Evet sayın seyirciler,uzun bi aradan sonra tekrar beraberiz.
Yazacak sürüyle şey var tabiki de.
Şimdi nooldu? Gezi olayları oldu yazmadım,olaylar durulunca birazda tembellikten *kim kasıcak panpa yaaaeee* diyince biraz gecikti tabi ama ossun.
İstanbul cruiselarını bitirince israil cruiselarına başlamamız gerekiyodu,lakin arada *charter* denilen cruiseları yapacaktık.
Charter cruise'u demek charter uçuşu gibi bişey işte.Bir grup/şirket vs. gemiyi kiraliyor birkaç günlüğüne.Başka limanlara gidiyosunuz.
İlk cruise 3 günlüktü,ama gittiğimiz yer dünyanın en güzel yerlerinden biri olunca sabah erkenden kalkıp(limanda çalişmayan gemi personelini öldürseniz erken kaldıramazsınız normal şartlar altında,söyliyimde),fatmayı da alıp koşar adımlarla gemiden çıktık.
Villefranche fransız rivierasının incilerinden birisi.Çokta stratejik bi yerde olduğundan dolayı yakın çevreye trenle gidebiliyosunuz rahat rahat.Biz sürpriz bi yere gittik,daha sonra anlatıcam.
Aslında kasabada görülecek birşey yok.Eski şehir var,bide ufak bi kalesi var o kadar.Lakin bizim açımızdan önemi barbaros hayrettin paşanın fransız ordusunun yardımıyla burayı almaya çalişması(aslında asıl hedef Niceymiş).Kaybetmişler savaşı,barbarosta *fransız ordusu çok dallama* diyip geri dönmüş istanbula.Adam 500 sene önceden çözmüş abi heriflerin ne mal olduğunu.
Sonuç olarak başliyoruz efenim:
Gemiden çıkmadan önce fatma hazırlanana kadar en üst kata çıkıp birkaç fotoğraf çekebildim,buyrunuz efem:
İbero gemisini görüyosunuz(ispanyol).
Villefranche'de liman olmadığından dolayı açıkta demir atip kurtarma botlarıyla milleti taşiyolardı(buna tender diyoruz,açıklamıştım heralde ne olduğunu daha önceden).Zaten hepi topu 6bin kişilik kasaba be.
Hoşgeldik panpa diyoruz:
İlk durak liman bölgesiydi,ufak olmasına rağmen gayet güzel+kumsallı kendisi.
Kumsallı ne demek abi ya.Artık kusura bakmıcanız.
Kalenin tepesine ufak bi bahçe yapmış arkadaşlar:
Anıt var aşağıda,zannedersem direnişle alakalıı bir elemanın anıtıydı(2.dünya savaşında)
Yazacak sürüyle şey var tabiki de.
Şimdi nooldu? Gezi olayları oldu yazmadım,olaylar durulunca birazda tembellikten *kim kasıcak panpa yaaaeee* diyince biraz gecikti tabi ama ossun.
İstanbul cruiselarını bitirince israil cruiselarına başlamamız gerekiyodu,lakin arada *charter* denilen cruiseları yapacaktık.
Charter cruise'u demek charter uçuşu gibi bişey işte.Bir grup/şirket vs. gemiyi kiraliyor birkaç günlüğüne.Başka limanlara gidiyosunuz.
İlk cruise 3 günlüktü,ama gittiğimiz yer dünyanın en güzel yerlerinden biri olunca sabah erkenden kalkıp(limanda çalişmayan gemi personelini öldürseniz erken kaldıramazsınız normal şartlar altında,söyliyimde),fatmayı da alıp koşar adımlarla gemiden çıktık.
Villefranche fransız rivierasının incilerinden birisi.Çokta stratejik bi yerde olduğundan dolayı yakın çevreye trenle gidebiliyosunuz rahat rahat.Biz sürpriz bi yere gittik,daha sonra anlatıcam.
Aslında kasabada görülecek birşey yok.Eski şehir var,bide ufak bi kalesi var o kadar.Lakin bizim açımızdan önemi barbaros hayrettin paşanın fransız ordusunun yardımıyla burayı almaya çalişması(aslında asıl hedef Niceymiş).Kaybetmişler savaşı,barbarosta *fransız ordusu çok dallama* diyip geri dönmüş istanbula.Adam 500 sene önceden çözmüş abi heriflerin ne mal olduğunu.
Sonuç olarak başliyoruz efenim:
Gemiden çıkmadan önce fatma hazırlanana kadar en üst kata çıkıp birkaç fotoğraf çekebildim,buyrunuz efem:
İbero gemisini görüyosunuz(ispanyol).
Villefranche'de liman olmadığından dolayı açıkta demir atip kurtarma botlarıyla milleti taşiyolardı(buna tender diyoruz,açıklamıştım heralde ne olduğunu daha önceden).Zaten hepi topu 6bin kişilik kasaba be.
Hoşgeldik panpa diyoruz:
İlk durak liman bölgesiydi,ufak olmasına rağmen gayet güzel+kumsallı kendisi.
Kumsallı ne demek abi ya.Artık kusura bakmıcanız.
Liman bölgesinde sürüyle krepçi vs. mevcut.Kendileriyle ufak bir deneyim yaşadık,anlaticam sonra.
Nereye gidicez?
Eski şehre doğru yollandık.
Tahmin edilebileceği gibi eski şehir dar sokaklarla dolu ufak bi mekan.Kaleye varmak için buradan geçilmesi lazım zaten.
Fotolarla başbaşa bırakıyorum:
Sonra kaleye dadandık:
Kaleye giderken zenginlerin villalarıyla karşılaşabilirsiniz(emlak fiyatları uçuk tabi):
Kaleye girerken şu hatun karşılıyo sizi.
Ana giriş:Kalenin tepesine ufak bi bahçe yapmış arkadaşlar:
Kale bu kadar.
Sonra nooldu?
Krep seven birisi olarak+fransızlarında güzel krep yaptığını bildiğimden dolayı krepçiye yollandık.Şu geldi:
Orgazmik yiyecekler klasmanına alıyorum kendisini
Yerken misafir eksik olmadı:
Villefranche bu kadar.Başkada görülecek biyer yok(hakkaten yok bak).
Kasabayı gezmek 1.5 saati aşmadı söyleyeyimde.
Sonra ne mi yaptık?
Aha şuraya gittik:
Eyyorlamam o kadar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder