Son 1-2 gün çok ağır bir telefon trafiği oldu ama sonunda hallettik.
Şimdi şirkete kabul işi bittiğinde *ekim başı gibi gidersin* denilmişt,e bende ona göre otelde falan geçici süre çalışayım demiştim(iyi ki demişim,sıkılırdım lan yoksa).Cunda-ayvalık ikilisi zaten efsane güzel.
Neyse,
Ağustos ayı boyunca bunlardan ses çıkmayınca *bi arayayım nooluyo* dedim,hiç çekinmedim new york'taki ana ofiste beni işe alan elemanı aradım.
2 gün sonra tekrar aradım,telefonda bana uçak bileti aldı.Şaka gibi lan.
İşin özü 1 aylık bir açık varmış Freedom of the Seas'de(royal caribbean),şu an orada bulunan eleman gideceği için beni yolladılar ama şirkette düşünüyodu *ya bunu 1 ay için istanbuldan amerikaya getirecez,sonra tekrar götürecez,değer mi* falan diye.değiyomuş demek ki.
Hoş 1 ay sonra başka gemilere transfer ede ede gelecek mart'a kadar kalıcam gibi bi his var içimde.
Sonuç olarak,3 eylülde frankfurt aktarmalı orlandoya gidiyorum!
Bu 1 ay aslında hiç gitmediğim yerler olacak.Meksika,Porto Riko ve jamaikadaki bir yer.Porto Riko özellikle kolonizasyon döneminden kalan şehir merkezi sebebiyle merak ettiğim bir yer.
Birde cayman adaları var,o da ingiliz sıçmığı,banane.Belki gezerim o ayrı.
Asıl sıkıntı şu gençler;bu pozisyon bir garip,ben müşteriyim ama mal satıyorum,komisyonumu alıyorum.E müşteri olmak demek gidilecek her liman için TECE vatandaşı olarak potansiyel *vize* alınması gerekebilir demek.
Ki karayiplerde mesela cayman adaları ve fransanın adaları için bu durum geçerli.Hatta şirketle aramızda onu konuşuyoduk,adamlar ondan dolayı çekiniyodu.
Çok sorun yokmuş gerçi.Daha önceden Büyük britanya dışişleri bakanlığını aramıştım(dakikası 3 pound mu ne,herşeyleri ticaret bu adamların),*vize gerek kardeş* demişlerdi.Şimdi işler kesinleşince royal caribbean türkiye şubesi,daha sonra Cayman adaları göçmenlik bürosunu arayip teyid ettikten sonra karar verdik ki,vize gerekmiyomuş.
Yalnız Şubattan beri Tr'deyim,bildiğin kilo aldım.Artık gemideki yarı olimpik yüzme havuzunda günlük 1-2 saat yüzerek+hafif vücut yaparak bu kiloları atıcaz.
Hadi geçmiş olsun.
Şimdi şirkete kabul işi bittiğinde *ekim başı gibi gidersin* denilmişt,e bende ona göre otelde falan geçici süre çalışayım demiştim(iyi ki demişim,sıkılırdım lan yoksa).Cunda-ayvalık ikilisi zaten efsane güzel.
Neyse,
Ağustos ayı boyunca bunlardan ses çıkmayınca *bi arayayım nooluyo* dedim,hiç çekinmedim new york'taki ana ofiste beni işe alan elemanı aradım.
2 gün sonra tekrar aradım,telefonda bana uçak bileti aldı.Şaka gibi lan.
İşin özü 1 aylık bir açık varmış Freedom of the Seas'de(royal caribbean),şu an orada bulunan eleman gideceği için beni yolladılar ama şirkette düşünüyodu *ya bunu 1 ay için istanbuldan amerikaya getirecez,sonra tekrar götürecez,değer mi* falan diye.değiyomuş demek ki.
Hoş 1 ay sonra başka gemilere transfer ede ede gelecek mart'a kadar kalıcam gibi bi his var içimde.
