Şimdi bildiğiniz üzere Türkiyenin popülaritesi kendisini padişah/peygamber zanneden *bağzı* kişi/kişiler tarafından taban yaptığı için,ülke bazı yaptırımlara maruz kalıyor.Kuzey kore gibi yani.Ha bu arada hayatımda ilk defa green card'a başvurdum.Ülkedeki durum o kadar fena yani.
Gemiadamları için konuşursak,bize gereken en önemli şeyi ABD'nin verdiği C1D gemici vizesidir.Bunu her şirket ister aşağı yukarı.
Bunu bilerekten 16 ekimde İstanbuldaki ABD başkonsolosluğundan randevu almıştım.Lakin soğuk bir pazar günü akşamında(roman girişi gibi oldu) mükemmel devletimiz ABD ile atışınca,giren bize girdi.
Hayır neden her türlü bize giriyor onu anlamıyorum ben ya,neyse.
Bütün vizeler askıya alınınca(vize parası da çöpe gitti tabi) biz de yurtdışından başvurma yollarını aradık.
Balkanlardaki bütün elçilikleri teker teker arayip, hepsi için ayri DS160 formları oluşturdum çünkü ds160'i bitirmeden randevu alınmıyordu.Gerizekalılar telefondan da *ayh göremiyoruz randevuyu,bilgi veremiyoruz* kafasında.
Bunun dışında bir de balkanlarda boktan bir bankacılık sistemi var.Adamlar sana kağıt veriyor,o kağıtla bankaya gidip vize ücreti(160 dolares,oh yea beybi) yatırılıyor ve 2 gün sonra internetten randevu alınabiliyor.Bunun anlamı sen ülkeye gidicen,parayı yatırıcan,2-3 hafta sonrasına randevu verecekler.
Türk genci yemez bunu.
Karadağda farklı bir sistem mevcut -ki zaten çük kadar ülke-.Kendilerine attığım maila gayet çabuk cevap verip,para vs. ödemeden acil randevu talebime de olumlu cevap verdiler.Elçilik dediğin böyle olacak.Bu arada prensip olarak herhangi bir ülkeden ABD vizesine başvurulabilir.Size sadece *neden kendi ülkenden değil de buradan başvuracaksın* sorusu sorulur,ona tatmin edici bir cevap verilmesi gerek.
23 ekime randevu aldım,gittim 22sinde podgoricaya.
Bu arada şehirde bir nane yok.Baştan belirteyim.
Karadağ'ın çük kadar bir ülke olduğunu göz önüne alırsak,zaten başvuran 10 15 kişi vardi.Bu arada elimde ds160 çıktısı,pasaport/gemiadamı cüzdanı vs.,136 euro vize ücreti(para üstü almak zor) ve fotograf var.
Elimdeki hiçbir belgeyi almadılar şirketten gelen mektup hariç.Fotograf falanda vermedim ama götürün ne olur ne olmaz.
Adres falan vermicem bakıverin allah allah.
Sabah 9.30da gittik,kale falan değil Tr'deki gibi,adamlar *sülalem raad* takılıyor.Girişte bir güvenlikçiye pasaportu verip,numara alıyorsunuz.Numaranız çağırılınca güvenlikten geçip vize odasına gidiyorsunuz.
Telefon falan yassah,yakınlarda bırakacak bir yerde yok.Söyleyeyim.
Vize bölümünde 3 kontuar mevcut.Sağdaki vize ücretini alıyor,2 tane fiş veriyor,saklayın.
Ortadaki parmak izi alıyor.*neden başka ülkeler değil de karadağı seçtin* tarzı bir soru sorabiliyor.*En çok siz yardımcı oldunuz* diyin.Bu arada elçilikler database paylaşımı yapmıyor herhalde,tekrar parmak izi verdim.
Bu arada türkiyede verdiğiniz vize ücreti transfer olmuyor.Tekrar o dolaresleri sayacaksınız paşa paşa.
Parmak izini alan kadın pasaport + şirketten gelen mektubu da almakta.Vize memuru elemanda benim yaşlarımda büyük ihtimal california orijinli birisi.Genç yani.
Benden önceki çoğu kişiye çatır çatır redleri verdi adam ki nedeni basit; 3-4 ay cankurtaran olarak çalışmışsın, *amcanı* ziyaret için b1/b2 istiyorsun.O adam sana vizeyi *nah* verir.
Öbürü de abdde 11 ay kalmış,kanada çalışma vizesini bekliyormuş, *oldu canım* diyerek,ona da red verdi.
