31 Temmuz 2013 Çarşamba

Trapani,Sicilya

 Korsika son fransız limanıydı(oh be çekiyomuyuz?çekiyoruz).

Açık konuşucam,Trapaniye neden geldik anlamadım.Bi olayı yok burasının -ki palermo falan var şimdi-.

Zannedersem şirket *yav zaten yalandan cruise yapiyoruz,şuraya da gidelim bitsin işte* kafasındaydı.

 Trapaninin bi olayı yok,devasa katedraller ve mafya dışında.Ki duyduğuma göre mafyanın en etkin olduğu yerlerden biriymiş.

 Zaten ufacık yer be.

Haritaya bakarsak anlıyoruz zaten:

 Burada italyanların hayata bakış açısını anlatan çok güzel bir sanat eseri mevcut:


   Nereye mi gidicez?

 Tabi ki napoliyle tunusu sallıyoruz.

 Şaka bir yana,buradan heryere feribot var.Sardinyaya,tunusa veya napoliye gidilebilir.Birde şehrin batısında 2 tane ufak ada mevcut.

 Naaptık?

Eski şehre daldık tabi.

 Zaten elimde eski şehirden başka fotoğraf falan yok,baştan söyleyeyim.



























 Katedraller muhteşem,söyleyeyim.

Gezerken bir anda yağmur bastırdı,bizde en yakındaki katedrale sığınıverdik.İçeride de düğün vardı zaten.

 Aha şöyle:

 Düğünler aynı bizim gibi gördüğüm kadarıyla.Hatun kısmısı piskopat gibi makyaj yapıp geliyo(bizden farkı birşey giymemeleri),erkeklerin tipte zaten sokaktaki mahmut abi.

 2 tane düğüne şahit olduk.Aynen bu şekildeydi.

Bunun dışında tamamen rastgele girdiğimiz bir katedralde isanın yaşamını anlatan heykellere rastladık:



 Sonra şunu gördük:


 Yanlışlıkla şehirden dışarı çıkmışız onu farkettik:



 Sicilya tavernasına rastladık:


 Daha önce rastlamamıştım,zannedersem turist kazıklama mekanı burası.

Ha birde şu var:


 Bu arkadaşın italyada bol miktarda heykeli mevcut.Garibaldi italyayı birleştiren eleman işte.1800lerin sonunda.
Ha tam birleştirememiş ama,millet hala *ben napoliliyim,milanoluyum* falan diyo tanışınca.

 Aynı biz işte.Memleket neresi muhabbeti.

 Trapani bu kadar,biraz kısa oldu ama hakkaten birşey yoktu şehirde.Sicilya zaten parça parça değil,toptan gezilmesi gereken bir ada.

 Sonraki durağım akdenizdeki bütün(çoğu diyelim) cruiseların başlangıç noktası,tarih kitaplarında ismini çok duyduğumuz Cenevizlilerin başkenti olan Cenova.

Ajaccio,Korsika Adası

Bayadır yazmıyodum,sebebinide bilmiyorum aslında(tembellik diyelim biz).Yazacak çok yer var çünkü.
 Hoş 2 cruise sonra kontrat bitiyo.

Birde bizim eğitim sistemimizde anlamadığım şeylerden bir tanesi avrupa tarihi hakkında neden adam gibi ders almadığımızdır(hoş kendi tarihimiz bile saçma sapan anlatılıyo ya).

 Bilindiği üzere Napolyon avrupa tarihini şekillendiren adamlardan birisi.Aslen fransız olmadığı için dallama demicem kendisine.Ailesi italyan.

 Korsika adasıda bu elemanın doğduğu yer işte.,

Aslında hep merak etmiştim nası bi yer olduğunu(sardinyayla beraber),gemiyle gitmiş olduk,çok iyi çok güzel iyi oldu.

 Korsika adası fransanın en az gelişmiş bölgesi.Zannedersem aralarındaki ilişki kktc-türkiye gibi.Heriflerin kendi dilleri,kültürü vs. mevcut.Birazda özerklik vermişler işte.

