Öncelikle finlandiya çok turist alan bir ülke değil.Turistlerin genelide rus oluyor ve helsinki+lapland dışında bir yer ilgi görmüyor açıkçası.Turistin dışında bu ülkede çok göçmende yok.Göçmenlerin nüfusa oranı %0.5 ve finler çok fazla göçmen var diye şikayet ediyor aslında.Neden böyle,göçmenler nereli vs. gibi soruları zaten finlandiyaya özel başlık açtıgımda söylicem.
Aslında amerikada baya ünlü bunlar,basitçe alkolsüz meyve karışımı denilebilir.
Neden buraya gitmiştim?Çünkü arkadaşım vardı,hem onu göreyim hemde şehir hakkında iyi şeyler duymuştum.
Oulu ülkenin kuzeyindeki en büyük şehir.Ülkenin 4.büyük şehri ve 5 sene artarda ülkenin en yaşanabilir şehri seçildi.2 tane üniversite var ve nüfusu 200.000 civari çevre ilçelerle beraber.Kuzey kutup dairesinin hemen güneyinde yer aldıgı için laplande giden trenler buraya uğrar.Hemen batısında isveç var ama aralarında feribot seferi yok,neden yok onuda bilmiyorum aslında.Bir fin gelenegi olarak kendisine air bir adasıda var *pikisaari* diye.Ayrica ülkenin teknoloji başkenti burası.Trenden iniverip beni bekleyen Kristayla buluştum.
Şehir aslında baya küçük,plajı var ama yazın denize giriliyo.Sembolü şu arkadaş:
Neden şehrin sembolü bir polis onu bilmiyorum açıkçası.
Bunun dışında ülke genelinde oldugu gibi manyak derecede bisiklet var:
Tabi ki helsinkide gibi geniş olmasada bir market square var arkadaşlarda:
Türk restoranıda eksik değil:
İşleten arkadaş acımıyo dayıyo iskenderi 15-20 eurodan,söyleyeyim.
Fin gelenegi olarak geniş bir parkta eksik değil tabi:
Parkta gezdikten sonra Krista bir arkadaşını çagırdı ve hayatımda ilk defa smoothie denilen bir kavramla orada tanıştım:
Plajda deniz feneri olmazsa olmaz tabi:
Birde bilim müzesi vardi baya ilgimi çeken,onun resimlerini alamamişim,neden alamamişim bilmiyorum valla.
Akşam 8e kadar şehirde gezdik,sonra trenle helsinkiye geri döndüm.Tabi gezerken telefonumun şarjı bitti,helsinkide arkadaşlar *bizim misafir gelcek yaw* diyince bende *hasiktir lan naapcaz* modunda bindim trene.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder