genelinde zaten ingilizce yeterli.
Erasmus ile gelecekseniz(kesin ise),yapmanız gereken şey oturma iznine en kısa sürede başvurmanızdır.Bürokrasi sıkıntılı olduğundan dolayı hemen başvurmanız gerekiyor.
Öğrenci vizesi olacağından dolayı 1 ayda falan çıkar.
Oturma iznine başvurduktan sonra yurt konusunu halletmeniz gerekiyor.Eğer universite yardımcı olmazsa(ki olurlar),finlandayada her şehirde yurtları ayarlayan bir şirket vardır.Lakin o şirketin adını unuttum,üniversiteye sormanız gerekiyor,veyahut google kullanabilirsiniz.En kısa sürede başvurursanız yurt konusunuda halletmiş olursunuz.Barınma konusu sıkıntılı çünkü.
Seinajoki hakkında çok bir bilgim yok açıkçası.Sadece provinssirock festivalinin orada düzenlendiğini ve ufak bir yer olduğunu biliyorum.Çok bir atraksiyon beklememeniz gerek.Lakin helsinki veya tampereye(havaalanının olduğu şehirler,ryanair tampereye iner,erasmusçu için hayatidir)çok uzak değil.Helsinkiye uzaklığı 2 saat falandı yanlış hatırlamiyorsam.
Genelde erasmus öğrencileri tampereye gider.
Ülke pahalı(istanbuldan azıcık daha pahalı),ama harcamanıza dikkat ederseniz geçinebilirsiniz.Küçük şehirler aman aman pahalı değil çünkü.Öğrenci olduğunuzdan dolayı yemeklerde indirim vs. olur.Bunun detaylarını öğrenci birliğine sorabilirsiniz.
Yapmanız gereken tek şey,helsinki havaalanında indikten sonra shuttle bus ile tren istasyonunun önünde inmek(son durak zaten),oradan trenle seinajokiye geçmektir.Ama uçağın vakitlice inmesi gerekir bunun için.
Bol şans.Ben erasmus yapamadım,hala içimde kaldı.
Selam,yazını keyifle okudum.kahve dünyası starbucks gibi çikolata ağırlıklı cafe açsam helsinkide iş yapar mı
YanıtlaSilTeşekkürler yorumunuz için.
YanıtlaSilSorduğunuz soru hakkında bilgi sahibi değilim ne yazık ki.Finlandiyadaki market trendlerini takip etmeniz gerek.
Lakin benim şu ana kadar tecrübe ettiğim,finlerin sert ve aromasız kahve içtikleri.Starbucks kahvesi daha yumuşak oluyor.
Elinize sağlık, harika bir yazı olmuş! :) İtiraf edeyim kıskandım, ben gazetecilik okuyorum hayalim Finlandiya 'da işime devam etmek -evet şimdilik tam anlamıyla hayal- ve öyle güzel yazmışsınız ki okudukça sabırsızlandım oradaymış gibi hissettim, her an bir cruise gemisinde çalışmak için başvurabilirim :D
YanıtlaSilTeşekkür ederim yorumunuz için,
YanıtlaSilGazeteciler için staj programı vardı geçen sene,katılabilirdiniz.
www.finland.org.tr,elçilik sayfası gayet aktif oluyor.Hatta arayıp sorabilirsiniz böyle birşeyi bir daha yapcaklar mı diye.
Sizin gibi donanımlı ve hoş muhabbet bir insanla, bir fincan kahve içmenin ne denli keyifli olacağını düşünerek sonlandırdım yazınızı.
YanıtlaSilSağlıcakla kalın.
Teşekkür ederim olumlu eleştiriniz için.
YanıtlaSilOlaganustu. Asik oldum :)
YanıtlaSilTeşekkürler
YanıtlaSilçok güzel bir yazıolmuş...bizi bilgilendirdiğiniz için çok tşk. uzun zamandır bukadar içten biryazı okumamıştım.
YanıtlaSilTeşekkür ederim olumlu eleştiriniz için
YanıtlaSilBiz de 2014 ocak ayi 20 ve 25i arasi Turku'da olacagiz comenius okul ortakliklari projemiz icin. Bos zamanlarimizda Turku'daki vaktimizi nasil gecirebiliriz (gezilecek yerler,tadilmasi gerekenler) konusunda yorumunuzu merak ediyorum dogrusu. Bir de o vakitlerde me giyilmesi uygun olur acaba?
YanıtlaSilMerhaba,
YanıtlaSilAçıkçası Turku'ya hiç gitmedim.Lakin oraya yeni taşınmış arkadaşıma soruverdim hemen;
Hava konusunda konuşursam;ocak ayı *kaamos* dönemine denk geleceği için,pek güneş göremezsiniz.Kalın palto getirmeniz uygundur(içlikte getirin,hani askerlere verilen türden).-5 ile -20 arasında değişiyormuş hava.
Lakin,kendisi yeni taşındığı için çokta bilmiyor şehri,o bakımdan nerelere gidilir yardımcı olamayacağım(tourism office vardır illaki,Aurakatu 4 adresi).Eğer uygun olursa gemiyle(silja line bir tanesi) Aland adaları veya Tallinn'e(emin değilim) gidebilirsiniz günübirlik.
Finlandiyaya ait yemek olarak,ayı eti,rengeyiği eti(teneke kutuda da satılıyor,türkiyeye getirilebilir) ve ülkede sürüyle bulunan *berry*(çilek,ahududu vs.) dediğimiz meyvelerden yenilebilir.Bunlardan *cloudberry* sadece soğuk iklimlerde yetiştiği için Türkiyede bulunmaz.
Restoran olarak şunu önerdi kendisi:
http://www.mami.fi/
Öğlen yemeği için ideal,haftasonları rezervasyon gerekiyormuş(zaten haftasonu kalmayacakmışsınız).İngilizce var sitede.Özellikle fin yemekleri yapmiyor(belki menüde vardır,bakmadım) ama kullanılan ürünler yerli malı.
Ayrica şehirde açık hava marketi mevcut.Tam merkezde.
Kapalı market içinse:http://www.kauppahalli.fi/fi/
Cafe için:http://www.cafeart.fi/ Kahvelerini önerdi.Kahveleri kendileri öğütüyorlarmış(ingilizcesi roastery,türkçesini bilmiyorum)
Naantali'ye gidebilirsiniz(Fin cumhurbaşkanının yazlık evi'de burada,bizim politikacıların evi(saray?) gibi düşünmemiz gerek).Lakin yazları popüler diye duydum.
Helsinki hızlı tren VR ile 2 saatte.1 gününüzü ayırabilirsiniz.
Çevrede irili ufaklı sürüyle mekan olduğunu söyledi.Lakin boş zamanınıza göre gidilebilecek yerleri turist bürosuna sormanız yararlı olacaktır.
Ülkeye en kötü zamanında gideceksiniz,nefret edip(olabiliyor) geri gelmeyeceğinizi umarım.
İyi eğlenceler.
Ilginiz icin cok tesekkur ediyorum. Cok degerli ve faydali bilgiler vermissiniz. Sagolun
Silben teşekkür ederim
Siliyi eğlenceler
teşekkürler. gayet güzel olayı anlatmışsınız.
YanıtlaSilben teşekkür ederim
SilYazınızı bir çırpıda okudum.Çok güzel ve bilgilendirici bir yazı olmuş.Soğuğu ve Finlandiya'yı çok seviyorum.İnternette bu kadar geniş kapsamlı fazla yazı bulmak zor Finlandiya hakkında.Orda yaşamayı en azından bir süreliğine de olsun çok isterdim.Hüzünlene hüzünlene okudum,hayaller kura kura.En azından görmeye gidebileceğimi umuyorum.Dünyada görmek istediğim ilk yer...
YanıtlaSilteşekkür ederim olumlu eleştiriniz için.
SilHer yer görülebilir dünyada,yeter ki istensin.
Çok heveslendim yazınızı okuyunca,ellerinize sağlık. İngilizce öğretmeniyim ve orada ne tür işlerin yapılabileceğini merak ediyorum. Sanıyorum dışardan gelenlere yaptırmazlar öğretmenliği. Ailece gelsek almazlar mı bizi :)
YanıtlaSilSelam,
SilBenim bildiğim öğretmenlik için gelenler ayrı bir eğitime girmek zorunda(ülke farketmez).Bu eğitim için vize/oturma izni verilmez.
Bunu genelde evlilik yoluyla gidenler yapıyor.
Yüksek lisans tek şansınız gibi.
Finlandiya da çalışanların maaşları hayat şartları ile ne kadar uyumlu acaba? Para biriktirmek mümkün mü yoksa burdaki gibi kafa kfaya mı gider.?
YanıtlaSilMakalenizi çok beğendim bu arada
Merhaba,
SilTeşekkür ederim olumlu eleştiriniz için.
Sorunuza gelirsek,cevaplanması zor aslında.Lakin arkadaşımdan örnek vermem gerekirse,kendisi standart bir satış elemanı olarak erkek arkadaşıyla aynı evde yaşiyor(kira paylaşılıyor) ve yılda 1-2 kez güneydoğu asya gezisine çıkabiliyor.
Arada bir avrupaya gidiyor,vs.
merhaba. ben mesleki programlardan çıkan insanların ne tarz bir hayata sahip olduğunu az çok anladım ancak ben sosyoloji okuyorum ve bu alandan mezun insanların orada neler yaptığını çok merak ettim. çünkü sosyoloji bir meslek sahibi yapmaz direkt.
YanıtlaSilSelam,
SilAçıkçası sorunuzun cevabını bilmiyorum.Akademisyen olunabilir herhalde.
Yazdıklarınızı bir çırpıda okudum;kendimi şu an Finlandiya hakkında herşeyi biliyor gibi hissediyorum resmen..ellerinize sağlık:)
YanıtlaSilBen de aslında sırf çocuklarımın orada eğitilmesini nasıl sağlarım;oraya kapağı nasıl atarım diye nette araştırma yaparken buldum yazınızı.
Hakkatten nasıl göçedilir ki ailece? Bende yaş 40 elektronik teknikeriyim.eşim aynı yaşta ve yükseklisans hemşire.Kızım 4,5 oğlum 2 yaşında...Şu anki en büyük hayalim oranın eğitim sisteminden faydalanmak..yani orada yaşamak.
Selam,
SilFinlandiyanın nitelikli göçmen programı yok(olacağını da zannetmem).Rehberde de yazdığım gibi,göçmenin sadece 3 yolu mevcut.
Fince bilmeyenler için iş olanaklı imkansıza yakın kısıtlı olduğu için,göçmeniz çok olası gelmemekte bana.
Eşiniz hemşireymiş.Benim bildiğim ülkenin ciddi bir hemşire açığı var,sırf bunun için ispanyadan hemşire ithal etmişlerdi(fince öğreterek).Belki böyle bir imkan olabilir.
Elçiliğe bir sorun.
Bunun dışında çocuklarınız anda üniversiteye geçince finlandiyaya gidebilir.
Cevabınız için çok teşekkür ederim;elçiliğe soracağım bakalım:) Resmen bir çeşit kamu hizmetinde bulunuyorsunuz bu blogla..Zaman ayırıp herkese cevap yazıyorsunuz;parayla arasa bulamaz insan bu bilgilendirmeleri..Tekrar teşekkürler..
SilRica ederim.
SilBol şans
Merhaba acaba günlük hayatta kullandığımız eşyalar , yiyecek , araba-ev , maaş(mesleğe göre örnekler) vs. gibi fiyat örnekleri verebilirmisin ? Googleda biraz araştırma yaptım fakat ulaşamadım pek .
YanıtlaSilSelam,
SilAçıkçası hiç hatırlamıyorum.Lakin giyecek türkiyeye göre 1.5 kat falan daha pahalı,ev fiyatlari şehre göre değişmekte.
Maaşların durumunu internetten sorgulayabilirsin(mol.fi'de vardır).Arabayla hiç alakam olmadığı için bilmiyorum,yiyecek fiyatlarını da hakikaten hatırlamıyorum.En son 1.5 sene önce gittim çünkü.
Eşya içinse 2.el eşyalar zaten sürüyle mekan var.İnsanlar genelde oralardan alışveriş yapıyor.Olmadı ikea.
Merhaba
SilTolga bey öncelikle teşekkür ederim verdiğiniz çok güzel bilgiler için.
28 Aralıkta Finlandiya'daydım fiyatlar hakkında bazı örnekler vermek istiyorum. Ekmek 2 ila 7 euro , kutu kola 1.55 € ,1.5lt cola 3.55€ ,pizza + 1 bardak cola 10 euro ,1 kg kestane 13 euro , telefon fiyatları hemen hemen Türkiye ile aynı biraz daha ucuz , kamera fiyatları hemen hemen aynı , meşhur çikolata ve pasta markası olan pastanede 6 kişilik yaş pasta 56 € ,bir alışveriş merkezinde gördüğüm sıradan bir atkı 180 € idi şok olmuştum.Sanırım bizim buranın Vakkosu gibi bir marka. Ayrıca bizim buranın orta sınıf vatandaşlarının alış veriş yaptığı h&h isimli mağazası var oradaki fiyatlar Türkiyeden biraz daha pahalı .
yaziniz cok guzel, sonuna gelince bitti diye uzuldum. ellerinize saglik.
YanıtlaSilTeşekkür ederim
SilGerçekten çok bilgilendiriciydi.Aynı zamanda hiç sıkılmadan okuyor insan.Ellerinize sağlık...
YanıtlaSil3 gün sonra gideceğim. bu 3. cü gidişim. yazınızı zevkle okudum. bahsettiğiniz berry tarzı meyveleri anımsayamadım... 8çikolatalarının içinde ki hariç ) marketlerde mi satılıyordu?.. merak ettim. teşekkürler.
YanıtlaSilMesela cilek bir berry turudur.kastettigim oydu.
SilElinize sağlık çok güzel bilgiler vermişsiniz. Bizde nasip olursa nisanın 6'sında gidiyoruz. Finlandiya'dan İsveç'e nasıl ve en uygun ne kadara gidebiliriz. Orada kaldığımızda gideceğimiz otel fiyatları nelerdir? Ve Finlandiya'ya giden birine özellikle şunları yap dediğiniz neler var öğrenebilir miyiz?
YanıtlaSilTeşekkürler olumlu eleştiriniz için.
YanıtlaSilHelsinki/Turku'dan stockholm'e feribotlar var.Bu gemiler cruise'dan az biraz ufaktır,içinde herşey bulunur.Yolculuk 1 gece sürüyor benim bildiğim.Fiyatlari bilmiyorum.
Bazı gemi şirketlerine bakabilirsiniz,Tallink,eckerö line gibi.Googleda ingilizce araştırmanız kafi.
Helsinkiyi gezip,Porvoo'ya gitseniz kafi,hoş ben gitmedim porvoo'ya.Finlerin kendi özel yemekleri mevcuttur,onları da tadabilirsiniz(mesela ayı eti).Ayrica bazı temalı restoranlarda mevcut(viking ve orta çağ).Lakin bu tür restoranlar cep yakar söyleyeyim.
Ayrica finlandiyaya özgü fast food zinciri vardır hesburger diye.Denenmesi taraftarıyım şahsen.
İyi eğlenceler.
Finlandiya ile ilgili harika bir kaynak olmuş.Hepsi doğru.Tam anlamıyla güzel bir tespit.
YanıtlaSilAtaturkun Turkceye cevirttigi Grigory Petrovun Beyaz Zambaklar Ulkesinde adli eserini okurken ilgi duydugum ve internette arastirirken okudugum Finlandiya ve Finler hakkindaki yaziniz cok ilgi cekici ve cok aydinlatici tesekkurler.
YanıtlaSilCidden tebrikler nasıl bu kadar uzun uzun yazdın hayret ettim ve bide ben bu kadar uzun yazıları atlaya atlaya okurum ama burda sıkılmadım bir millet hakkında (çoğunun doğru olduğuna inandım) bilgi sahibi olmuş oldum.
YanıtlaSilFaydali ve samimice..yillar once evlenip ayrildigim eski esim Turkiyede dogup finlandiya da yetismis bir erkek.ayrildiktan sonra hep internette gorusuyorduk...kendisi suan alanya da fincesi ana dili gbi oldugu icin isi gucu aslinda yerlesik hayati orada ve arada gidip gelir finlandiya ya...iki uc gun once daha once hic soylemedgim birsey soyledim ..finlandiya ya gitmek istiyorum ...merak ediyorum..ve soz aldim..kasimda gidecegiz. Bunlari okumak bilmek suan nasil tesekkur edicegimi bilmiyorum minnettarim..cok sey yazmak paylasmak isterdim ..umarim kisisel gelisimime bakis acima iyi gelicek finlandiya yi yasamak bunu hisseder gibiyim:)...
YanıtlaSilyazıyı çok beğendim,öğrenmek istediklerime cevap vermesi benim için yeteri kadar tatmin edici oldu,teşekkür ederiz.
YanıtlaSilcok tesekkurler. harika bi yazi cok faydali buldum zerre sikilmadan okudum
YanıtlaSilTabi ki guzel bir yazı fakat yerleşik olunca aslinda herseyin toz pembe olmadigini anlarsiniz
YanıtlaSilMerhaba benim size bir sorum olucak.Ben üniversite öğrencisiyim 1.sınıf moleküler biyoloji ve genetik bölümü acaba finlandiya veya diğer nordik ülkelerine nasıl gidebilirim ?
YanıtlaSilerasmus u biliyorum fakat onun dışında nasıl orada bulunabilirim.İngilizcem intermediate seviyesinde bu bana avantaj sağlarmı kuzey ülkelerinde?Aslında fince isveççe beni biraz korkuttu bunlara bağlımıdırlar yoksa ingilizce bilsek yeterlimidir ?
Merhaba,
SilEger lisans icin gidecekseniz, 0dan baslamaniz gerekir.ingilizce okumak isteyenler icin polytechnic okullari mevcut.basvuru sartlari admissions.fi adresinde.
Veya gonullu programlariyla 1 sene kalabilirsiniz.Evs diye gecer bu program.
Intermediate seviyesinde ingilizce yetmez, toefl isteniyor.
Ingilizce bilerek yasarsiniz, lakin is bulamazsiniz.
İyi akşamlar. Yazınızı büyük bir keyifle okudum. Böyle bir yazıyı hep arıyordum. Çok güzel, çok açıklayıcı bir yazı olmuş. Finlandiya hakkında bu kadar derin bir bilgiye sahip olup ve bunları bizimle paylaşmanız çok güzel. Ben de erasmusa gitmek istiyorum Helsinki'ye. Her türlü Finlandiya'ya gitmek istiyorum da şuan erasmus tek seçeneğim gibi duruyor. İnternette biraz araştırma yaptım da AB üyesi ülkelerin vatandaşları ücretsiz yararlanabiliyor diye okudum. Türkiye üye ülkelerden değil ama sonuçta erasmus programına dahil. Acaba 4 yıl lisans eğitimi alma şansım var mı ücretsiz olarak?? Şimdiden teşekkürler
YanıtlaSilMerhaba,
SilOlumlu eleştiriniz için teşekkürler.
Finlandiyada lisans ve master ücretsizdir.Lakin ingilizce lisans programları sadece polytechnic okullarında verilir(yüksekokul gibi düşünün).Bu okullardan mezun olan kişilerin master olanakları çok geniş olamıyor.Polytechnic okullarının amacı pratik bilgi vermek.
Üniversitelerde sadece fince ve isveççe programlar mevcut.
Master programları yavaş yavaş ücretli olmaya başladi diye biliyorum.
Her türlü bilgi studyinfinland adresinde mevcut.
merhaba. diğer yorumunuzu okuyan arkadaşların, yazınızla ilgili iyi olan düşüncelerine bende katılıyorum. ancak orada yaşayanların maddi anlamda geçimleri hakkında yeterli bir bilgi verilmemdiğini farkettim. genelde bir çok ülkeler hakkında yorum ve bılgiler veren gezgin veya orada yaşayan blogcu arkadaşların yaptığı bir hata olarak görüyorum. genelde turistik veya öğrenci ler için ıyı bir şekilde anlatılmıs bır yazı orada evlenıp gidecekler için olsun sıgın ma talebinde bulunaklar için olsun gerekli bir bilgi verilmiyorum. ülkemizde ki yaşayan bir çok insanın merak ettiği aslında orada ki yasayan veya yaşayacak olan kişilerin nasıl sığınma talepleri irtica gibi veya evlenerek gidecek kişilerin. nasıl vatandaslık alabılecegı hangi işi yapsa ne maaş alır gibisinden en üst meslek gurubundan inşaat ve ya temizlikçiliğe kadar olan alt meslek gurubuna kadarki olan maaşlar ve giderler hakkında bir bilgi verseydiniz çok daha yönlü ve tamamlanmıs bir yazı olurdu dıye dusunuyorum.yazınızı okuyunca finlandiyalı bırısının yazdıgını düşünecek kadar iyi bir bilgi vermişsiniz. ve benim eksik gördüğüm konulardada gerekli bilgiye sahip olabileceğinizi düşünüyorum. ricam bu konudada alt bir başlık açıp yazınıza devam etmeniz merakla bekliyeceğim. emeğinize binlerce kez teşekür ediyorum. umarım anlatmak isteğimi anlatabilmişimdir.
