Evet,3 temmuz itibari ile,MSC ile bütün ilişkimi bitirmiş bulunmaktayım(umuyoruz ki).Hayatımda ilk(ve umuyoruz ki son) defa bir kontratı erken bitirip gittim.Basitçe konuşursak millete rastgele bağırmaya çağırmaya başlayınca,anladım ki kafa gidiyo,eve geri dönmem gerek.Gerzek bir şirket için aklımı kaybedemem valla.
Adamlara 1 ay önceden haber verip uçak biletimi kendim almama rağmen,kendileri ibneliklerini göstermiş bulunmaktalar.Şaşırdık mı?
Bakalım ne olmuş;
Ayrılmamdan 15 gün önce beni şirketin en boktan mağazasına koyan sayın müdürüm(hoş kendisini de suçlamıyorum,adam yoktu,kendisini hala çok severim) sayesinde şirkete 250 küsür euro saçılmak zorunda kaldım.Diğer masraflarda birleşince oldu mu 250 euro 660 dolar?
Şirketin en boktan,her türlü illegal muhabbetin olduğu,her türlü mafyanın *teğet* geçtiği mağaza tabi ki bizim deyimimizle *duty free*,genel anlamda konuşursak sigara-alkolün satıldığı mağaza efenim.Bunun en büyük sebebi tabi ki italyanların dünyanın en çok sigara içen milleti olması ve bu sigaraya para vermemek için her türlü bokluğu yapmaya hazır olmaları(buna mürettebatta dahil,sonuçta adamlarda italyan).Buna ekstra olarak konuşursak gemiden ayrılan her müdürün kafadan 1-2 şişe çalması(anahtar adamda abi),vs. gibi şeyleri de ekliyoruz.
Sonuç,mağazaya girmeden önce topu topu 2 gün eğitildim,*nooluyo lan* diyerek mağazaya girdim ve mağazayla işim bitmeden önce 23 şişe alkolün *kayıp* olduğunu farkettik.Müdürle vs. aramamıza rağmen çıkmayınca,kimin g.tüne kaçtı 23 şişe acaba?
En azından sigarayı kurtardık,müdürün kıyağı olmasa ondanda girecekti bir 50 euro falan.
İşin daha kötü tarafı,hayatında ilk defa gemiye gelmiş bir adamın şu an o mağazayı yönetmesi(acıdım kendisine şu an),bakalım o ne kadar ödeyecek çok merak ediyorum.Normalde şirketin özel eleman yollaması gerekiyor,onu da ekleyeyim.
Artık nasıl bir umursamazlık,nasıl bir genişlikse,anlamadım ben.Birde bunlar bizim t&d(training and development manager)'nin dediğine göre royal caribbean'a özeniyorlarmış,şirketin bir orijinallığı kalmamış.Hadi lan oradan,kiminle t.şak geçiyorsunuz siz?
Orijinallikmiş,gözüme gözükmeyin.Bu şirkette ingilizcem geriledi ulan,daha ne olsun?
İşler tabi bununla da bitmedi;
Tam ayrılacağım gün gemi kotor limanına yanaşmak yerine *tender*(yani açığa demir atmak,anlattım daha önce) yapınca,bizim uçak bileti zora girdi.En nihayetinde tender olduğunda gemideki bütün müşteriler inene kadar beklemek durumundayız.Bir de bunun üstüne kaptan yardımcısı *zaman olmadığı için mürettebat inemez* diyince,işler boka sardı mı?
Rica minnet karaya çıkabildim.Lakin karaya çıktığım saat 11,uçağın saati 14.30 ve benim kotordan podgorica havaalanına gitmem gerekecekti.
Tabi tek çözüm olarak taksi bir tarafıma girdi.Hoş Karadağın süper bir doğaya sahip bir ülke olduğunu öğrendim o ayrı.
Tabi taksi sürücüsünün türkiye hakkında zerre bilgiye sahip olmadığını ve avustralyada doğup büyüyen bir karadağlı olduğunu söylemem gerek.Fantastik bir durum.