 Tarihe bakarsak cenevizlilerin uzun süredir yönettiği bir ada burası.Sonra fransızlar almış,iyi olmamış.

Adanın başkenti Ajaccio'da görülecek herşey Napolyonla alakalı.Napolyonun evi,anıtı vs. diye gidiyor.Arada ufak tefek 2.dünya savaşındaki direnişle alakalı anıtlar mevcut o kadar.

 Ha birde avrupa klasiği olarak eski şehir var.

Buradan okuyunca çok bişey yokmuş gibi görünebilir(hakkaten yok) ama şehir çok tatlı lan.

Ha birde liman bölgesi şehir merkezinin içinde(istanbul gibin),avantajlı yane.

 Başlayayım efenim:
 Terminalden çıkınca 2.dünya savaşı direnişinin komutanlarından birisi karşılıyo bizi:
 Eleman denizaltı kaptanıymış.

 Biraz gidince yine direnişle alakalı bir anıtla karşılaşıyoruz efenim:
 

 Liman bölgesi ufak aslında,birkaç foto koyayım:


 Bu anıtın 100 metre ilerisinde ufak bir pazar mevcut.Fantastik peynirler falan alınabilir.Ayrica turistler için hediyelik eşya satılan mekanların çoğu burada+eski şehire buradan giriliyor.

 Şöyle yane:





 Ha bu arada gittiğimizde hava serindi(haziran oluyo bu).

 Pazardan sonra dümdüz eski şehre saldırdık:










  
 Burada şaşırdığım olay yerlilerin eski şehrin olduğu bölgeye *for foreigners*,yani *yabancılar için* demesi.Garip lan,daha önce duymamıştım hiç.

 Tipik bir akdeniz mimarisi var.

 Eski şehirde görülecek 2 önemli mekan mevcut,
İlki Ajaccio katedrali:





  Napolyonun vaftiz edildiği mekanda burası.
Katedralin önünde neden tekne var o kısmı anlamadım.

 İkincisi ise tahmin edilebileceği üzere napolyonun doğduğu/büyüdüğü ev.Kendisi *national museum* kıvamında bir mekan.Yani milli müze diye çevirebiliriz.

 Ben 25 yaşından ufak olduğum için beleşe girdim,fatma dışarıda bekledi.Zaten çok ilgilenmiyodu kendisi napolyonla falan.Hoş bende sırf beleş olduğu için girdim,yalan yok.


  Elemanın anası:

 Müzenin geri kalanı şu şekilde:










 Müzedeki çoğu yazı fransızca,çevirmeye gerek duymamış arkadaşlar.

Bu arada Napolyonun evi öğle saatlerinde kapanıyor 3-4 saat.Herifler relax yani.

 Eski şehirde görülmesi gereken başka bişey yok.Zaten ufak.

En son durak napolyon anıtıydı.Tepeye yapmış elemanlar,bi 20 dakika yürüyosunuz.





 Hava biraz serindi evet.

 Napolyon anıtından sonra şehirde görülecek kayda değer birşey yok.Lakin adanın geneline yayılmış Ceneviz kuleleri var,baya ilginç.
 Eğer 20 euro verip taksiye binerseniz şehrin az dışındaki kaplumbağa bahçesinede gidebilirsiniz.

 Genel fotolarla bitireyim:

  Burası aslında kale ama içeri giremiyosunuz askeri bölge olduğundan dolayı.Avlusunda eşek falan var ama fantastik bi şekilde.









  Şehir güzel,özellikle gidilmesi gereken bi yer değil ama.Belki adanın geneli çok daha güzeldir.

Bunun dışında ana caddede(zaten 1 tane var) bir tane panini yapan ufak bir mekan var.Supermarketin yanında.
 Dünyanın en güzel paninisini yapıyo kendisi zannedersem.Yalan yok.

Bir daha gelirsem memnun olacağım bir yer kendisi(Hoş celebrity gemileri gitmiyo buraya,yattı yani o iş).

 Sonraki yazım Sicilya hakkında olacak.