YanıtlaSilSelam,
SilYazdıklarınız tamamıyla doğru,lakin sorun şurada;
Bir meslek grubuna dahil olan kişilerin maaşlarını kesin olarak vermek imkansıza yakın.Sonuçta özel sektörden bahsediyoruz.Lakin aşağı yukarı maaşlar hakkında bilgiye www.mol.fi adresinden sahip olabilirsiniz(site fince,google translate kullanın).
Evlenerek veya iltica ile gideceklerin bakması gereken tek websitesi www.migri.fi.Orada yazanların ezberlenmesi kafi
.
Sığınma muhabbetini artık avrupa ülkeleri kabul etmiyor.Sonuçta türkiye eskisi gibi değil.Çok uğraşılması gerekiyor benim bildiğim.
Ayrıca daha önce yazdığım gibi,evlenerek veya sığınmayla gelenleri bekleyen en ciddi sorun kültür şoku ve finansal durum.Özellikle kültür şoku çok çok ciddiye alınması gereken birşey.Geri dönüşün sebebi %99 bu oluyor.
Vatandaşlık yasası hakkında bilgiye wikipediadan gayet rahat ulaşabilirsiniz.Googlelamak kafi.
Dediğim gibi,gider kısmı hakkında çok bir bilgim yok,maaşlar konusunda da öyle.Gelir dengesizliğinin minimumda olduğunu biliyorum.
En nihayetinde ülkede yaşamıyorum.Yaşasam dibine kadar bilgi vereceğime emin olabilirsiniz.
Yakın zamanda zaten güncellenecek bu yazı.Film ve müzik gruplarını da ekleyeceğim.
Merhaba,
YanıtlaSilBlogunuzu gayet iyi ve bilgilendirici buluyorum. Finlandiya'ya tasinmadan once paticik.com forumlarindan okumustum ve baya yardimci olmustu.
Son yorum yapan kisi Emre Beye verebilecegim birkac bilgi var. Sanirsam rakam olarak bilgi istiyor. Ilk belirtmem gereken sey Finlandiya'da gelir adaleti oldugudur. Mesela egitimi iyi olmayan biri (lise mezunu) herhangi bir iste calisarak ortalama 1700€ civari (vergilerden sonra) kazanabiliyor. Bachelor, Master yapan kisiler (bu noktada belirtmem gerek Master yapmaniz is bulmanizi zorlastirabilir.) 2000-2200€ civarinda (gene vergilerden sonra) kazanabiliyorlar. 3000+ maaslari gormeniz icin ayni isyerinde cok uzun yillar calismaniz gerekiyor. (15-20 yil) Bildigim kadariylada ulkede kazanabileceginiz en yuksek maas 5500€ civari ve bu parayi genelde omrunu bir ise adamis kisiler kazanabiliyor. Mesela universite profesorleri.
Turkiyeye bir tokatla cevap vermek gerekirse. Turkiyede basit bir isten1500TL kazanirken x bir mudurun 12000TL kazandigi bir yer degil veya kimse vay sen benim adamimsin bana sadik olursun ayagimi kayrmazsin diyerekten haketmeyen insanlarin ust pozisyona getirildigi bir yer degil.
Bunlarin disinda birde sosyal guvenceler var. Mesela Kela adli devlet kurulusu issiz kalan insanlara durumlarina gore yardim yapmakta. Bu yardim cok degisken olabiliyor. 500€ dan 900+ kadar degisebiliyor. Rakamin ayarlanmasi oturdugunuz evin kira olup olmadigindan, evli olup olmadiginiza, cocugunuzun olup olmadigi ve kac tane oldugu gibi bir cok etken belirliyor. Ayrica evli kisilere vergi indirimi yapiliyor, cocugunuz varsa dahada fazla indirim aliyorsunuz.
Anlatacak sey cok fakat kisacasi gelir konusunda adalet var. Son bir not yanlis bilinen gercek diyebiliriz. Kela aslinda insanlarin sokakta kalmamasi icin yardim yapmiyor, insanlarin ilk is olanagina ziplayip ilerde pisman olacaklari bir isi tercih etmemelerine yardimci oluyor. Yani maddi yardim alirken gelir korkusunu dusunmeden gercekten istediginiz isi bekleyebilmenizi sagliyor.
merhabalar, uzun uzun verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim. lâkin benim merak ettiğim bir konu daha var, finlandiya 'da güzel sanatlar akademileri 'nin genel durumu nedir? yüksek lisansımı kuzey ülkelerinden birinde, görsel sanatlar akademisi 'nde gerçekleştirmek istiyorum ve yazdıklarınızı okuyunca kendimi oradaki topluma çok yakın hissettim. eğer bu konuda da bir bilginiz ve gözleminiz var ise sormak isterim; sanat ve sanatçıya bakış açıları nasıl, galerici-sanatçı-izleyici ilişkisi nasıl gelişmiş; bilindik bir "sanat piyasası-sanat endüstrisi" mi gelişmiş yoksa daha farklı bir sanat anlayışı mı gelişmiş?
YanıtlaSilMerhaba,
SilSordugunuz soruyu okuyunca aklima bazi belediyelerin ve devletin metal gruplarina yardimci oldugu aklima geldi.
Sorunuzu cevaplamistir umarim.
cevapladı... çok teşekkür ederim ilginiz için : )
SilMerhaba, yazınızı arkadaşımın facebookta helsinki-finlandiya yazınızı paylaşmış olmasıyla okudum da gerçekten şaşırdım böyle bir yazıyla karşılaşınca. Blogunuzda da herhangi bir "hakkımda" bölümü olmadığından sadece bir gemicinin günlüğü başlığından yola çıkarak gemici olduğunuzu anlıyoruz fakat benim merak ettiğim ve hayrete düştüğüm ise bir gemicinin veya herhangi bir iş yapan da olabilir fakat hani turist olarak gelinen bir ülke hakkında tahminimce sadece birkaç gün veya maksimum hafta geçirilen, çok da turistik olmadığından merak edilmeyen bir ülke hakkında bu kadar derin ve kapsamlı bilgiye nasıl sahip olduğunuzdur? hani googlelayarak ingilizce sitelerden topyayarak kendi harmanınızı mı ortaya çıkardınız yoksa gerçekten bu kadar bilgiyi ordaki tecrübeleriniz döneminde mi edindiniz merak ettim. genelinde toplamında herkesin de dediği gibi akıcı, doğal, ilgi çekici başarılı bir yazı olmuş bazı eksiklikler ve yanlışlıklar tahminimce kulaktan dolma veya türk insanının yapmış olduğu genel şişirme alışkanlığından olsa da yine de tebrik etmek isterim. bir yorumunuzda belirtmiş olduğunuz üzere, müzik konusunda değinmeniz de güzel olacaktır :) kendi yaşam hikayenizi merak ettim doğrusu. nerden gemici olmaya karar verdiniz ve bu bilinçle seyahat ediyorsunuz :)
YanıtlaSilMerhaba,
SilÖncelikle eleştirileriniz için teşekkürler.
Neden gemici(aslında değiliz ama öyle diyelim) olmaya karar vermemin sebebi blogda yazmakta.İlk başlıklara bakmanız gerek.
Bu rehberi yazmadan önce aşağı yukarı 5-6 senelik geçmişim mevcut ülkeyle.2 haftalık bir çalışma kampı,yerel arkadaşlarla geçirilen muhabbetler(ki yakın arkadaşımdır çoğu),forumlardan elde edinilen bilgiler,kitaplar(how to marry with a finnish girl ve bir tane daha vardı unuttum) vs vs. bilgi kaynaklarım.Ayrica işimin getirdiği bir gözlem yeteneği de mevcut.Bir ülkeye gittiğimde sadece insanlarını gözleyerek aşağı yukarı nasıl olduğunu anlarım genelde.
Dikkat ederseniz günlük yaşamla ilgili bilgi vermedim.Eğer yaşasaydım,o da aradan çıkardı.
Teşekkür ettim tekrardan.
Öncelikle verdiğiniz bilgiler için teşekkürler.Fakat benim merak ettiğim bir husus daha finlandiya İnsanının içine kapanık olduğunu duydum bu doğru mu ?Yani asıl sormak istediğim;Finli bir insanla birşeyler içerken(Çay,Kahve) oturup laflarken saatler öldürebiliyor musunuz?(1 saat felan demek istediğim abartmayayım :) )+Bide Finlandiya'daki hangi iş kurumlarına en çok işçi alınıyor? Yani işçi boşluğu hangi sektörlerde var ?Cevaplarsanız sevinirim.Şimdiden çok sağolun.
YanıtlaSilMerhaba,
SilBen teşekkür ederim.
İçine kapanık demeyelim de,utangaç diyelim.Ha illaki içine kapanık olanda vardır.
Saatler öldürülebilir aslında.Karşınızdaki kişiye bağlı.Lakin benim gördüğüm kadınların daha çok konuştuğu(içki içilmeyen zamanlarda tabi) ve iletişime açık olduğu.Bu genetik bir durum zaten.
İşçi boşluğu yok.Önceden inşaat sektöründe adam aranıyordu,estonya birliğe girince onu da çözdüler.
Şu an benim bildiğim hemşire aranıyor.Lakin bir ihtiyaçları varsa AB'den karşılarlar.
Türklerin şansı sadece IT(programlama diyelim)'de mevcut.Üniversitelerde çalışanları da biliyorum.
Bunlar olmazsa ata yadigari kebapçı var.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
SilPeki turist vizesi ile gidip iş arayıp buldukdan sonra oturma izni almak mümkün mü?
Silsorunuzun cevabı mevcut yazımda.
Silcok tesekkurler yazi icin. kapsamliydi cok.
YanıtlaSilMerhaba, öncelikle bu kapsamlı yazınız için size teşekkür ediyorum. Emeğinize sağlık. Benim sorum şu, ben İngilizce Öğretmenliği öğrencisiyim ve gerek eğitim sisteminin mükemmeliyetinden gerekse Finlandiya'nın her açıdan benim rahatça yaşayabileceğim bir ülke olması bakımından okulu bitirdikten sonra orada görev yapmak istiyorum. Yazınızda belirtmişsiniz giriş şekillerini yalnız, benim alanımın diğer alanlara göre biraz daha fazla şansı olabilir diye düşünüyorum. Öyle değilse ne yapmam gerekecek yüksek lisanstan sonra?