Öbür hatun cruise çalışanıydı benim gibi,c1d ile girip çıkmış çokça,ona da vize vermedi adam.
Bilindiği üzere C1D vizesi çok sınırlı bir vize.Zaten kontrat olmadan ABD'ye giremiyorsunuz ve elçilik görevlileri de bunu bildiği için 1-2 sorudan sonra vize onaylanıyor basit bir şekilde.
Aynı şey bana da oldu,lakin görüşme bitip *vize onaylandı* dedikten sonra benim 2-3 sene önceki kanada reddim sistemde çıktı.Bu arada belirteyim eski anglosakson ülkeleri bilgi paylaşımı yaparlar.ABD-Avustralya-Kanada-Büyük Britanya-Yeni Zelanda.Birisinden alınan red diğerinde gözükür.
Kanada reddi sistemde çıkınca eleman yeşil bir kağıt verdi 221(g) administrative process dalgası.
ADMINISTRATIVE PROCESS NEDIR?
Başına gelenler bilir,benimde ilk geldiği için ufak tefek bir araştırma yaptım.Genelde H1B çalışma vizesine başvuran hintlilerin başına gelmiş.
Basitçe Administrative process'in anlamı şudur; *Senin adını soyadını databaselerde araştırdık,red flag denk geldi,araştırıcaz*.
Bu arada administrative process *national security*dir,yani hiçbir şekilde hızlandırılamaz,sonuçlanana kadar bilgi alınamaz,*kanka tanıdıgım var* bir işe yaramaz.Amerikada *national security* diyince akan kan durur,bunu bilen bilir zaten.
Genel anlamda 2 türlü administrative process var:
1)Elçiliğin kendisinin yaptığı basit administrative process:Başıma gelen buydu,kanada red verdiği için daha derinlemesine database araştırması yapılması.Bunun dışında eksik belge vs. var ise bu da elçilik araştırmasına girer.Kısa sürer genelde(1 gün sürdü benimki).Burdan çıkarılan ders *ağbi ben zaten vize aldım,çokta abdye girdim sıkıntı olmaz* diye bir durumun olmaması.Database'de çıkarsanız her türlü sokuyorlar process'e.
2)Elçiliğin Washington'a pasladığı administrative process:En basit anlatımıyla *b.ku yediniz* administrative process'i.60 günde çoğu case sonuçlanıyormuş.13 yıl süren bile varmışmış.
Eğer isim soyisim bilinen terörist isim-soyismi ile benzerse,abd'nin tehlikeli saydığı işlerden birisinden çalışmışsanız falan filan bu tür administrative process'e girer.
Bunu takip etmek için bir site mevcut:
https://ceac.state.gov/CEACStatTracker/Status.aspx?eQs=WwjqOlbeRYzCYubaSQI+RA==
Burada ds160 numarasını vs. girip durumu takip edebilirsiniz.
Admin. process'e girmişseniz elçilik size farklı tip renklerde kağıtlar verir.Açıklaması da googleda var zaten,yazdırmayın şimdi buraya.
Sistemde *issued* yazdığı zaman saat 2de size verilen kuponla gidip vizeyi alıyorsunuz.
Bu arada bazı ipuçları vereyim turist vizesine başvuracaklara:
-Siz turist vizesine başvurduğunuzda vize memuruna *ağbi biz geri dönücez*'i kanıtlamak zorundasınız.ABD göçmenlik kanunlarına göre vize başvurusu yapan kişi tersi durumunu vize memuruna kanıtlayana kadar illegal göçmendir.Hatta bunu schengen/ingiltere vs. için gayet rahat genelleyebiliriz.
-Vize memuru %95 sizden belge istemez.Neden istemez çünkü her türlü belgenin sahtesinin yapılabileceğini bildiği için istemez.Eğer vize memuru sizden belge istemişse %90 red almışsınız demektir.
-DS160 formunda yazanlara göre görüşme yapılır.
-Vize memurlarının yetkisi baya baya geniştir.Kafasına göre red verebilme yetkisine sahiptir.
-Vize memuru vücut dilini okuyabilir.Yalan söyleyenler genelde elini burnuna,kulağına vs. götürdüğü için durumu çakarlar direk.
-Daha önceki alınan vizeler önemlidir(travel history).Özellikle anglosakson vizeleri sistemde çıktığı için daha da önemlidir.Çoğu kez memur *almanyaya ne zaman gittin,neden gittin vs.* sorularını sormuştu benden öncekilere.
