4 Haziran 2015 Perşembe

Havana

 Şimdi,
Yazması Tallinnden bile daha zor olacak Havana yazımızla karşınızdayız sayın seyirciler.

 Genel olarak konuşursam bazı şehirleri birkaç kez geldikten sonra severim(mesela kaunas),bazıları ise ilk görüşte aşk olur(helsinki,tallinn),Havana o şehirlerden bir tanesi.
 Hani limandan çıktığım anda *ananı,bu ne* demişliğim var.

Açık konuşmak gerekirse Küba zaten insanın dünyaya bakış açısını kökten değiştirebilecek potansiyele sahip bir ülke,bunun üstüne Havana'yı koyuyoruz ve *abi her sokağın fotoğrafını çekebilirim* kafasıyla başlıyoruz efenim.

 Havana hakkında basitçe konuşursak,3 bölgeye ayrıldığını söyleyebilirim(ben ayırdım,resmi bir geçerliliği yok),
-Old Havana:*La Habana vieja* diye geçer ispanyolcada,eski havana yani.Cruise limanı buradadır,malecon,plaza de armas,devrim müzesi vs. alayı burada yer alır.Turistik bir bölge olsa da,ara sokaklarda gayet yerlilerle takılınabilir.Görülecek yerlerin %90'i buranın sınırları içerisinde yer alır.

-New Havana:Eski havananın karşısı(karşıyaka diyelim,izmirliler anlasın),burada hayvani büyüklükte bir kale ve isa heykeli yer alır.Yeni havana yani.

-Gerçek Havana:Capitol binasının arkasından başlayan bölgede yer alan yerlilerin yaşadığı havana.Efsane ötesi bir mekan olmakla beraber,inanılmaz ucuzdur(moneda nacional kullandığınızı varsayıyoruz).Çin mahallesi de burada.Görülecek birşey yok yalnız burada,sadece sokakları gezmelik,*vay anasını* demelik bir mekan.Zaten Havanadaki her sokak gezmelik.

 İklim hakkında konuşursam,ülke karayiplerde olduğundan dolayı sıcaklık 25 derecede sabit,lakin hayvani bir nem olduğundan dolayı 10 dakikalık yürüyüşten *sucuk oldum* diyerek çıkabiliyorsunuz.Özellikle kış aylarında akşam ceket almak lazım olabiliyor.
 Artı olarak Havananın güzelliklerinden bir tanesi binaların ciddi yüksek olmasından dolayı güneşin vuramamaması,rüzgar olması ve terletmemesi.Bu baya önemli,söyleyeyim.

  Cruise terminali gayet modern,içinde döviz bürosu,purocu,turist bürosu,rent a car falan mevcut.Ayrica Küba sınırları içinde internet sinyali alabileceğiniz tek mekan(tabi ki şifreli).Hani terminalden çıkınca modern dünyadan ayrılacaksınız,söyleyeyim,ona göre hazırlayın kendinizi.

  Bunun dışında pasaport kontrolünden geçiliyor.Gemi personeline *boarding pass* tarzı geçici süre kalma izni veren abuk bir kart verilirken,müşterilere ne veriliyor bilmiyorum.
 Ayrica gemi çıkışında pasaporta gelmeden doktorlar vücut ısısını ölçüyor.Evet fantastik birşey,tropik bir hastalıktan dolayıymış bu olay,hatta daha da ileri gidip tek boş günümüz olan havana'da bunu bizim yapmamızı bile istemişlikleri var(tabi ki olmadı).

 Basit bir şekilde mekan tarif etmem gerekirse,cruise terminalinden dışarı çıkılıp sola gidilince birşey yok,sağa gidilince malecon,dümdüz gidilince direk eski havanaya giriliyor.

 Eski şehrin haritası şu şekilde:
 Başlayalım efenim biz,ilk durağım favorilerimden olan Malecon tabi ki.

 Maleconda tabi sağlı sollu bazı ilginç yerler mevcut.







 General Antonio Maceo heykeli:
 1800lerin sonunda Kübanin bağımsızlık savaşında çok katkısı olmuş bir şahıstır kendisi.



 Havanın 1500lerde kurulduğunu ekleyelim burada:

 Neptün:

 Karşıdaki Morro Kalesi,detayları vericez sonra
 Ayrica malecondan karşıya yapılmış devasa İsa heykeli görülebilir:



  Sovyet bayrağının hemen altında Kübadaki tek rus restoranının olduğunu belirtmem gerek.Gitmedim gerçi


  Maleconun başında bize güzel bir sürpriz yapıyor Havana:



 İnternette Havanada heykeli/büstü vs. olan tek yabancı politikacı deniyor ama yalan kardeşim.