YanıtlaSilMerhaba,
SilBen teşekkür ederim.
Yüksek lisansa gidip daha sonra fince bilmeden kalanlar mevcut.Bunların geneli akademisyen olarak kalıyorlar.
Öğretmenlik çok ciddi bir meslek.Gelen herkes bazı testleri ve eğitimleri geçmek zorunda(diğer nordik ülkeleri hariç).
Açıkçası bunun dışında daha fazla bir bilgim yok.
www.finlandforum.org adresinden daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Bol şans.
Hey
YanıtlaSilSelam tolga senitbrk ederim boyle ilgincb i makale hazirladgin icn bir finliyi bile alt edersin bu bilgiyle:) ufak sorun olcam yardimci olursun biliyorumki 7 gundur helsinkideyim kiz arkdsimla evlenmeye kararverdik magasayirat 7 gun sonra icn ok dedi bilmek istedgim sey 3 hafta vizem var evlilikten sonra ne yapmam lazim vize uzatmak istiyorum bu mumkunmu nasil isliyor bir yarxim dostum tsker
YanıtlaSilMerhaba,
SilTeşekkür ederim öncelikle.
Evlendikten sonra oturma izni başvurusu yapmanız gerek.Başvuru sonuçlanana kadar ülkede kalma hakkınız var ama ülkeden dışarı çıkmanız yasak.
Bu süreç rusyadan ilham almış fin bürokrasisi sayesinde 1 yıla kadar uzayabilir.Bu sürede ülkede kalabilir ama hiçbir şekilde çalışamaz,okula gidemez,hiçbir şey yapamazsınız.
Şahsi fikrim başvuruyu türkiyedeki elçilikten yapmanız.Başvuru sonuçlanana kadar türkiyede kalıp,çalışıp para biriktirebilirsiniz(ki gerekecektir bu).
Benim burda dedigin sure zarfina kadar kalmamin mukunati yok turkiyede esnafim ve studiom var yani demek istedgin kadariyla magastirattan aldgim kagidi turkiye de finlandiya konsolugunami bas vurmam lazim teşekkür ederim tolga
YanıtlaSilBende finlandiya daki son 10 gunumden bir seyler yazayim dedim .ulke pahali mesake turkiyedeki 4lira olan birsey burda ortalama 4.5 euro arasi nda memleket guzel ama insanlar bir degisik soguk geldi bana bilhassa yasli grup insanlar gezilcekgorulcek cokfazla birseyde goremedim helsinki meydani denilen bir yer var hepsi o restoranlar wala en son kiz arkdsimla stefan steak houseda 210 euro tuttu iki kisi :)) ama yemek muhteşemdi traine binmek 5 euro marketler inanilmaz pahali kirmizi biberrin kilosu 60 tl ilk gordgumde yuh dedim bilseydim ayakabi cantam yerine sebze getirseymisi m ucak bilet parami karsilarmis:) memleket guzel ama cok soguk bugnde kar yagmata basladi inanin valizi toparlayip kacasim geldi hep yagmur soguk baska birsey goremedim pahalilik soguktan baska kiz arkdasim uzulmuycegini bilsem wala hemen dinesim var buraya gelirken antidepresan haplarini yaniniza almayi unutmayin saygilar .TATTOO MURAT
YanıtlaSilBak arkdsim finlandiyada yasamk zor hele birde ogrenciysen dahada zor bence 2 ay dayanabildim ve kactim ordan evlendgim halde mrmleket cokpahali soyliyim ben resmen kactim geldim metro 15 tl dusunbir paket sigra22 tl ekmek 12 tl ;)
YanıtlaSilBakis acisi tamamen yanlis.
SilMerhaba,
YanıtlaSilBiz arkadaşımla Finlandayı çok görmek istiyoruz ve bu yazınız ilgimizi çekti.Tur yerine bireysel olarak gitmeyi planlıyoruz fakat hem ekonomik hem de güvenli olacak bir şekilde ayarlamak istiyoruz.Yardımcı olabilir misiniz?
Merhaba,
SilBireysel olarak gitmek istiyorsaniz backpacker olayina girmeniz gerek, lakin finlandiyayla *ekonomik* kelimelerini ayni cumlede kullanmaniz cok yanlis olmus.
Ulke genel olarak gayet guvenli.basiniza gelecek en kotu sey rengeyigi saldirisi falan olacaktir, o da ormanlik alanlarda.
Zannedersem butun ulkeyi kapsayan bir imterrail bileti mevcut, onu alip airbnb/couchsurfing ile insanlarin evinde kalabilirsiniz.
Iyi günler ben üniversiteyi Finlandiya'da okumak istiyorum aylık ne kadar paraya ihtiyacım olur acaba ? Duyduğuma göre Fince soldan eklemeli bir dil olduğundan Türkçeyle benzer. Siz Türkçe biliyor musunuz ? Saygılar
YanıtlaSilPardon Fince biliyor musunuz demek istedim
SilMerhaba,
SilFince bilmiyorum lakin aylik 600-1000euro arasi ogrencilerin harcadigini biliyorum.
çok uzun ben şimdi bunu okuyamam finlandiyanın folklörü,sporu,turizmini yazarmısınız
YanıtlaSilEce ,cok iyi bi hatirlatma olmus .Tolga zaten yaziya muzik ,sanat alaninda ekliyecegini yazmisti ,yukarda,Belki senin isteklerin ona fikir verir.Ama bence sen oku yaziyi cok seveceksin.Garanti!!!
SilMerhaba Ece,
SilEger bu yaziyi uzun oldugu icin okuyamayacaksaniz, sanat ve kultur hakkinda yazacagim yaziyi nasil okumayi dusunuyorsunuz?
Sirf meraktan soruyorum.
teşekkürler
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilMerhab. Sormak istediğim bir konu var şuan türkiyedeyim 1 hafta sonra rusya ya calışmak için gideceğim kız arkadaşım fin beni görüşmek için rusya ya gelecek daha sonra benimde finlandıya ya ziyaretim olacak rusyadan geçmek zormu yada oradan vize nasıl alabilirim bu konu hakkında yardımcı olabilirmisiniz şimdiden teşekkürler
YanıtlaSilMerhab. Sormak istediğim bir konu var şuan türkiyedeyim 1 hafta sonra rusya ya calışmak için gideceğim kız arkadaşım fin beni görüşmek için rusya ya gelecek daha sonra benimde finlandıya ya ziyaretim olacak rusyadan geçmek zormu yada oradan vize nasıl alabilirim bu konu hakkında yardımcı olabilirmisiniz şimdiden teşekkürler
YanıtlaSilMerhaba,
YanıtlaSilSorunuzun cevabini rusyadaki fin elciliklerinin websitelerinde bulabilirsiniz.moskova, st.petersburg ve murmanskta mevcut kendileri.
Merhaba Tolga,
YanıtlaSilHarika yazı. Bir çırpıda okudum ve 1 konu hariç aradığım tüm cevapları aldım diyebilirim.
Birazdan google'da arayacağım ama belki bir tanıdığın yapmıştır: Finlandiya'da iş kurarak veya ev alarak oturma izni alınabiliyor mu acaba? Bilgin varsa paylaşırsan sevinirim.
Çok teşekkürler,
Yavuz
Is kurarak alinabilir lakin ev alarak alinir mi bilemiyorum.
SilYasalarda is kurana oturma izni veriliyor ama ev alma muhabbeti gocmenlik burosunun insiyatifinde.
Teşekkürler. Evet ben de aynı bilgilere ulaştım. İstanbul'a gittiğimde Elmadağ'daki fahri konsolosluktan iş kurma ile ilgili bilgi alacağım.
SilGüzel samimi bir yazı...teşekkürler,aktif insan bu işte...
YanıtlaSilSelam,
YanıtlaSilHelsinki'den Ouloinen'ne nasıl gidilir. Ve dönüş tabi. Tren ile gidilecekse tren saatleri nasıldır. süre ne kadar,ücretler ne civarda.
Merhaba,
SilTren sirketi: https://www.vr.fi/cs/vr/en/frontpage
Otobus:http://www.matkahuolto.info/lippu/en/
Merhaba tolga , benim de tam tersine erkek arkadaşım fin. Dediğin gibi bu eleman özgürlükçü orijinal marjinal bi şey. Ben diyor turkiyeye gelirsem fitness abtrenorlugunden başka bi şey yapmam. E türkçe yok buna dair sertifika yok. Evlenmek de istiyor e benim okul var. Fincem yok. İngilizce de orta. E ben napicam bu elemanla aklım çok karışık a dostlar bize bi yardım. Size dokeyim dertlerimi.
YanıtlaSilOkulu bitirip evlenirsiniz,akabinde master yapip,is bulabilirsiniz,
SilTrye gelip hayatinizi karartmanin bir anlami yok.
Onun da işi yok daha iş arıyor okulu bitirmedi falan. Master için ortalama lazım o da ortalama. cart curt .başka bi yolu yok mudur.
SilFin ile evliyim ama isim yok . acaba yasal haklarim neler oluyor bilginiz var mi. Devlet bünyesinde ücretsiz fince kursu veya belirli bir maaş bağlıyorlar mi acaba
SilEvlenince oturma iznine basvurursaniz cikmasi 1 seneye yakin surer.Ogrenciler icin ise 1 ay suruyor.
SilOrtalamanizi yukseltmenizi oneririm.Ulkede duzgun is bulmak icin master gereklidir.
Fin vatandasiyla evlenen yabancilara fince kursu ve aylik yardim baglanir.
Master degree programları non eu öğrenciler için ücretli diye biliyorum. EvlendiğiM de nasıl bi durumda olmuş oluyorum . Yine mi ücretli . Ayrıca evlenmeyip aynı evde yaşadığımızda da yine aylık yardımı alıp kursa gidebilir miyim. Aynı ev için her ay en az 700 euro göstermem lazım. Evlilik için de bu geçerli mi
SilEger oturma izniniz ogrenciler icin verilen *b* tipi oturma izni degil ise,egitim ucretsizdir.
SilAile birlesimiyle gelenler para odemez,hatta yardim alir.
birlikte yasamakla evlenmek arasinda kanunen bir fark yok iskandinavyada lakin iliskiyi kanitlamak icin daha fazla belge vermeniz gerekebilir.
Evlilikle alakali cok bir bilgim yok ne yazik ki.migri.fi'ye detaylica bakin.
Merhaba
YanıtlaSilBlog sahibi de belirtmis fakat bilgisi olan arkadaslar yazarsa sevinirim zira yazi 2012 den kalma herhangi bir degisik olabilir...
Turist vizesi ile giris yapip finlandiya da evlenmek mumkun mu? Bunun icin ulkeden cikip tekrar girmek gerekiyor mu? (Bircok avrupa ulkesinde turist vizesi ile giris yapinca evlenemiyorsunuz.)
Evlilik yapacaginiz kisi devlet yardimi aliyorsa bu durum sizin oturma izni almanizi ya da ulkede kalmanizi etkiliyor mu?
Evlendikten ne kadar sure sonra oturma izni alabiliyorsunuz? Devlet yardimi alabiliyor musunuz? Alabiliyorsaniz evlendikten ne kadar sure sonra alabiliyorsunuz?
Calisma hakkiniz ne zaman oluyor?
Bilgisi olan arkadaslar cevap yazarsa cok memnun olurum. Tesekkur ederim.
Turist vizesiyle giriş yapınca evlenemezsiniz bildiğim kadarıyla.
YanıtlaSilAslında sorularınızın cevaplari migri.fi'de mevcut.Processing süreleri değişmekle beraber 1 seneye kadar sürebilir.
Teşekkürler Finlandiya ve Fin halkını çok güzel bir dil ile açıklamışsınız. Fince sondan eklemeli bir dil olduğundan öğrenmek zor gözüküyor ama sizce orda yaşamak için bu dili önceden grammer olarak öğrenmek mantıklı mı yoksa direkt olarak orda yaşamaya başlayıp öğrenimide orda başlatmak mı?
YanıtlaSilTeşekkürler Finlandiya ve Fin halkını çok güzel bir dil ile açıklamışsınız. Fince sondan eklemeli bir dil olduğundan öğrenmek zor gözüküyor ama sizce orda yaşamak için bu dili önceden grammer olarak öğrenmek mantıklı mı yoksa direkt olarak orda yaşamaya başlayıp öğrenimide orda başlatmak mı?
YanıtlaSilTeşekkürler Finlandiya ve Fin halkını çok güzel bir dil ile açıklamışsınız. Fince sondan eklemeli bir dil olduğundan öğrenmek zor gözüküyor ama sizce orda yaşamak için bu dili önceden grammer olarak öğrenmek mantıklı mı yoksa direkt olarak orda yaşamaya başlayıp öğrenimide orda başlatmak mı?
YanıtlaSilMerhaba
SilFince bilmediğim için sorunuzu cevaplayamayacağım ne yazık ki.
Lakin her dilde olduğu gibi sokak dilini önceden öğrenmek daha mantıklı bence.
Çok güzel bir yazı okurken sinirlerim bozuldu kimi yerlerde üzüldüm aglayasim geldi lan iklim olarak falan kesinlikle tarzım değil ama o kültürle türkiyede yasasak ne güzel olurdu ya ne boktan bir ülke lan burası gidecem bu diyardan ama ne bilim ya adamlar kaliteyi yakalamış aga aciksozluluk kismi da çok iyi yani dedikodu falan yoktur iş yerlerinde kızlardan bahsetmenissin pek türklere hitap ettiğini unutmuşsunuz arasıra hocam neyse saygılar beyaz zambaklari okuduktan sonra gideblirmiyim acaba dediğim ülke ama gitmiyeyim ya turksuz kalsın :)
YanıtlaSilHarika bir yazı..ben de bir öğretmen olarak Finlandiya daki eğitim sistemini ve finlayada yaşamı araştırırken bu yazı çıktı karşıma..elinize emeğinize sağlık..
YanıtlaSilFinlandiya eğitim sistemi hakkında araştırma yaparken rastladım yazınıza. Elinize sağlık, çok güzel olmuş.
YanıtlaSilmerhaba.benim arkadaşım orada yaşıyor.yaklaşık 20 yıldır.beni yanına alabilmesi için ortak şirket kurmamız yeterli olacakmış.2500 euro ya şirket kurup orada çalışma ve yaşama hakkı veriliyormuş.3-5 ay içinde fin kimligi veriyormuş.finlandiya vatandaşı ile türkiyeden diplomalı meslek sahibi biri orada arkadaşımın bahsettiği gibi işyeri açıp çalışabilirmi?
YanıtlaSilMerhaba,
SilMışlarla Muşlarla ne yazık ki birşey olmaz.
En doğru bilgiyi fin elçiliği ve migri.fi verir.
Saygılar
selam yazınızı zevkle okudum.yıllardır finlandiyada yaşayan arkadaşım bir arkadaşımızı ortak bir şirket kurarak yanına alacak.helsinkide cafe devir aldılar şirket kurdukları için fin devleti orada yaşamasına izin veriyormu.bu konu hakkında bilginiz varmı?teşekkürler
YanıtlaSilMerhaba
SilLütfen daha önceki cevabıma bakın.
Merhaba Tolga Bey,
YanıtlaSilKızımın anaokulu eğitimi için Finlandiyaya yerleşmek istiyoruz. Araştırdığım anaokullarında yabancılar için kabul şartları yok.
Yeni yılda detaylı bir araştırma yapacağım. Merak ettiğim konu eğitim sistemi. Her yıl 6-8 ay orada kalabiliriz. İnternet sitelerini incelediğim bazı anaokulları 11 aylık müfredat belirlemişler. 6-8 ay devam et me hakkımız var mı?
İzlanda İskandinav ülkesi değildir. İskandinav ülkeleri İskandinavya yarımadası üzerindeki ülkelerdir. Geçmişte Norveç üzerinde de Danimarka hakimiyet kurduğu için İskandinav ülkesi olarak nitelendirilir. İzlanda veya Faroe Adaları İskandinav ülkeleri değillerdir.
YanıtlaSil"Ama bunlar da Danimarka'ya bağlıydı" dersen, ona bakarsan Grönland da şu anda Danimarka'ya bağlı fakat İskandinavya ile alakası yok
dediğiniz mantıklı,lakin yoruma açık
Sildil olarak konuşursak,izlandanın dili eski norveççedir.Faroe adaları da benzer bir dili konuşur.
Eğer coğrafi olarak konuşursak,iskandinavya içinde yer almaz doğru,lakin kültürel olarak gayet benzerdirler.
Bir konuyu daha eklemek istiyorum. Finlerin sesiz ve içine kapanık olmalarını sebebi, Yüzyıllar boyunca İsveç ve sonra Rusya'nın sömürgesi olarak yaşamaları.
YanıtlaSilFinlerin MHP'si deyip oradaki bir partiyi tanımlarken nazizmden (faşizm elbette) bahsetmisşiniz. MHP Nazizm yanlısı ya da ırkçı bir parti değildir.
YanıtlaSilBu arada Helsinki'de 2 hafta kaldım, biraz fikrim mevcut haklarında. Stocholm'e gittiğimizde, Helsinki'den geldiğimiz duyan bir esnaf "onlarda sizin gibi Türk ama kabul etmezler. hatta ilk başkentlerinin adı Turku" demişti. (Gördüm)
Verdiğiniz bilgi için teşekkürler, faydalanacağım.
Merhabalar. Yazınızı baştan sona roman gibi okudum. Erasmus EVS programı ile pori şehrinde bir projede kabul aldım. Bir yıl süreli. Bu süre içinde iş bulma imkanım var mıdır? Makina teknikeriyim ama bunun avrupada çok gerekli olmadığını biliyorum. Ama Avrupa da metal işleri ve kaynakçılık alanında çok açık olduğunu biliyorum. Sık sık bütün ülkelerin işçi bulma sitelerini kontrol ediyorum çünkü. Kaynakçılık konusunda iş bulabilir miyim? Finlandiya olmadı diyelim, bir yıllık bu vizeyle isveç e geçip yine aynı meslekte çalışabilir miyim? Yani metal işleri ve kaynakçılık alanında? Beni aydınlatırsanız sevinirim çünkü elime bu saçma düzenden kurtulmak için bir fırsat geçti ama daha sonra tekrar dönüp dolaşıp gelmek istemiyorum
YanıtlaSilMerhabalar. Yazınızı baştan sona roman gibi okudum. Erasmus EVS programı ile pori şehrinde bir projede kabul aldım. Bir yıl süreli. Bu süre içinde iş bulma imkanım var mıdır? Makina teknikeriyim ama bunun avrupada çok gerekli olmadığını biliyorum. Ama Avrupa da metal işleri ve kaynakçılık alanında çok açık olduğunu biliyorum. Sık sık bütün ülkelerin işçi bulma sitelerini kontrol ediyorum çünkü. Kaynakçılık konusunda iş bulabilir miyim? Finlandiya olmadı diyelim, bir yıllık bu vizeyle isveç e geçip yine aynı meslekte çalışabilir miyim? Yani metal işleri ve kaynakçılık alanında? Beni aydınlatırsanız sevinirim çünkü elime bu saçma düzenden kurtulmak için bir fırsat geçti ama daha sonra tekrar dönüp dolaşıp gelmek istemiyorum
YanıtlaSilMerhaba,
SilSorunuzun cevabi rehberde 29uncu maddede mevcut.
Isvecte calisamazsiniz.Alacaginiz oturma izni finlandiya icin gecerlidir.
Bol sans,eglenmeye bakin.
Bunun bir benzeri de İzlanda için yazılmış ama seninki kadar ayrıntılı değil hocam
YanıtlaSilhttp://roadtocapetown.blogspot.com.tr/2016/01/izlanda.html
Öncelikle eline koluna sağlık.ogretmenim ve eğitime bakış anlamında sürekli ilgilendiğim bir kültür Fin kültürü.soluksuz okudum.tekrar tesekkurler. Olcay S.
YanıtlaSilBilgiler için teşekkürler. Çok faydalı oldu. Emekli askeri personele (Türk) vatandaşı oturma izni verirler mi?
YanıtlaSilBilgiler için teşekkürler. Çok faydalı oldu. Emekli askeri personele (Türk) vatandaşı oturma izni verirler mi?
YanıtlaSilBen teşekkür ederim.
SilSorunuzun cevabı için lütfen migri.fi adresini ziyaret ediniz.
Oturma izni koşullara bağlıdır.
Finlandiya'da sinema bölümünü okumak ne kadar mümkündür? Nasıl olur burada biri için?
YanıtlaSilAcikcasi bilmiyorum.
SilLakin lisans okuyacaksaniz politekniklere,yuksek lisans yapacaksaniz universitelere bakin derim
Güzel yazı... Eline sağlık. Bazı arkadaşların belirttiği gibi aşağılamalar da görmediğimi belirtmeliyim. Taraflı yorum yapıyorsun diyenler de taraf tutmasa zaten taraflısın demezlerdi ama değil mi :)) Tanıdığım bütün finler sıklıkla az gelişmiş topraklardan geliyor imajı veriyorlardı ama belki de bizim gibi ukala olmayı yeğlemediklerindendir.
YanıtlaSilTeşekkür ederim,
SilAçıkçası taraflı yazıyorsun diyenleri yargılamıyorum.Düşünce ve konuşma özgürlüğümüz çok olmadığından dolayı Tr'de,en azından bu blogda olsun diye çalışıyorum.
Ayrıca zaten tarafsız yazacağımı söylemedim.Paso italyanlara,fransızlara,ingilizlere ırkçılığa varan ithamlarla geçiren birisiyim,kimse de çıkıp *hoop naapıyorsun* demedi valla.Tr'ye geçirince,deniliyor.
Lakin her görüşe saygı duymak durumundayız.Beğenmeyen okumaz,oldu bitti.
Nordik kültüründe gösteriş diye bir olgu olmadığından dolayıdır o izlenimi vermeleri.
Saygılar.
Öncelikle çok ayrıntılı ve bilgilendirici olmuş emeğine sağlık, ciddi zaman ayırmışsınız bunun için teşekkürler, sadece keşke siyasi içerikler ve bizimde iyi yada kötü kültürümüzden gelen bazı konularda incitici olmasaydı, daha çok kişi yararlansaydı bu bilgilerden
YanıtlaSilMerhaba,
SilEleştirileriniz için teşekkürler.
Düşünce ve konuşma özgürlüğü kapsamında(ki benim için sınırsızdır) istediğimi yazabilirim.
Bu zamanda kimsenin incinmemesi için yazı yazmak imkansıza yakındır.
Saygılar,
Yazınız çok güzel bilgiler içeriyor, bundan dolayı teşekkür ederim. Fakat diğer yandan kıyaslamaya çok fazla girdiğiniz ve bu kıyaslamayı yaparken bir tarafı fazlaca aşağılamaya gittiğiniz için, imla ve dil bilgisi kurallarına hiç uyulmadığı için yazınızın kalitesi düşmüş. Naçizane bu yazımı dikkate almanız dileğim.
YanıtlaSilİyi çalışmalar.
Merhaba,
SilTeşekkürler olumlu+olumsuz eleştirileriniz için.
Blogumun ilk başlığının ilk cümlelerinden birinde de yazdığım üzere,imla kurallarına çok özen göstermem(nokta,virgül hariç).Tabletten yazdığım zamanlar oluyor,tablette türkçe harfler yok,yazması laptop'a nazaran daha zor,vs.Onu geçtim edebiyat ve türkçe dersim her zaman kötü,ingilizce derslerim her zaman iyi olmuştur.
İkincisi ise,diğer başlıklarımı okursanız,finleri de eleştirdiğimi görürsünüz.
Kimseyi aşağılamıyorum,eleştiriler vardır her yazımda,olumlu veya olumsuz.
Ayrica tarafsız olacağımı blog'un hiçbir bölümünde yazmadım :)
Açık konuşmak gerekirse yazılarımın kalitesiyle çok ilgilenmiyorum.Ben tecrübelerimi ve düşüncelerimi direkt yazıyorum,okuyanlar faydalanmış oluyor.Ki Türkiyede bu konu hakkında yazılmış başka bir blog mevcut değil.
Saygılarımla,
Süper bir yazı olmuş emeğinize, elinize sağlık. Tabiki ülkemizle karşılaştıracaksınız ki eksimizi artımızı(varsa!) görelim. Dikkat ediyorumda ağır eleştiri yapanlar at gözlüğüyle siyasete yapanlar. Ülkeyi yönetip de, kendi ülkende sokakta yürüyememek ne kadar acı, utanılması gereken durumu savunan insanlar var. Verilen vergilerin amacına yönelik kullanılarak halka geri dönmesi, halkın refah içinde yaşaması, imrenerek okudum! Melihi orda ülkeye sokmazlar burda ki mevkisine bak! Çok objektif yazmışsınız ve gocunanlar olmuş! Yorumum siyasi gibi oldu ama aslında söylemek istediğim bizim o insanlarda ne eksiğimiz var, ülkemizin ne eksiği var! Doğasıyla, insanıyla fazlamız var ama içler acısı halimiz var. Gecenin bu saatinde keyifle ve zevkle okudum tekrar emeğinize sağlık.
YanıtlaSilMerhaba,
SilTeşekkür ederim olumlu eleştirileriniz için.Lakin sırf ağır eleştiri yapılıyor diye o kişilere *at gözlüğüyle siyaset yapanlar* denilmesi bence yanlıştır.
Sonuçta ağır olsun olmasın,her türlü eleştiriyi burada kabul ederim.
Saygılarımla,
Merhaba,
YanıtlaSilNitelikli göçmen programının olmadığını belirtmişsiniz, ancak ihtiyaç duyulan alanlarda hemşirelik gibi İspanya'dan transfer ettiklerini söylemişsiniz. Uzman hekim ihtiyacı var mıdır, ihtiyaç varsa diploma denkliği vs için geçen sürede dil kursu yanında belirli bir ücret de verilebilir mi geçim için? Bu konuda nereden fikir alabilirim? Değerlendirmeleriniz için teşekkür ederim.
Merhaba,
Silİspanya AB içi olduğu içi,nitelikli işçi klasmanından sayılmıyor çünkü oturma izni vs. gerekmeden direk alabiliyorlar.
Finceyi öğrenmeniz için en az 1-2 sene ayırmanız gerekir ama dil kursları için oturum izni verilmez(yazmıştım bunu).
Denkliği açıkçası hiç bilmiyorum,elçiliğe sormanızı öneririm.
Lakin bütün gelişmiş avrupa ülkelerinde doktor aranıyor onu biliyorum.Özellikle almanya.
Saygılar,
Cok aydınlatıcı bir yazı olmuş ve ne yazık ki ülkenin olumsuzluklarını kabul edemediğimiz ve her şeyi güllük gülistanlik görmeye alıştığımız için eleştirileri anlayabiliyorum lakin bana üslubunuz gayet normal geldi. inşallah birgün görme şansımız olur.t teşekkürler
YanıtlaSilthank for sharing
YanıtlaSilBİR kredi gerekiyor mu !!!
YanıtlaSilBenim adım Oscar White ve ben özel bir kredi borç veren duyuyorum. i% 3 faiz oranıyla kredi sunuyor. Bana irtibat numarası ile yer ne kadar istediğiniz ve nerede bildirin ve seni borç verecek. İyice görmek için ayrıntılı bilgileri, Hükümler ve koşulu ile size sağlayacaktır. Seninle çalışmak ve bir sonraki büyük bir anlaşma ile size sunmak için sabırsızlanıyoruz!
ilgilenen kişi oscarwhite1957@gmail.com yoluyla bana ulaşın lütfen gerekir
Bizim hizmetler şunlardır:
* Bireysel krediler
* Borç konsolidasyonu kredileri
* Kabiliyet
* İşletme Kredileri
* Eğitim Kredileri
* Mortgage
Ilgilenen müşteriler başvuru formu ve koşulları için bizim e-posta isteği gönderebilirsiniz gerekir. Kredi işleme Çalışma günleri aşmak ve kredi Transferi sadece sadece (1) saat 35 dakika değil bizim harika hizmetlerini deneyin ve kendiniz için bkz.
sıcak Regard
Finlandiya hakkında çok yararlı bilgiler olarak paylaştığınız için teşekkürler.
YanıtlaSilSelamlar öncelikle Türkiye'den mezun olacağın güzel bir üniversite (istanbul üniversitesi, odtü , dokuz eylül) bunlardan mezun olan bir insan finlandiya'da iş bulması kolayşlaşır mı yaşam standartları nasıl olur
YanıtlaSilMerhaba,
SilBu başlığı okumamışsınız belli.
Lütfen okuyunuz.
Saygılar,
Elinize sağlık, güzel yazı
YanıtlaSilBilgi hatası mevcut.
YanıtlaSilKış savaşı dediğin savaşı güç bela da olsa ruslar kazanmıştır. Fakat bu savaş Ruslara çok pahalıya patlamıştır. (Kaynak: Ali Çimen'in "Tarihi Değiştiren Askerler" kitabı 2013 baskısı 237. sayfa)
Finler bürokrasisini de Rusya'dan "ilham" almamıştır. Rusya'dan "devralmıştır". Daha güzel bir okunuş olması için kelimelere dikkat etmek lazım.
Yazı güzel, teşekkürler
Haklısınız,kış savaşını ruslar kazanmıştır.
SilLakin pratikte ruslar kazanmıştır,sonuçları çok ağır olduğu için,çokta kazanmışlar diyemiyorum.
Bürokrasiyi ruslardan devraldıklarına inanmıyorum,sonuçta 1990'da bağımsızlığını ilan eden eski sovyet ülkelerinden değil.Bürokrasi kronik bir sorun finlandiyada.
Benzetme yani o.
Merhaba iyi günler. Öncelikle bu güzel ve bilgi dolu yazınız için teşekkür ederim.Size birkaç sorum olucaktı. Yakın bir zamanda arkadaş ziyareti için finlandiya'ya gitmeyi düşünüyorum(kasım ve aralık ayları içerisinde) lakin bu benim ilk yurtdışı deneyimim olacağı için biraz kaygı ve endişelerim var. Arkadaşım tampere şehrinde yaşıyor ve malumunuz türkiyeden tampere bölgesine direk uçuş yok bu yüzden helsinki hava alanından tampereye geçmeyi planlıyorum.Hava alanının içerisindeki terminallerden otobüs kalktığını duydum benim sorum şu bu terminal kolayca bulunabilecek bir yerde mi hava alanında işlemlerim bittikten sonra hangi adımları takip etmeliyim? Orada bana yardımcı olabilecek kişi bulmakta zorluk çeker miyim ? Yazdığım aylarda üste üste kazak giyilecek kadar soğuk bir hava olur mu? Ne gibi kıyafetler almamı tavsiye edersiniz? Birde konu dışında olucak kusura bakmayın.Hususi(yeşil) pasaport sahibiyim ama ek belgelere ihtiyacım var mı ? Korkularım var ya beni ülkeye almazlarsa ya türkiyeye geri dönemezsem diye.Böyle bir risk var mı sizce? Yurt dışına gidişte neler yapmamı öğrendim fakat dönerken ne yapılacak hiç bilmiyorum.Mesela biletimi kontuar noktasından aldıktan sonra pasaport kontrol noktasına gidecek miyim? Sonuçta kendi ülkeme geri dönüyorum. Kısacası neler yapmam gerek ? Şimdiden çok teşekkürler.