Ayrica limandaki gümrük nedir abi öyle? Sarışın hatunun biri *bavulda sigara alkol var mı genç* diye soruyor,*yok* diyorsun ve geçiyorsun.Vay babasını.
100 karton sigara soksak kimse bişey demeyecek.
Yani gitmeden önceki son gün sabah 9-gece 2'ye kadar çalışmak durumunda kaldım.Odaya nasıl geldiğimi,nasıl uyuduğumu hatırlamıyorum valla.
Tabi kontratım fantastik geçmezse olmazdı.4 tane mi ne müdür değiştirdik,her müdür değişiminde gemideki bütün malları saydık.Sürekli saydık abi.Yanlış çıktı tekrar saydık.
Ulan eski şirketimde scanner diye bir nane vardı.Neyse,İtalyan kafası diyoruz ve geçiyoruz.Türk kafasından çok bir farkı yok görüldüğü üzere.
Birde gemi eylül başında tekrar yenilecek 1.5 ay boyunca.Ortasından kesip 40 cm büyüteceklermiş(o ne abi?).Ve mağazalardaki herşeyi cruise devam ederken toplayacaklarmış(gemi cruise'u bitirince değil yani).Şu an acıdım orada çalışanlara ciddi ciddi.
Şöyle bir gerçeği söylemekte de fayda var.MSC aslında dünyanın en büyük 2.kargo şirketi.Bu adamların cruise filosu yapmasının tek sebebi MSC'nin sahibinin(aponte ailesi) karısının bir royal caribbean gemisi görmesi ve *bundan bende istiyorum* tarzı türk kızı tribi yapmasından ibaret.Dalga geçmiyorum,hikaye hakikaten böyle.
Böyle olunca,bu herifler için cruise filosu şakadan ibaret.Oyun oynuyorlar resmen.Önemli pozisyonlara italyan veya avrupalıdan başka kimse gelemiyor mesela.İpler sürekli belli kişilerin elinde ve o kişiler belli ailelere mensup.
Türkiyede ise arkas'la gayet sıkı fıkı ilişkilere sahipler.Evlilik bile yapılmış benim bildiğim(kız verme-alma yani,şirket evliliği değil).
Basitçe,MSC cruise endüstrisinin *ryan air*ıdır(herşeyiyle).Oasis of the seasden(dünyanın en büyük cruise'u) gelen müdürümün dediği gibi;*MSC royal caribbean'ın 50 sene önceki hali gibi.Burada gerizekalılık ve aptallıkla mücadele ediyorum.*
Bu tecrübeden alınan sonuç ucuz ve aile şirketi olan bir şirkette hiçbir zaman çalışılmaması gerçeğidir.Bütün dünyada aynı şey geçerlidir.
Lakin bir atasözü vardır:
*Bokun içinden geçmeden ışığı göremezsin* diye.Ne kadar doğru göreceğiz.
Ha yiğidi öldürüp hakkını vermem lazım,çok şey öğrendim.Mesela fransızların ne kadar iğrenç,adi,o.ç(kusura kalmayın),dil şövenisti ve boktan insanlar olduğunu öğrendim.Kadın 70 yaşına gelmiş ne ispanyolca biliyor,ne italyanca biliyor ne ingilizce.Lan sen nasıl hayatta kaldın? Umarım ki ülkenizde ki nefret ettiğiniz müslüman nüfus zamanı geldiğinde hepinizi kıtır kıtır keser.Sonunuz hiç iyi olmayacak canlarım.
İtalyanlarla iş yapmanın ise bizim insanımızla iş yapmaktan hiçbir farkı olmadığını öğrendim mesela.Aynı genişlik,relaxlık,*boşver be panpa* kafası,10 tane fark bulamazsınız.Bunu akdeniz için genelliyorum direk.
Ayrica alman ve iskandinavların çok kral insanlar olduğunu da öğrendim.Seviyorum lan sizi.80 yaşındaki norveçli teyzenin ingilizcesi geminin %90'ından daha iyi.
Bunlar önemli dersler tabi.
Buna rağmen hala italyanları severim.İş yapmak dışında tabi.
Eve geldikten sonra yapılacak şeyler vardı tabi.
Adamlara 1 ay önceden haber verip uçak biletimi kendim almama rağmen,kendileri ibneliklerini göstermiş bulunmaktalar.Şaşırdık mı?
Bakalım ne olmuş;
Ayrılmamdan 15 gün önce beni şirketin en boktan mağazasına koyan sayın müdürüm(hoş kendisini de suçlamıyorum,adam yoktu,kendisini hala çok severim) sayesinde şirkete 250 küsür euro saçılmak zorunda kaldım.Diğer masraflarda birleşince oldu mu 250 euro 660 dolar?
Şirketin en boktan,her türlü illegal muhabbetin olduğu,her türlü mafyanın *teğet* geçtiği mağaza tabi ki bizim deyimimizle *duty free*,genel anlamda konuşursak sigara-alkolün satıldığı mağaza efenim.Bunun en büyük sebebi tabi ki italyanların dünyanın en çok sigara içen milleti olması ve bu sigaraya para vermemek için her türlü bokluğu yapmaya hazır olmaları(buna mürettebatta dahil,sonuçta adamlarda italyan).Buna ekstra olarak konuşursak gemiden ayrılan her müdürün kafadan 1-2 şişe çalması(anahtar adamda abi),vs. gibi şeyleri de ekliyoruz.
Sonuç,mağazaya girmeden önce topu topu 2 gün eğitildim,*nooluyo lan* diyerek mağazaya girdim ve mağazayla işim bitmeden önce 23 şişe alkolün *kayıp* olduğunu farkettik.Müdürle vs. aramamıza rağmen çıkmayınca,kimin g.tüne kaçtı 23 şişe acaba?
En azından sigarayı kurtardık,müdürün kıyağı olmasa ondanda girecekti bir 50 euro falan.
İşin daha kötü tarafı,hayatında ilk defa gemiye gelmiş bir adamın şu an o mağazayı yönetmesi(acıdım kendisine şu an),bakalım o ne kadar ödeyecek çok merak ediyorum.Normalde şirketin özel eleman yollaması gerekiyor,onu da ekleyeyim.
Artık nasıl bir umursamazlık,nasıl bir genişlikse,anlamadım ben.Birde bunlar bizim t&d(training and development manager)'nin dediğine göre royal caribbean'a özeniyorlarmış,şirketin bir orijinallığı kalmamış.Hadi lan oradan,kiminle t.şak geçiyorsunuz siz?
Orijinallikmiş,gözüme gözükmeyin.Bu şirkette ingilizcem geriledi ulan,daha ne olsun?
İşler tabi bununla da bitmedi;
Tam ayrılacağım gün gemi kotor limanına yanaşmak yerine *tender*(yani açığa demir atmak,anlattım daha önce) yapınca,bizim uçak bileti zora girdi.En nihayetinde tender olduğunda gemideki bütün müşteriler inene kadar beklemek durumundayız.Bir de bunun üstüne kaptan yardımcısı *zaman olmadığı için mürettebat inemez* diyince,işler boka sardı mı?
Rica minnet karaya çıkabildim.Lakin karaya çıktığım saat 11,uçağın saati 14.30 ve benim kotordan podgorica havaalanına gitmem gerekecekti.
Tabi tek çözüm olarak taksi bir tarafıma girdi.Hoş Karadağın süper bir doğaya sahip bir ülke olduğunu öğrendim o ayrı.
Tabi taksi sürücüsünün türkiye hakkında zerre bilgiye sahip olmadığını ve avustralyada doğup büyüyen bir karadağlı olduğunu söylemem gerek.Fantastik bir durum.
Ayrica limandaki gümrük nedir abi öyle? Sarışın hatunun biri *bavulda sigara alkol var mı genç* diye soruyor,*yok* diyorsun ve geçiyorsun.Vay babasını.
100 karton sigara soksak kimse bişey demeyecek.
Yani gitmeden önceki son gün sabah 9-gece 2'ye kadar çalışmak durumunda kaldım.Odaya nasıl geldiğimi,nasıl uyuduğumu hatırlamıyorum valla.