-Vize reddi var ise sistemde görürler ve sorarlar *vize reddiniz var mıydı* diye.Dürüst cevap verin,adam zaten sistemde görüyor,orda sizin dürüst olup olmadığınızı ölçüyor.
-Vizenin süresi pasaporta göre değişir.ABD her ülkeye farklı geçerlilik sürelerinde vize verir lakin bu durumu vize memuru değiştirebilir.Tr için turist vizesi 10 sene,C1D 5 senedir.Mesela bosna için c1d vizesi 1 sene,slovenya 3 senedir ki slovenya Tr'den daha gelişmiş bir ülkedir.Ama vize memuru isterse daha kısa süreli vizeler verebilir.
Genel anlamda bakarsak yurtdışından abd vizesi almak çok sıkıntılı bir konu değil.Lakin boşuna zaman+para gitmekte.Process ise Tr ile aşağı yukarı aynı.Tek büyük fark para yatırma konusu o da ülkeden ülkeye göre değişmekte.
Bu arada Türkiye tarihinde tc pasaportu bu kadar aşağılanmamıştır.Hala kızgınım ve suçun ABD'de olmadığını da gayet bilmekteyim.Bizi yönetenler bizi aşağılamak için herşeyi yapıyorlar.
Olay bu kadar boka sardı yani.
28 ekimde palma de mallorcadan gemiye binecekken,şimdi o da ertelendi bizim mökemmel hökümetimiz sayesinde.Gemi değişti,limanda Agadir(fas) oldu.28'inde karadağdan İstanbula dönüp,1 gün kalıp,Agadir'a gidip,tekrar 1 gün kalıp gemiye gidicem.
Madalya falan almam lazım bir yerlerden.
İşin güzel tarafı,tekrar küba cruise'u(jamaika başlangıçlı) yapıcam,uuu beybi!
Gitmediğim yerlerde var honduras,kolombiya falan.Hatta transatlantikte yeşilburun adalarına bile uğruyor(orası neresi lan?)
Öptüm,ciao.
Gemiadamları için konuşursak,bize gereken en önemli şeyi ABD'nin verdiği C1D gemici vizesidir.Bunu her şirket ister aşağı yukarı.
Bunu bilerekten 16 ekimde İstanbuldaki ABD başkonsolosluğundan randevu almıştım.Lakin soğuk bir pazar günü akşamında(roman girişi gibi oldu) mükemmel devletimiz ABD ile atışınca,giren bize girdi.
Hayır neden her türlü bize giriyor onu anlamıyorum ben ya,neyse.
Bütün vizeler askıya alınınca(vize parası da çöpe gitti tabi) biz de yurtdışından başvurma yollarını aradık.
Balkanlardaki bütün elçilikleri teker teker arayip, hepsi için ayri DS160 formları oluşturdum çünkü ds160'i bitirmeden randevu alınmıyordu.Gerizekalılar telefondan da *ayh göremiyoruz randevuyu,bilgi veremiyoruz* kafasında.
Bunun dışında bir de balkanlarda boktan bir bankacılık sistemi var.Adamlar sana kağıt veriyor,o kağıtla bankaya gidip vize ücreti(160 dolares,oh yea beybi) yatırılıyor ve 2 gün sonra internetten randevu alınabiliyor.Bunun anlamı sen ülkeye gidicen,parayı yatırıcan,2-3 hafta sonrasına randevu verecekler.
Türk genci yemez bunu.
Karadağda farklı bir sistem mevcut -ki zaten çük kadar ülke-.Kendilerine attığım maila gayet çabuk cevap verip,para vs. ödemeden acil randevu talebime de olumlu cevap verdiler.Elçilik dediğin böyle olacak.Bu arada prensip olarak herhangi bir ülkeden ABD vizesine başvurulabilir.Size sadece *neden kendi ülkenden değil de buradan başvuracaksın* sorusu sorulur,ona tatmin edici bir cevap verilmesi gerek.
23 ekime randevu aldım,gittim 22sinde podgoricaya.
Bu arada şehirde bir nane yok.Baştan belirteyim.
Karadağ'ın çük kadar bir ülke olduğunu göz önüne alırsak,zaten başvuran 10 15 kişi vardi.Bu arada elimde ds160 çıktısı,pasaport/gemiadamı cüzdanı vs.,136 euro vize ücreti(para üstü almak zor) ve fotograf var.
Elimdeki hiçbir belgeyi almadılar şirketten gelen mektup hariç.Fotograf falanda vermedim ama götürün ne olur ne olmaz.
Adres falan vermicem bakıverin allah allah.