Sonuç olarak,3 eylülde frankfurt aktarmalı orlandoya gidiyorum!
Bu 1 ay aslında hiç gitmediğim yerler olacak.Meksika,Porto Riko ve jamaikadaki bir yer.Porto Riko özellikle kolonizasyon döneminden kalan şehir merkezi sebebiyle merak ettiğim bir yer.
Birde cayman adaları var,o da ingiliz sıçmığı,banane.Belki gezerim o ayrı.
Asıl sıkıntı şu gençler;bu pozisyon bir garip,ben müşteriyim ama mal satıyorum,komisyonumu alıyorum.E müşteri olmak demek gidilecek her liman için TECE vatandaşı olarak potansiyel *vize* alınması gerekebilir demek.
Ki karayiplerde mesela cayman adaları ve fransanın adaları için bu durum geçerli.Hatta şirketle aramızda onu konuşuyoduk,adamlar ondan dolayı çekiniyodu.
Çok sorun yokmuş gerçi.Daha önceden Büyük britanya dışişleri bakanlığını aramıştım(dakikası 3 pound mu ne,herşeyleri ticaret bu adamların),*vize gerek kardeş* demişlerdi.Şimdi işler kesinleşince royal caribbean türkiye şubesi,daha sonra Cayman adaları göçmenlik bürosunu arayip teyid ettikten sonra karar verdik ki,vize gerekmiyomuş.
Yalnız Şubattan beri Tr'deyim,bildiğin kilo aldım.Artık gemideki yarı olimpik yüzme havuzunda günlük 1-2 saat yüzerek+hafif vücut yaparak bu kiloları atıcaz.
Hadi geçmiş olsun.
Hocam yazdıklarının %99'u ile alakası yok ama son birkaç satır için bir önerim olacak. Kilo verme kısmıyla ilgili.
YanıtlaSilBir sporcu olarak sana tavsiyem, eğer başarabilirsen şunu yapman:
5 dakika yürüyüş,
30 saniye tempolu yürüyüş ve 30 saniye sprint (10 kere)
5 dakika soğuma yürüyüşü
Bu program sadece 20 dakikanı alıyor. Vücudunu çok yorup dinlendirip sonra tekrar yorduğun için metabolizman çok hızlı çalışıyor. Eğer yağ yakma gibi bir hedefin varsa sabah aç karnına bunu yapmanı tavsiye ederim. Tabi yürüyüşten sonra da üzerine protein alman lazım, yani yumurta veya et falan keyfin bilir.
Bu antrenmana "hiit" deniyor. Vücut geliştiren hemen hemen herkes yağ yağmak için bunu yapar. Bilgimi paylaşayım dedim.
Ha tabi bunu gemide yapacaksan ancak koşu bandında yapabilirsin. Isınmak için saatte 6 km hıza ayarla, sprint için de 9 km hıza ayarla.
Kolay gelsin :)
Açıkçası yazılan yorumlar arasında en alakasızı buydu,sesli güldüm :P
SilGemide her türlü kilo veririm ben,1 saat yüzücem zaten her gün.Problem değil o cidden.
"Asıl sıkıntı şu gençler;bu pozisyon bir garip,ben müşteriyim ama mal satıyorum,komisyonumu alıyorum."
YanıtlaSilPeki aynı zamanda müşteri olduğunuz için bir managere bağlı değil misiniz? Çalışma saatlerinizi siz mi belirliyorsunuz?
Gemide bağlı olduğunuz birisi yok.Shop Managerla ortak bir çalışma söz konusu oluyor o kadar.
SilÇalışma saatleri konusunda;eventler(seminer,raffle,vs) olduğunda mücevherat mağazasında bulunmanız gerekir(minimum gereklilik),gerisi size bağlı.
Biz genelde eventler+yogun saatlerde gideriz mağazaya.