YanıtlaSilMerhaba,
SilBenimde ilk yurtıdşı deneyimim finlandiyaydı,sorun çıkmadı valla.
Kaygılanmanıza gerek yok.Heyecandır o.Lakin bazı sorularınızı mantıksız buldum.
1)Havaalanından otobüs kalktığına eminim,lakin uçuşun varış zamanına göre değişebilir.Gecenin yarısı birşey bulamazsınız yani.
Olmadı havaalanından tren istasyonuna direk servis var.Arkadaşınızın bildiğini zannediyorum.
Terminal dediğimiz yer havaalanı içindedir.
2)Herkes yardımcı olur.
3)Pasaporttan geçip bavulu alacaksınız,sonra havaalanından çıkıp tampere için otobüse bineceksiniz yada havaalanı servisine binip şehir merkezindeki tren istasyonuna gidip oradan tampereye gideceksiniz.
4)Kasım-aralıkta finlandiyaya hiç gitmedim ama litvanyada(benzer iklim) ekimden itibaren türkiyedeki kışlıkları giyip kıçımın donduğunu çok net hatırlıyorum.
5)Arkadaşınız davetiye mektubu yolladıysa onu isteyebilirler ama yeşile soru sorulacağını zannetmem.En fazla *naapcanız* derler,o kadar.
6)Yahu türkiyeye niye geri dönemeyesiniz? Size de bu cümle çok mantıksız gelmiyor mu?
7)Gidişte ne yaptıysanız,dönüşte de gidişte yaptığınız şeylerin aynısını yapacaksınız.Check in yapıp,pasaporttan geçip,kapı'da beklemek(beklerken duty free alışveriş falan).
Hadi iyi yolculuklar.
Vai jūs meklējat biznesa aizdevums? personas aizdevums, mājas aizdevums, auto aizdevums, students aizdevums, parādu konsolidācijai aizdevums, nenodrošinātu aizdevumu, riska kapitāls utt .. Vai tu esi bijis atteikts aizdevumu banka vai finanšu iestāde par jebkuru iemeslu dēļ. Mēs esam privāto aizdevēju, aizdevumus uzņēmumiem un privātpersonām ar zemu un pieejamu procentu likmi 2% procentu likmi. Ja ir interese? Sazinieties ar mums šodien pie (fredrickpetersonloan@gmail.com) un saņemt savu aizdevumu šodien
YanıtlaSilSveicieni,
Fredrick Peterson investīcijas Team
Tolga bey, Yazınızi gerçekten çok beğendim. O kadar ayrıntılı olmuş ki Finlandiya'ya gitmiş kadar olduk. Elinize sağlık. Ben Jyvaskyla Üniversitesi'ne post-doc researcher olarak gitmek için başvurdum. Şehir ve üniversite hakkında bilginiz var mı? Bir de geçim şartları nasıl oralarda? 3 Bin Euro civari bir maaştan söz ediliyor iş ilanında brüt mu net mi bilmiyorum. Bu para ile karım ve bir çocuğumla orada geçinebilir miyiz sizce? Saygılarımla
YanıtlaSilMerhaba,
SilValla guzel soru.3bin euro net mi brut mu o cok onemli.kiralar helsinki kadar yuksek degil kucuk sehirlerde.Eger brutse o maas ucu ucuna gecinebilirsiniz gibi geliyor.
Netse,rahat.
Kiralara bir bakmanizi oneririm internetten.
Alacaginiz oturma/calisma izni size ne gibi haklar verecek o da onemli.Esiniz fince kursuna gidecek ve devlet para verecek onun icin mesela.Cocugunuz icinde ayni sey gecerli.
Bi elciligi arayin derim.
Çok teşekkür ederim Tolga bey, boyle güzel yazıların devamını bekleriz.
SilMerhabalar,
YanıtlaSilÖncelikle yazı çok faydalı bilgiler içeriyor, emeğinize sağlık Tolga Bey.
Yudas, aşağıdaki bilgiler senin de işine yarayabilir, o yüzden cevap olarak yazdım.
Geçenlerde başvurduğum firmadan bana bilgilendirme için bir mail geldi. İçinde yazılanlar şu şekilde 650€ çalışmayan eşe devlet veriyor ve çocuğunuz içinde yinr aynı 100€ tutarında bir yardım veriyor devlet. 3 bin € eğer brüt ise elinize geçecek para da tahmini 2100€ civarı, yine maildeki bilgilere göre. Zaten eğitim ücretsiz, relocation paketi de varsa bence yeterli gibi. Bakalım görüşmeler devam ediyor olursa ben de gelicem gibi.
Teşekkürler Ogzcm58, bu relocation paketi nedir, biraz bilgi verebilir misiniz? Bir de sizin hangi şehre gitme ihtimaliniz var? Tekrar teşekkürler...
YanıtlaSilMerhaba Tolga,
YanıtlaSilYazını Finlandiya eğitim sistemini araştırırken gördüm ve okudum. İnanılmaz iyi bir yazı olmuş öncelikle ellerine sağlık. Eşim iç mimar, 2 çocuğumuz var biri 7 ay diğeri 2.5 yaş. Malum Türkiye'de ki eğitim sisteminin eğitimle bir alakası kalmaması sonucu alternatifler arıyoruz ve açıkçası Finlandiya çok başarılı. Orada zorluk çekeceğimizi tahmin ediyoruz ama çocukların geleceği için buna değer gibi geliyor. Acaba bu konu ile ilgili bir bilgin var mı?
Merhaba,
SilSorulariniz gayet guzel ama hayati soruyu unutmussunuz.
Fince bilmeden is bulmaniz ve oturma/calisma izni almaniz gerek ilk once.
Bunu hallettikten sonra diger sorularinizin cevabini arayabiliriz gibime geliyor.
Saygilar,
Merhaba ,
YanıtlaSilBen finlandiya daki bir şirket ile görüşme yaptım ve bana 2600 euro net teklif ettiler Turku şehrinde , 2 çocugum ve eşimle birlikte gidersek 2600+850 kadar bir para geçecek elimize, yalnız okuduğum kadarıyla çok pahalı bir yer , yani istanbulda bile bu paranın üstünde bir bir ücret ile çalışıyoruz , sizce sadece cocukların eğitimi için gitmeye değer mi ? Örneğin burda oturduğumuz ev 150 m2 turkuda bundan daha kucuk bir eve geçmek istemem vs..
Teşekkürler
Merhaba,
SilEsiniz ve cocuklariniz buyuk ihtimal kela'dan ekstra yardim alacak maddi olarak(emin degilim ama).
Helsinki disindaki sehirler pahali degil o kadar.Ciddi bir abartma mevcut trde.
Fin standartlarinda 150m2 evde oturamazsiniz maasinizla.Avrupa genelinde evler turkiyeden cok daha kucuktur.
Cok az kisi is teklifi alir finlandiyadan,sanslisiniz.
Secim sizin,lakij finlandiyada bomba patlamaz,basbakan *qandirildik* demez,kafaniza gore takilabilirsiniz.Gitmeden once hayatta *150m2 ev*den daha onemli seyler oldugunu unutmamanizi oneririm.
Saygilar,
Öncelikle harika bir yazı olmuş , üstteki arkadaşa gelince alacağı maaş iyi maaş . Eğitimin ücretsiz olduğu düşünülürse geçinilir. 150 m2 eve gelince Türkiyede 150 m2ev gerçekte 110 m2 ye denk geliyor . Turkuda 85 m2 ev gerçek 85 dir. Merkezden 3-4 km uzakta 600 euro ya harika ev bulabilirsiniz .
YanıtlaSilTabii ki üstte belirtilen rakam net ise , Genelde masşlar brüt olarak söylenir .
YanıtlaSilFinlandiya üzerinde araştırmalarıma başladığım andan itibaren gördüğüm en güzel anlatımlardan birisi.böyle detaylı anlatımınız için çok teşekkür ederim.
YanıtlaSilÜlkemde mutluyum ama çocuklarımın iyi bir eğitimle büyümesini istiyorum.
ben master eğitimi için başvuru yapıp eğitime başlasam ;sanırım eğitim süresince bana oturma ve çalışma izni verilmekte.peki bu master süresince çocuklarımı ve eşimi yanımda götürebilir miyim?
bilginiz varsa cevaplarsanız çok sevinirim.
küçük bir ekleme; çocuklar için uyum sürecinde onlara kolaylık sağlayan program var mıdır eğitimde ? sonuçta bambaşka bir ortamda hayata devam etmek onları da etkiler
SilMerhaba,
SilBenim bildiğim master için verilen oturma izninde haftada sadece 20 saat çalışılabiliyor.
En mantıklı seçim akademisyen olarak pozisyon bulmaya kasmanız olacaktır,olmadı direk iş teklifi alarak gitmek.
Master programı için verilen oturma izni detaylarını http://www.migri.fi/studying_in_finland
sitesinde bulabilirsiniz.
Merhaba tolga bey yazınızı şefkle okudum.benimde nazicane bir sorum olucak.benbayan terziyim tasarımcıyim.eşim kaynak ustası benim filandiya da bir şansım olabilirmi acaba?şimdiden teşekür ederim.sevgiyle kalın
YanıtlaSilMerhaba,
SilTeşekkür ederim olumlu düşünceleriniz için.
Rehberimde hangi şartlarda finlandiyaya gidileceği ve iş bulunacağı yazıyor.Lütfen o kısmı dikkatli okuyunuz.
Sevgiyle kalın lütfen.
merhaba, iltica hakkında yazar mısınız lütfen.
YanıtlaSilBasit bir google araştırmasıyla bulabilirsiniz.
Sil*asylum in finland* diye araştırın lütfen.
çok güzel bir yazı, teşekkürler.
YanıtlaSilselamlar,
YanıtlaSilFin gerçekçiliği ile yazılmış olması bazı arkadaşları üzmüş olsa da yazınızı keyifle okudum.
Fin eşimle beraberliğimizin 6. yılında güzel ülkemde olan acı olaylardan ötürü eşimin isteği üzerine yeni doğmuş çocuğumuzla beraber 2017 Nisan'da Finlandiya'ya taşınıyoruz.
şimdi elimde bir inşaat mühendisliği diploması ve yaklaşık 20000 euro ile Finlandiya'da ne yapacağımı planlıyorum..