Sabah 9.30da gittik,kale falan değil Tr'deki gibi,adamlar *sülalem raad* takılıyor.Girişte bir güvenlikçiye pasaportu verip,numara alıyorsunuz.Numaranız çağırılınca güvenlikten geçip vize odasına gidiyorsunuz.
Telefon falan yassah,yakınlarda bırakacak bir yerde yok.Söyleyeyim.
Vize bölümünde 3 kontuar mevcut.Sağdaki vize ücretini alıyor,2 tane fiş veriyor,saklayın.
Ortadaki parmak izi alıyor.*neden başka ülkeler değil de karadağı seçtin* tarzı bir soru sorabiliyor.*En çok siz yardımcı oldunuz* diyin.Bu arada elçilikler database paylaşımı yapmıyor herhalde,tekrar parmak izi verdim.
Bu arada türkiyede verdiğiniz vize ücreti transfer olmuyor.Tekrar o dolaresleri sayacaksınız paşa paşa.
Parmak izini alan kadın pasaport + şirketten gelen mektubu da almakta.Vize memuru elemanda benim yaşlarımda büyük ihtimal california orijinli birisi.Genç yani.
Benden önceki çoğu kişiye çatır çatır redleri verdi adam ki nedeni basit; 3-4 ay cankurtaran olarak çalışmışsın, *amcanı* ziyaret için b1/b2 istiyorsun.O adam sana vizeyi *nah* verir.
Öbürü de abdde 11 ay kalmış,kanada çalışma vizesini bekliyormuş, *oldu canım* diyerek,ona da red verdi.
Öbür hatun cruise çalışanıydı benim gibi,c1d ile girip çıkmış çokça,ona da vize vermedi adam.
Bilindiği üzere C1D vizesi çok sınırlı bir vize.Zaten kontrat olmadan ABD'ye giremiyorsunuz ve elçilik görevlileri de bunu bildiği için 1-2 sorudan sonra vize onaylanıyor basit bir şekilde.
Aynı şey bana da oldu,lakin görüşme bitip *vize onaylandı* dedikten sonra benim 2-3 sene önceki kanada reddim sistemde çıktı.Bu arada belirteyim eski anglosakson ülkeleri bilgi paylaşımı yaparlar.ABD-Avustralya-Kanada-Büyük Britanya-Yeni Zelanda.Birisinden alınan red diğerinde gözükür.
Kanada reddi sistemde çıkınca eleman yeşil bir kağıt verdi 221(g) administrative process dalgası.
ADMINISTRATIVE PROCESS NEDIR?
Başına gelenler bilir,benimde ilk geldiği için ufak tefek bir araştırma yaptım.Genelde H1B çalışma vizesine başvuran hintlilerin başına gelmiş.
Basitçe Administrative process'in anlamı şudur; *Senin adını soyadını databaselerde araştırdık,red flag denk geldi,araştırıcaz*.
Bu arada administrative process *national security*dir,yani hiçbir şekilde hızlandırılamaz,sonuçlanana kadar bilgi alınamaz,*kanka tanıdıgım var* bir işe yaramaz.Amerikada *national security* diyince akan kan durur,bunu bilen bilir zaten.
Genel anlamda 2 türlü administrative process var:
1)Elçiliğin kendisinin yaptığı basit administrative process:Başıma gelen buydu,kanada red verdiği için daha derinlemesine database araştırması yapılması.Bunun dışında eksik belge vs. var ise bu da elçilik araştırmasına girer.Kısa sürer genelde(1 gün sürdü benimki).Burdan çıkarılan ders *ağbi ben zaten vize aldım,çokta abdye girdim sıkıntı olmaz* diye bir durumun olmaması.Database'de çıkarsanız her türlü sokuyorlar process'e.
2)Elçiliğin Washington'a pasladığı administrative process:En basit anlatımıyla *b.ku yediniz* administrative process'i.60 günde çoğu case sonuçlanıyormuş.13 yıl süren bile varmışmış.
Eğer isim soyisim bilinen terörist isim-soyismi ile benzerse,abd'nin tehlikeli saydığı işlerden birisinden çalışmışsanız falan filan bu tür administrative process'e girer.
Bunu takip etmek için bir site mevcut:
https://ceac.state.gov/CEACStatTracker/Status.aspx?eQs=WwjqOlbeRYzCYubaSQI+RA==
Burada ds160 numarasını vs. girip durumu takip edebilirsiniz.
Admin. process'e girmişseniz elçilik size farklı tip renklerde kağıtlar verir.Açıklaması da googleda var zaten,yazdırmayın şimdi buraya.
Sistemde *issued* yazdığı zaman saat 2de size verilen kuponla gidip vizeyi alıyorsunuz.
Bu arada bazı ipuçları vereyim turist vizesine başvuracaklara:
-Siz turist vizesine başvurduğunuzda vize memuruna *ağbi biz geri dönücez*'i kanıtlamak zorundasınız.ABD göçmenlik kanunlarına göre vize başvurusu yapan kişi tersi durumunu vize memuruna kanıtlayana kadar illegal göçmendir.Hatta bunu schengen/ingiltere vs. için gayet rahat genelleyebiliriz.
-Vize memuru %95 sizden belge istemez.Neden istemez çünkü her türlü belgenin sahtesinin yapılabileceğini bildiği için istemez.Eğer vize memuru sizden belge istemişse %90 red almışsınız demektir.
-DS160 formunda yazanlara göre görüşme yapılır.
-Vize memurlarının yetkisi baya baya geniştir.Kafasına göre red verebilme yetkisine sahiptir.
-Vize memuru vücut dilini okuyabilir.Yalan söyleyenler genelde elini burnuna,kulağına vs. götürdüğü için durumu çakarlar direk.
-Daha önceki alınan vizeler önemlidir(travel history).Özellikle anglosakson vizeleri sistemde çıktığı için daha da önemlidir.Çoğu kez memur *almanyaya ne zaman gittin,neden gittin vs.* sorularını sormuştu benden öncekilere.
-Vize reddi var ise sistemde görürler ve sorarlar *vize reddiniz var mıydı* diye.Dürüst cevap verin,adam zaten sistemde görüyor,orda sizin dürüst olup olmadığınızı ölçüyor.
-Vizenin süresi pasaporta göre değişir.ABD her ülkeye farklı geçerlilik sürelerinde vize verir lakin bu durumu vize memuru değiştirebilir.Tr için turist vizesi 10 sene,C1D 5 senedir.Mesela bosna için c1d vizesi 1 sene,slovenya 3 senedir ki slovenya Tr'den daha gelişmiş bir ülkedir.Ama vize memuru isterse daha kısa süreli vizeler verebilir.
Genel anlamda bakarsak yurtdışından abd vizesi almak çok sıkıntılı bir konu değil.Lakin boşuna zaman+para gitmekte.Process ise Tr ile aşağı yukarı aynı.Tek büyük fark para yatırma konusu o da ülkeden ülkeye göre değişmekte.
Bu arada Türkiye tarihinde tc pasaportu bu kadar aşağılanmamıştır.Hala kızgınım ve suçun ABD'de olmadığını da gayet bilmekteyim.Bizi yönetenler bizi aşağılamak için herşeyi yapıyorlar.
Olay bu kadar boka sardı yani.
28 ekimde palma de mallorcadan gemiye binecekken,şimdi o da ertelendi bizim mökemmel hökümetimiz sayesinde.Gemi değişti,limanda Agadir(fas) oldu.28'inde karadağdan İstanbula dönüp,1 gün kalıp,Agadir'a gidip,tekrar 1 gün kalıp gemiye gidicem.
Madalya falan almam lazım bir yerlerden.
İşin güzel tarafı,tekrar küba cruise'u(jamaika başlangıçlı) yapıcam,uuu beybi!
Gitmediğim yerlerde var honduras,kolombiya falan.Hatta transatlantikte yeşilburun adalarına bile uğruyor(orası neresi lan?)
Öptüm,ciao.
sonuç nedir yani? alabildinizmi vizeyi tolga bey?
YanıtlaSilZor olmuş, tebrikler
YanıtlaSilTolga bey merhaba
YanıtlaSilBenim sorum şu
2016da work and travel için amerikada bulundum ama geçen sene amerika istanbul konsolosluğundan 2 kere f1 vizesi için trump olayları yüzünden gereksiz yere red yedim. Daha doğrusu o zaman çoğu insan red aldı.
Benim merak ettiğim cruise gemisi için amerikalı şirketle anlaşma sağlayıp iş vize alma noktasına kadar gelirse istanbuldaki vize reddimden dolayı c1/d vizesi için de red yer miyim?
Benim için önemli çünkü karadağa kadar gidip o kadar masraf yapıp red almak beni üzer. Şimdiden teşekkürler.
İyi çalışmalar dilerim.
reis yeni yazı ne zaman özlettin kendini
YanıtlaSilyeni yazı ne zaman be taşaksız özledik seni
YanıtlaSil