Tabi kontratım fantastik geçmezse olmazdı.4 tane mi ne müdür değiştirdik,her müdür değişiminde gemideki bütün malları saydık.Sürekli saydık abi.Yanlış çıktı tekrar saydık.
Ulan eski şirketimde scanner diye bir nane vardı.Neyse,İtalyan kafası diyoruz ve geçiyoruz.Türk kafasından çok bir farkı yok görüldüğü üzere.
Birde gemi eylül başında tekrar yenilecek 1.5 ay boyunca.Ortasından kesip 40 cm büyüteceklermiş(o ne abi?).Ve mağazalardaki herşeyi cruise devam ederken toplayacaklarmış(gemi cruise'u bitirince değil yani).Şu an acıdım orada çalışanlara ciddi ciddi.
Şöyle bir gerçeği söylemekte de fayda var.MSC aslında dünyanın en büyük 2.kargo şirketi.Bu adamların cruise filosu yapmasının tek sebebi MSC'nin sahibinin(aponte ailesi) karısının bir royal caribbean gemisi görmesi ve *bundan bende istiyorum* tarzı türk kızı tribi yapmasından ibaret.Dalga geçmiyorum,hikaye hakikaten böyle.
Böyle olunca,bu herifler için cruise filosu şakadan ibaret.Oyun oynuyorlar resmen.Önemli pozisyonlara italyan veya avrupalıdan başka kimse gelemiyor mesela.İpler sürekli belli kişilerin elinde ve o kişiler belli ailelere mensup.
Türkiyede ise arkas'la gayet sıkı fıkı ilişkilere sahipler.Evlilik bile yapılmış benim bildiğim(kız verme-alma yani,şirket evliliği değil).
Basitçe,MSC cruise endüstrisinin *ryan air*ıdır(herşeyiyle).Oasis of the seasden(dünyanın en büyük cruise'u) gelen müdürümün dediği gibi;*MSC royal caribbean'ın 50 sene önceki hali gibi.Burada gerizekalılık ve aptallıkla mücadele ediyorum.*
Bu tecrübeden alınan sonuç ucuz ve aile şirketi olan bir şirkette hiçbir zaman çalışılmaması gerçeğidir.Bütün dünyada aynı şey geçerlidir.
Lakin bir atasözü vardır:
*Bokun içinden geçmeden ışığı göremezsin* diye.Ne kadar doğru göreceğiz.
Ha yiğidi öldürüp hakkını vermem lazım,çok şey öğrendim.Mesela fransızların ne kadar iğrenç,adi,o.ç(kusura kalmayın),dil şövenisti ve boktan insanlar olduğunu öğrendim.Kadın 70 yaşına gelmiş ne ispanyolca biliyor,ne italyanca biliyor ne ingilizce.Lan sen nasıl hayatta kaldın? Umarım ki ülkenizde ki nefret ettiğiniz müslüman nüfus zamanı geldiğinde hepinizi kıtır kıtır keser.Sonunuz hiç iyi olmayacak canlarım.
İtalyanlarla iş yapmanın ise bizim insanımızla iş yapmaktan hiçbir farkı olmadığını öğrendim mesela.Aynı genişlik,relaxlık,*boşver be panpa* kafası,10 tane fark bulamazsınız.Bunu akdeniz için genelliyorum direk.
Ayrica alman ve iskandinavların çok kral insanlar olduğunu da öğrendim.Seviyorum lan sizi.80 yaşındaki norveçli teyzenin ingilizcesi geminin %90'ından daha iyi.
Bunlar önemli dersler tabi.
Buna rağmen hala italyanları severim.İş yapmak dışında tabi.
Eve geldikten sonra yapılacak şeyler vardı tabi.
msc de shop assistant olarak calismak cok kotu bir deneyim çıkıyor o zaman???yol yakınken vazgeçmek mi lazım acaba? :D
YanıtlaSilAkil sagligin saglamsa deneyebilirsin.
SilMsc de entertainment ta calışma nasıl sizce sound & light dj olarak ??
YanıtlaSilTr den msc ye gönderen firmalar var acaba bu iş için güvenilir mi ??
Akil sagliginiza onem vermiyorsaniz mscyi dusunebilirsiniz.
Sil