İyiki eşimin işi hazır evi de krediye bağladık. (bu arada arkadaş ev almak ne kadar kolaymış. 25 yıllık kredi ile 150000€ luk evi ayda 600€ ödeme ile alacağız. Ev müstakil boncuk gibi. Türkiye'de geçen yıl bankaya gittim çıkarken ağlayacaktım. resmen kendi evim olamayacak hiçbir zaman havasına girmiştim.)
Sadece oraya gittiğimde ne yapacağım konusunda boşluğa düşmeyi istemiyorum.. belki biraz fikir verebilirsiniz. Günlük yaşantı, iş gibi konularda.
Kiitos !
Merhaba,
SilValla 150.000 euro'ya ev mi varmış finlandiyada yahu? Her zaman ev fiyatları çok pahalı gelmiştir bana nedense(hoş bakmadım çok o ayrı).
150.000 euroya istanbulda 3+1 ev yok mesela.
İnşaat muhabbetiyle genelde estonyalı+ruslar ilgileniyor.Dil konusunu bilmiyorum lakin fince öğrenmeniz zorunlu gibi birşey(zaten estonların alayı fince konuşur).
IT'ci olsaydınız,iş çok rahattı ama zaten taşınıyorsanız size beleş fince kursu verilecek(üstüne para bile veriyorlar).Ayrıca boşluğa düşeceksiniz,hoş büyük şehirlerde iseniz gönüllü hizmetlerde bulunabilir(dil'e de yararı olur),meslek kursları var oralara katılabilir,hobi vs. takılabilirsiniz.İmkan bol baya.İş bulup düzen kurana kadarki kısım en zor kısım,orası atlatılırsa(çogu ilişki bu periyodda biter),gerisi rahat.
20.000 euroya dokunmayın,hatta vadeli hesaba yatırın derim.
Hadi bol şans.
abi fin kızlarıyla yakınlaşmak kolaymı? mesela yakışıklı biri olarak ortalama kaç günde benim evde kalmaya ikna ederim?
YanıtlaSilHemen 5 milyon nüfuslu fin halkını genelleyerek,sana ortalama bir gün sayısı veriyorum.
SilBu yorumun silinmemesinin tek sebebi konuşma özgürlüğüne olan saygımdır,bu da kalsın burada.
Kanka 5 milyon nüfuslu fin halkı hakkında zibilyon tane genelleme yapıyorsun ama iş kız meselelerine gelince neden kestirip atıyosun? Senin işler kesat galiba bunun başka açıklaması olmaz.
SilKonuşma özgürlüğüne saygın içinde teşekkürler. Keşke insanların sikişme özgürlüğüne de azıcık saygın olsaydı
Merhaba,
SilÖncelikle *kanka*nız değilim.Tanımadığınız kişilere karşı daha saygılı olmanızı dilerim.
*Sikiş* özgürlüğünüze saygım sonsuz.Lakin bu özgürlüğünüzü finlandiyaya kendiniz giderek sonuna kadar çıkartabilirsiniz.
Blogumdan çıkabilirsiniz.
Hızlı cevap yazmışın sağol. Önce samimi konuşuyosun sonra sizli bizliye geçiyoruz. O nası iş kanki? Benim bildiğim tersi olur genelde.
SilKanka şubatta eramusa gidiyorum zaten turkuya, bilgi ararken senin sayfanı buldum ama hep gereksiz bilgiler yazmışssun bize lazım olan şeyleri sorunca bile sinirleniyosun herhalde biraz dincisin ondan. Yobazlık böyle bişey işte.
Oradaki bunga bunga partilerimden bolca fotoğraf atarım sanada üzülme. Umarım sende bi gün güzel fin hatunlar götürebilirsin. Blogundanda çıkıyorm bana saygısızlk eden dinci yobazlarla işim olmaz zaten. Konuşma özgürlüğü yetmez insanların görüşlerine, özgürlüklerine de saygın olsaydı keşke.
blogundan çıkıyorum.
Kardeşim yazını zevkle okudum. Ekşi sözlükte bir arkadaş da Finlandiya Klavuzu yazmış. Muhakkak göz atmanı tavsiye ederim inanılmaz faydalı olur: https://eksisozluk.com/entry/2351305
YanıtlaSilBu arada üstteki yoruma da çok güldüm ne yalan söyleyeyim :D
Ekşideki yazı ilham kaynağı olmadı diyemem şimdi :)
SilÖnüne gelen "ülkemizi küçümsemişsin" yazmış. Ama herkes de yazıyı okuyup, hayaller kurup, ağzının suyunu akıtmaktan kendini alamamış. Bu çok değer verdiğiniz ülken(m)iz, sizde kalabilir. Yazılacak o kadar çok, lanet edilecek o kadar çok şey var ki, bunu buraya yazacak ne benim zamanım var ne de o yazacaklarımı okuyacak sizin okuma kültürünüz. O sebeple; Bu adam kendi bakış açısından Finlandiya'yı yazmış, bizler de okumuşuz. Bu adamın bu yazdıkları, zaten yukarıda yorum yapan arkadaşların yaşadığı ülkenin içinde bulunduğu sosyal, kültürel ve ekonomik seviyedendir. Tam aksini düşünecek olsak, ben hiç bir forumda ya da blogda bir Fin'in Türkiye'yi öven, orada yaşam istediğini beyan eden bir yazısının olacağını düşünmüyorum. Sonuç olarak ben de, diğer yorumları yapan arkadaşların zihniyetinde olan bir ülkede yaşamak istemediğim için Tolga arkadaşın tüm yazdıklarına, tüm tespitlerine, tüm bakış açılarına saygı duyuyorum. Bu yaşananlar bir tercih meselesidir. Ülke şu anki konumuna demokratik bir şekilde gelmiştir. Batışı yine demokratik şekilde olacaktır. Bu yazdıklarıma kızacak, bu sebeple Türkiye'ye bağlılığı artacak, yurt dışı planı olmayan Türk'lerin daha çok artması dileğiyle. Gerçekten hiç biriniz bu ülkeden ayrılmayın, ayrılmayın ki dünyada yaşanabilir yerler bozuluma uğramasın.
YanıtlaSilDaha kendi ülkesini bile sahiplenemeyen arkadaşım, sonuna kadar haklısın. Senin gibi bu ülkeden nefret eden insanların bu ülkeden defolup gitmesi, bu ülkeye bayılan insanların da bu ülkede kalması ve sayılarının da daha fazla olması lazım. Bu düşüncene de sonuna kadar katılıyorum. Zira bu ülkeye bayılan insanların yaptığı tek kötülük ülkenin başındaki partiye oy vermek. Sizin gibi nefret eden insanların yaptığı kötülük ise insanları ayrıştırmak, kendiniz gibi düşünmeyen herkesi aşağılamak, toplumda kin ve nefreti arttırmak oluyor.
SilSiz ve sizin gibi bu ülkeden nefret eden insanlar bu ülkeden defolup gitmediği sürece bu ülke hiçbir şekilde huzura kavuşmayacaktır.
Sarışınsanız veya kumralsanız şanslısınız, Finlandiya'da istediğiniz kadar arkadaş edinirsiniz. Fakat esmer tenliyseniz hayatınız boyunca Türkiye'deki çomarlara yaptığınız muameleyi Fin halkı size yapacaktır, emin olun.
Merhaba,
SilAcik konusmak gerekirse ulkemi gayette seviyorum.Gitmek isteyen kimsenin bu ulkeden nefret ettigini zannetmiyorum.Nefret edilenler sunlar olabilir mesela;her ay bombalanmayi,yilbasina laf edenleri(ki noelle yilbasi turk gelenegidir,islamdan once),gittikce derinlesen islamciligi,yasam tarzimiza karisilmasini sevmiyoruz.
Bu ulkede bir *terorist* istanbulun en unlu gece kulubune girip 7 dakika tarayip,13 dakika saklanip,daha sonra elini kolunu sallaya sallaya gidebiliyor.Hani bilmiyorum sizin icin normal mi,lakin normal bir insan icin skandaldir bu durum.
Biz bir basbakanin *elimizde canli bombalarin listesi var ama eylem yapmadan tutuklayamayiz* dedigini gorduk/duyduk.Bunun absurtlugunu anladiniz mi,bilemem.
Bu ulke bir kisinin cikarlari ugruna boka batmakta(ozellikle son 5 senedir).Biz bunu bagira cagira soyledik,ama sallanmadik.Bizi sallamayanlarin hepsi hapiste.
*caliyor ama calisiyor* kafasindaki bir kisiyi asagilamak hakkimdir,kimse kusura bakmasin.Bazi seylerin yanlis oldugunu bilmek icin mukemmel bir egitim seviyesine gerek yok.
Turkiye tarihinde hicbir zaman bu kadar buyuk bir beyin gocu olmadi.Bunun nedenini hic merak etmiyorsunuz tabi,anca *siz gidin,ulke kurtulur* kafasindasiniz.Iran devriminde ulkenin beyin takimi full goctu,40 sene sonra anca toparladi iran kendini.Alin size ornek.
Finlandiyada kimse esmer diye size *comar* gibi davranmaz.Comarligin esmerlikle alakasi yoktur.Kalifiye olup olmadiginiza gore davranilir.
Hos her ulkede oldugu gibi irkcilar mevcut,ama o irkcilar *allahuekber* diyerek aydinlarin oldugu oteli yakmaya kalkismaz,kalkissa bile polis mal mal oturup seyretmez.
Eskiden turkiyeden goc edenler ekonomik nedenler ve daha iyi hayat standardi icin giderdi.Simdi can guvenlikleri olmadigi icin gidiyorlar.
Daha fazla yazarsam tutuklanma potansiyelim oldugundan(super demokratik turkiye) dolayi burada birakayim.
Umarim bazi seyleri anlatabilmisimdir demek isterdim ama dunyada okudugunu anlayabilen ulkeler arasinda sondayiz.
Saygilar,
Hahaha ne güldüm, okuduğunu anlayabilen ülkeler arasında sondayız. :)
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilDostum resim bölümü bitirdim,burda ressam olmanın hiçbir değeri yok. Sanat hakkında bir şey yazmamışsın.
YanıtlaSilBir işe başlamak için kredi almaya ihtiyacınız var mı? Alır
YanıtlaSilFaturalarınızı ödemek için kredi? Şu anda teklif ediyoruz
Eğitim kredileri, İşletme kredileri, Konut kredileri, Tarım kredileri,
Kişisel krediler, Araba kredileri vs.
Krediye olan ilginizi ifade edin, böylece yapabilirsiniz
Size daha fazla bilgi gönderin.
E-posta ile bize ulaşın: sandradonaldloancompany@gmail.com.
Teşekkürler
+1 951 703 6414