Malecon'un asıl güzelliği geceyken çıkıyor açıkçası.Kübada standart vatandaşın gideceği gece kulübü tarzı mekanlar olmadığından dolayı millet gitar+içki+kanka üçlüsünü alip geliyor buraya.Fahişelere dikkat edilmesi gerekiyor yalnız.

  Old town'a geri gidelim.
Cruise terminalinin(san francisco terminali diye geçer) hemen önünde San francisco meydanı mevcut(plaza de san francisco),burada görülecek tek şey Aziz Francis adına yapılmış Manastır.

 Biz geldiğimizde şansımıza her sene farklı bir şehirde yapılan United buddy Bears denilen,kültürlerarası dayanışmayı vs. destekleyen festival mi desem,ne desem bilemediğim değişik bir şeye rastgeldik,bunun üstüne bu ayılar 1 ay falan kaldı bu meydanda.
 United buddy bears ne panpa diyenler için:

 Basitçe Birleşmiş Milletler tarafından tanınan aşağı yukarı her ülkeden gelen sanatçılar ayıları boyamış işte.128 ülke mevcut.

 Tabi ki favori ülkemden başladım.

Finlandiya:

 Türkiye:

 Yunanistan:

Baba tarafının boşnak olmasına ithafen,bosna-hersek:


 Kıprıs(rum kesimi geçiyor tabi):

 Hep gitmek istediğim,lakin vizesinden baya tırstığım ülkelerden;İrlanda:

 Tabi ki hala gönüllerimizin sultanı Litvanya:

 Estonyayı aradım bulamadım valla.Bunun dışında aşağı yukarı bütün heykellerin sponsoru o ülkelerin berlin büyükelçilikleri garip bir şekilde.Sebebi vardır diyip Plaza Vieja'ya yollanıyoruz:




 Bu horozun olayını çözen beri gelsin.

 San francisco meydanından sapmadan direk gidilince Havananın en turistik caddesi olan Obispoya varılıyor,olmadı Plaza Vieja'dan herhangi bir ara sokağa girilince de varılabilir(biz hep varmıştık garip bi şekilde).

  Obispo'da ufakça bir hediyelik eşya marketi de mevcut.



 Havana'da 2 tane devrim müzesi mevcut,burdaki yalan dolan olanı,girmeyin bile.

Che'li tshirt isteyenlere(istanbulda aynısını 10 liraya alırız demeyenlere):






 Obispoda herşey küba geneline göre daha pahalı olup,paso CUC geçer.Buranın güzel özelliği her yerde churrosçu,hot dogcu,pizzacı vs. bulabilmenizdir,kafasını kullanan CUC değilde,Moneda nacional ile karnını inanılmaz ucuza doyurabiliyor.
  Mesela:

 Bu görülen pizza gayet lezzetli olup,kendisine 10 peso verilmiştir.25 pesonun 1 dolar olduğunu hatırlatalım.

 Bunun dışında Kübalılar için üretilen *1 peso* dediğimiz purolarda mevcut:
 Bu arkadaşlar 1-5 peso arası para verip alabileceğiniz purolardır.Kendilerinin kalitesi ise *cohiba fabrikasından kalan artıklarla yapılan puro* şeklinde(arkadaşın dediği).Görüleceği üzere adamlar hiçbir şeyi atmıyor.
 Orta kalite purolar bunlar.Çok birşey beklemeyin dicem de,1 peso vermişsin kardeşim,otur iç!

Obispo'dan dümdüz devam edince Jose Martinin heykeline rastlıyoruz:

 Bilineceği üzere Jose Marti havaalanına da ismini veren Küba bağımsızlık mücadelesinin öncülerinden.Ayrica bu eleman yazar+şair.

 Bu meydana eski havanayla gerçek havananın arasındaki sınır diyebiliriz.Hemen sol tarafta ünlü,lakin tadilatta olduğu için çekmediğim Capitol binası var.Heryerden görülebilen Washington'daki Capitol binasına benziyor.

  Gerçek havanaya geçmeden önce eski havanayla alakalı rastgele fotolarımı koyuyorum izninizle.











