Kamp hakkında çok detaya girmicem aslında.Grubumuzda bir yunan çift(hala görüşürüm),bir çek hatun(hala görüşürüm),2 alman,1 fransız,1 koreli,1 tayvanlı(artık çinli mi tayvanlı mı bilemedim),bir ispanyol,bir rus,birde hollandalı vardı.Sonradan evs yapan bir italyan eleman katıldı.Herif tipik bir italyan olarak bütün hatunları elinden geçirmişti zannedersem.
Ufak bir köyde,2 katlı bir dairede kaldık 1 haftalıgına.Sonraki hafta başka bir köyde,başka bir yerde.Birkaç foto koyayım
Genelde köyler böyle,evler birbirinden azıcık uzakta,köy meydanı yok,markette yok aslında.Yollar toprak ve alabildigine yeşillik.
Gittigimiz 2 köyde gölün çevresine kurulmuştu.Gölden su içilebiliyor ve yüzülebiliyor.
Kamp sırasında ispanya dünya kupasını almıştı,bizimkilerde sapık bir şekilde gecenin bir yarısı göle girmişlerdi.Bu fotograf benden değil ama,uyuyodum lan o zaman!
Evlerde genelde çok kedi köpek var.Ayrieten her evde atta besleniyor ve hala ulaşım aracı olarak kullaniliyor kısa mesafelere.
Büyük şehirlerden uzaktaki köylerde ısınmak için bir altyapı olmadıgından dolayı şunlarla ısınıyorlar:
Şimdi bunlar nedir hakkaten bilmiyorum,açıklamişlardi ama unuttum ne yazık ki.Ama çamur değil onu biliyorum.
Kampın sonucu olarak ne yaptık?
Tarlanın birine çit yaptık,okulun birisinin tabanını kökten söktük,o sırada ayagıma çivi girdi gerçi.Fin saglık sisteminin tamamen beleş oldugunu gördük.İtalyan eleman sayesinde EVS'in ne oldugunu ögrendik(bir AB ülkesinde 1 seneye kadar kalınabiliyor gönüllülük projesiyle),finler sayesinde bir toplumda ikiyüzlülüğün ve yalanın var olmayabileceğini ögrendik.Hoş vardır ama karşılaştırma yapmak mantıksız şu an.Onun dışında sürüyle de şey işte.
Kampı bitiriyorum ve kuzeydeki bir şehir olan Ouluya gidiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder