Yolculuk

 Finnairdan gidiş dönüş 200 euroya bileti kapattıktan sonra,yolum tabi ki istanbul havaalanına düştü.Çaktigimin ülkesinde başka biyerden gidemiyosun ki avrupaya.Bi süre önce finnair istanbula direkt uçuşları durdurdu,millet ya thy ile,ya airbalticle riga aktarmalı veya lufthansayla gidebiliyo şu an.

 Uçaga bindim,10 kişi mi ne vardı toplamda.Yayıldım tabi 3.5 saat boyunca.Gel görki gecenin bi yarısında varicam helsinkiye,arkadaşlar gelmezse ne bok yicem onu düşünmekteyimdir aslında.Finler ciddi manada dürüst ve sözlerinde duran insanlar olsa bile,türk kanı var bi kere,herşeyi düşünücen.Onu geçtim ilk defa türkiye dışına çıkan türk psikolojisi var bünyede.
 Aslında finnair güzel firma,full yemek verdi herifler,fazer çikolatasıyla birlikte(kendisi orgazmiktir).Helsinkide ana merkezi var.

 Herşeyi bitirdik indik vs.Gel gör ki asıl sınav beni beklemektedir.
Pasaport kontrolü.

 Uçakta takriben 10-20 kişi oldugundan dolayı sadece 4 kişinin AB vatandaşlıgı yoktu.Zaten ab ve ab dışı için 2 ayri gişe var.
 Sıra bana gelir,polise pasaport uzatılır ve abuk subuk bir diyaloga başlanır:(bi ara toparlıcam aslında bunları,her pasaporttan geçişte ayri bir dumur oluyo bünye)
 Polis:Ne için geldin?
 Ben:Kampta katilicam 15 günlüğüne,sonra şu şu ülkelerde şu şu otellerde kalicam,aha bu da dönüş bileti.
 Polis:Davetiye mektubu?
 Ben:Elçilige verdim valla,fotokopisinide almadım.
 Herif az bi kıllanır,sonra cepteki parayı sorar,gidilecek ülkeleri sorar,otel rezervasyonlarına bakar,bi 10 dakka düşünür,damgayi vurur sonra.Gel gör ki o 10 dakka ömrümden bi 20 sene çalmiştir.Polisin vizeyi iptal etme,sonraki uçakla ülkeye geri gönderme ve bir daha schengen ülkelerine sokmama yetkisi vardır çünkü.
 Arkadaşlarla buluşulur,gecenin bir yarısında dışarısı hala alacakaranlıktır.

 Çok detaya girmicem aslında(sonra helsinki hakkında detaylı bilgi vericem),1 gece kaldım,sonraki gün gezdik,sonraki günde kamp için seinajokiye giden trene bindim.Helsinki ana tren istasyonunda diğer kampa gidecek arkadaşlarla buluşup biniverdik trene.