 Eski şehirde(plaza de armasta yer alır) efsane bir antika pazarı mevcut.Bu pazardan 1950lerde amerikalı bir profesör tarafından yazılmış ingilizce kitabı,1800lerdeki amerikalı lezbiyenleri anlatan başka bir kitap,50-60larda yapılmış longines saatler,eski paralar vs. antika herşeyi bulabilirsiniz.Favorilerimden birisidir burası.























 Devrimin 56.yıldönümü.




 Açık konuşmak gerekirse eski şehir kısmında çok ünlü bir katedral mevcut San Cristobal Katedrali adında,lakin yolum düşmedi(şehri haritasız gezdik valla),gece arkadaşlarla çıktığımızda yolumuz düşmüştü,onun fotoğraflarını da başkası çekti tahmin edileceği üzere.

 Şöyle bi yer,googledan çalayım:

 Hemen arkasında Hemingway'in Havana yaşadığı zamanlarda uğradığı favori bar olan *La bodeguita del Medio* mevcut.Hiç uğramamanız önerilir,bir olayı yok turistlerle dolu olmasından başka.

 Gerçek Havanada neler bulunabileceği hakkında ufak örnekler vereyim:
-1 tane çok katlı alışveriş merkezi.Alt katta bildiğimiz süpermarket,diğer katlarda nike mağazası,adidas,kozmetik mağazaları vs. mevcut.Üst katlarda nevresim satan yerler bile var.Özellikle süpermarket tecrübe edilmesi gereken yerlerden.Çikolatanın,kahvenin,baharatların camekan arkasında satıldığını tecrübe ediyorsunuz mesela.

-Bahçe malzemeleri satan büyükçe bir mekan ve içindeki western union.Kübada western union mevcut lakin sadece para alabiliyorsunuz,yollama yok.Sebebi ise tamamen miami'deki akrabaların para yollaması için.

-Çocuk sinemasıyla erotik sinemanın aynı çatı altında bulunabilmesi.

-Rastgele hindistan cevizi satan abiler.1 cuc karşılığında(turist tarifesi tabi) hindistan cevizinin tepesini kesip,kamışı atıp veriyo bu abiler.Lakin suyundan bir nane olmaz bu meyvenin söyleyeyim.

-Trilyon tane restoran,kahveci,refrescocu(yani soğuk meşrubat) vs vs. cu'lar.Kahve ve refresco 1-5 peso arası değişiyor.Buralar dışında alelade ev sahipleri de evinin önüne tezgah koyup refresco satıyor bildiğimiz cam bardakta.
 Bu refrescoların ne olduğunu hala çözemedik ama hakikaten güzel.

-Hala nasıl olduğunu,oraya nasıl geldiğini,kübalı olup olmadığını bilemediğim köktendinci abi:


 Bu fotoğrafa gemideki hiçbir kübalının inanmadığını belirtmek isterim.

Bunlar dışında ara sokaklardan mükemmel cevherler ve dumurlar çıkabiliyor.Bu dediğim eski havana içinde geçerli(mesela marsilya sabununu marsilyadan ucuza satan sabuncu).

 Fotoğraflarla anlatayım,başka türlüsü imkansıza giden tümevarım şeklinde çünkü.


Az önce söylediğim sinema:

Tren istasyonu:











Kilise:










 Burada özel bir mekan dikkatimi çekti:




 Malzeme nedir,bu mekan nedir(tabela falan yok küba genelinde olduğu gibi),ne yapar bu arkadaş hiç haberim yok valla.Lakin mekan inanılmaz ötesi değişik bir yer.

  Tabi bu arada bizim müdürle yaşadığımız ufak bir berber hikayesi mevcut.Fotoğrafları koyayım ilk.






 Ne mi oldu?
Şimdi bizim müdürün saç traşına ihtiyacı vardı,ondan 2 hafta önce de obispo'da bir tane berber dükkanında traş olmuştum ben.Lakin obispoda ortalık hanutçudan geçilmediği için,berber yazan mekana giriliyor ve oradaki herhangi bir hanutçu sizi tanıdığı bir mekana götürüp,komisyonunu alıyor.
 Traş 5 cuc(saçma bir rakam ama kazıklanmayı kabul ettik biz),lakin efsane muhabbetler dönebiliyor ortamda.
 Beni ilk götüren elemanın elinde önceki türk misafirlerden öğrendiği bilimum türkçe küfürün ispanyolcası vardı mesela.

 Neyse,müdürün şansı çok olmadı,rastgele bir eve götürdüler elemanı,ev ise yukarıdaki şekilde.2-3 tane ortalıkta gezinen tavuk,bir tane kedi,ortalıkta asılan çamaşırlar,fidel'in portresi falan,fantastik bir mekan.
 Tecrübe edilmesi gerektiğine gönülden inanıyorum.

Bu arada hatun kısmısı için konuşursam,havananın her tarafında ufak tefek manikürcü,pedikürcüler mevcut,5-10 cuc'a hallediliyor herşey.Lakin ispanyolca bilmeniz gerek.Mekanlar dışarıdan pis gibi gözükse de,malzemeler gayet kaliteli.
 Tabela yok tabi.

 Berberden sonra bizim elemanla karşı tarafa gitmeye karar verdik.Taksiciyle gidiş-dönüş 15 cuc'a anlaşıp,yarısını verdim,daha sonraki yarısını ise geri gelince vereceğini söyledim,gelmedi.
 E bizde ordan taksi bulup geri dönüşü 5 cuc'a yaptık,daha ucuza geldi.Kazıklanmışız arkadaş paso biz.

 Neyse,karşıya su altı tüneli yapmışlar,cayır cayır geçiliyor.Tabi ki burası hakkında fantastik hikayelerde mevcut.
 İlk başta istanbuldaki gibi vapur koymuş arkadaşlar.Lakin ABD'ye kaçmak isteyenler bu vapuru kaçırınca,bu sefer sadece karşıya geçmeye yetecek kadar benzin koymuşlar,bunuda kaçırmışlar lakin vapur havanadan çıkamayıp denizin ortasında kalmış malak gibi.Silahli bu arkadaşlar ayrıca.

 Bu hikayeyi birkaç kişiden duydum ve ilk anlatan elemana *olm manyak mısınız* diyince,*tolgacım 90ların başındaki kıtlıkta(ayri bi hikaye olacak bu,anlatıcam) insanlar ağaçları kesip yaptıkları teknelerle kaçtılar ABD'ye* diyince,*vay anasını* diyip muhabbete devam ettik.İnsanların yaşadığı şartlara dikkat çekiyorum şu an.

 Karşıdaki kalenin adı *castillo de morro*,ispanyolcasının kısaltılmış hali bu,basitçe morro kalesi diyelim.
 Gittik ama çok bir olayını görmedik valla.
Karayiplerde en güzel korunan kale bu.

 Manzara güzel:

 Coğrafi keşiflerde kullanılan gemilerden:




 Kolombun rotası:






 İstanbulun fethi:

 Capitol binasını görüyosunuz efenim:





 Giriş 3-5 cuc civarlarıydı,yerlilere 3 peso(yani beleş).Gezmeye pek değmez ama değişiklik istiyosanız gidebilirsiniz yani.

 En sonu tabi ki Devrim müzesine ayırdım.



 Fideciğim 1961'de gemi vurmuş bu tankla.




 Giriş 3 cuc,içerisi baya baya büyük ve gezilmesi zorunlu olan müzelerden.Bizim müdür paso *propaganda bunlar ya* dese de(kendisinin milliyetine bağlıyorum bunu),doğruluğuna inandığım çok şey mevcut içerde.50 senelik gazete küpürleri propaganda mı olur yahu.

 Lakin içeride çeviri sıkıntısı var,çoğu şey ispanyolca.










 Açıkçası bu yazana inanmiyorum.Her komünist ülkede aynı muhabbet,lakin işçiler her türlü acı çekiyor.



 Camilo Cienfuegos.



 Raul Castro Che ile Camilo'yu anlatıyor.*İdeolojilerimizin ayrı olması* kısmına dikkat.Ayrica en ilginç kısım Che ile Camilonun ilişkiye girmesi.Kusura kalmayın hatunlar,bu da gay çıktı.













 Chavez Kübada çok sevilen bir kişi.


 Batista dönemlerinden kalma:





 Fidel'in meksika günlerinden;





 Neden devrim olmuş,okuyalım:




 Müze süper,hediyelik eşya dükkanında devrim liderlerini anlatan ingilizce kitaplarda mevcut(hoş antika pazarından da alınabilir).

 Ayrıca müzenin hemen yanında devrimde ölenlerin anısına yapılmış ateş mevcut:



 Havana bu kadar dicem de,bu kadar değil.Şehirde inanılmaz fazla turistik mekan yok,asıl güzelliği sokak sokak gezerek çıkıyor burasının.
 Ayrica biz son aya kadar hiç harita kullanmadık,o bakımdan bu şu sokakta falan diyemicem,kusura kalmayın.

 Yeme-içme:
Ülke genelinde yeme-içme paladarlar tarafından sağlanıyor.Paladar dediğimiz şey hükümet kontrolündeki restoranlar.Bazıları insanların yaşadığı evlerde olabiliyor(adamın annesi arkadaki mutfakta pişiriyo mesela yemeği),öbürleri eski devasa kolonizasyon döneminden kalan binalarda,bazılarında sadece 3 masa olabiliyor vs.Ortak yanları ise hepsinin devlete her ay belli bir miktarda vergi vermesi(ki ufak bir miktar değil bu,birkaç yüz euro).Mekan işlese de,işlemese de bu parayı vermek zorundalar.

 Biz açıkçası sürüyle paladar denedik,lakin 4 ay ülkede kalınca aklımda tek bir mekan kaldı onunda adı *jardin de oriente*.Bahçenin içine kurulmuş orta büyüklükte bir paladar.Hamburgeri güzeldi valla.
 Ayrica ülkede *cuban coffee* dediğimiz bir kahve çeşidir mevcut.Türk kahvesi gibi bir fincanda geliyor,ağır ve aroması inanılmaz farklı.Şahsen sevdim.

 Paladarların fiyatları ve kaliteleri değişebiliyor lakin kural şu ki,ne kadar salaş gözükürse,genelde o kadar iyi oluyor.

 Açık konuşmak gerekirse Kübada yıllar süren açlık-kıtlık vs.den dolayı,yemek olayı turistler için çok ciddi bir problem.Adam gibi severek 3-4 kere yemişimdir.

 Kübalıların ana yemeği şu:
 Pilav ve siyah fasulye(moros y cristianos).Her yerde aşağı yukarı 1 cuc vererek devasa porsiyonlarda bunu yiyebilirsiniz.Ayrica bazı mekanlar değişik pilavlarda yapabiliyor(körili,tavuklu vs.).

 Havanada ciddi bir ekmek sıkıntısı mevcut.Bunun nedeni ise şehirde sadece bir(evet 1) fırın bulunması ve bu fırının her sabah paladarlara ekmek dağıtması.Sonuç olarak öğleden sonra hiçbir yerde ekmek kalmıyor.
 Aynı durum tavuk,ıstakoz,biftek vs. içinde geçerli.Özellikle ıstakoz ve biftek devlet kontrolünde dağıtılıyor ve yerlilerin yemesi zor(çünkü pahalı).

 Churros aşağı yukarı heryerde bulunabilecek aslen ispanyadan gelen bir tatlı.Kendisini ispanyada hiç görmedim(millet heryerde var diyo,bilemem),lakin burada tanıştık ve çok sevişmişliğimiz var kendisiyle.

 Havana dışındaki şehirlerde çok yapan görmedim valla.Evde yapılabilecek kadar kolay olan bu tatlının çikolatalı,kremalı vs. sürüyle versiyonu var,lakin Kübadakini çikolatalı almayın,tadı farklı çünkü kakao çok az koyuluyor(ciddi anlamda az) kübadaki çikolatalara.

  İçecek olarak tabi ki cuba libre(kolalı rom işte),mojito vs. mevcut.Aman aman kalite beklenmemesi gerek.

 Kübanın kendi kolası olan Tu kola(fantada var) ve mate tadılabilir.Hatta eve 2 şişe götürmüşlüğüm var.Normal koladan daha az şekerli kendileri.
 Şişe olarak gerçek havana kısmındaki süpermarketten alınabilir,1.5 cuc civarı 1.5 litresi.
Ayrica sokak satıcıları bilimum değişik yiyecek içecek satıyor,lolipop bile gördüm.

 Özet geçersek,yemek kısmı Kübada ciddi sıkıntı.

Güvenlik:
 Gecenin yarısı bebek yüzlü taş gibi ukraynalı hatunun mini etekle gezip tek kelime laf yemediği,abuk bakış almadığı bir şehir Havana.
 Lakin gerçek havanada bazı yerler tehlikeli olabiliyormuş denildi bize yerliler tarafından.

Bu kadar söyleyeyim.

Dil:
 Geldik dananın kuyruğunu koptuğu yere(böyle mi deniyodu?).İspanyolca bilmeyerek şehir gezilebilir açıkçası lakin yerlilere kaynaşma kısmı sıkıntı olabiliyor.Kübada eğitim ciddi seviyede iyi olmasına rağmen,ispanyolca konuşulan her ülkede olduğu gibi burada da ingilizce sıkıntı olabiliyor ama bir şekilde vücut dili olsun,kübalıların herkesle konuşma merakı olsun,anlaşılıyor bir şekilde.
 Çok sıkıntı yapmamak,gitmeden önce az buz ispanyolca öğrenmek gerektiğini düşünüyorum şahsen.

 Puro-içki-hediyelik eşya olayları:
Ülkede heryerden puro alınabiliyor lakin çok fazla sahte mevcut.Devlet tarafından onayla mekanlardan puro alınabilir.Cohiba,partagas,montecristo en popülerlerinden.
 Bunun dışında fabrikada çalışanlar *fake* puro satabiliyor,hiç uğraşmayın derim.
Havana club alınacak en iyi romdur,santiago'nun kendi rom'u mevcut,denenebilir.
 Hediyelik eşya konusu çok kolay çözülebilecek bir konu aslında.Obispodaki pazarda herşey bulunabilir.
 Aynı ürünler ufak şehirlerde daha ucuza bulunabilir(mesela cienfuegos),gezilecekse bunu göz önünde bulundurun.

 Hanutçular-apaçiler vs.:
Kübada,özellikle havanada dikkat edilmesi gereken arkadaşlar bunlar.Basitçe konuşursak bizi berbere götüren eleman hanutçuydu,kendilerine ispanyolcada *Jineteros* deniyor.Kendileri uyuşturucu,kadın,yemek vs. herşeyi satmaya hazırlar.
 Popüler *scam*(türkçesini bilmiyorum ne yazık ki)lerden bir tanesi,bebek arabalı bir çiftin yanınıza yaklaşıp saat sorması(popüler bir muhabbet başlatma tekniğidir),akabinde *where are you from* demesi ve muhabbetin devam etmesi şeklinde.Daha sonra eleman *bugün özel bir festival var buena vista social club çalacakmış*(onlar kim abi) deniyor ve kendisinin *ayarladığı* bir bar'a gidiliyor.Tabi barda elemana içki ısmarlanıyor,ödenilen para 20 25 cuc.

 Nasıl mı çaktık olayı?
-Elemanın karısı(belki değildir,emin değiliz) hiç konuşmadı.Konuşmayan latin hatun yok dünyada ne yazık kı.
-Elemanın götürdüğü mekan silme turist doluydu.
-Masaya oturunca menü gelmedi.Menüsüz birşey ısmarlamam.
-Mekana gelindiğince iç ses *birşey yanlış burda panpa* diyince,biz de ayrıldık.

 İnsanların günahını almayayım gerçi,saat sormak herkesin kullandığı bir açılış sorusu lakin bunu soran herkeste hanutçu değil.Böyle muhabbet başlatıp,sonunda hiçbir şey istemeyen(üstüne peso veren,che'nin fotoğrafı var diye) insanlarda oldu valla.İletişime açık olun lakin koyun olmayın diyoruz burada.Yerliler turistlerle konuşmayı inanılmaz seviyor.

Diğer bir scam ise,sokak aralarındaki alelade elemanların puro satmaya çalışması.

 Fahişeler var bide,lakin kendileri *teklif var,ısrar yok* kafasında.Fahişelik kübada yasal olmadığından dolayı yakalanırsanız olan hatuna oluyor,siz turistsiniz ve para getiriyorsunuz sonuçta.

 Basitçe konuşursak kıçınıza başınıza bakıyorsunuz,Kübanın 3.dünya ülkesi olduğunu,ortalama maaşın 20 dolar olduğunu,çoğu kişinin ülkeden gitmeye can attığını aklımızdan çıkarmıyoruz.Ortalık Kübalı hatun-erkekler tarafından ayartılıp,akabinde evlenip daha sonra gerçeği öğrenen insanlarla dolu.

 İnternet:
Ülkede internet yok,lakin Havanada büyük oteller yarım saati 8 cuc olacak şekilde kartlar satıyor,o kartlarla internete girebiliyorsunuz.Hız 56kdan hallice ve youtube kapalı.
 Çok çok acil durumlar dışında internetle uğraşmanızı önermem.Kübada interneti unutun yani.
Bazı yerlerde internet cafelerde olabiliyor(cienfuegosta gördüm mesela).

 Havana bu kadar.Şahsımın düşüncesi Mcdonalds açılmadan görülmesi şeklinde.İspanyolca öğrenilecek en güzel yerlerden birisi ayrıca Küba.

 Diğer şehirlerle karşınızda olucaz efenim,bizi bekleyin.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder