Evet efenim,bilindiği üzere çoğu yeri gezmedim(napoli,messina falan) ama transfer olmadan önce marsilyayı aradan çıkarmayı becerdim.Hava baya baya kötüydü ama,yağmurlu falan.
Ha bu arada normal şartlarda gemiden ayrılırken barselonada 1 gece kalmam lazımdı ama gel gör ki süper şirketim son anda planı değiştirdiğinden dolayı 1 gece genovada kaldım.Barselonada yattı yani.
Hoş herkes gidiyo,o bakımdan çok bi problem değil benim için.
Sonuç olarak sabah erken kalkıp,gezimize başladık.
Burası hakkında ilk defa eski şirketteki ingiliz bi elemandan bilgi almıştım,abi çok kötü,pis,rezil bi yer falan demişti(bir ingilizin fransayi sevmesi beklenemez dimi?).Dediklerinden bazıları doğru çıktı gerçi o ayrı.
Marsilya baya baya eski bi şehir aslında(2500 yıllık falan,eski yunanlar kurmuş).Fransanında 2.en büyük şehri.Osmanlının Fransayla ittifak yaptığı zamanlarda Barbaros Hayrettin bi filoyla gelmiş buraya bazı şehirlere saldırmak için.Hoş başaramamış ama ossun diyoruz.Yenilince suçuda fransızlara atmış,bak sen.
Bu detayi bilmiyodum aslında.Turist bürosundaki hatun söyledi.Bizim resmi tarihimizde anlatılmaz tabi yenilgiyle sonuçlandığından dolayı.
Şehre geri dönersek;çok fazla gezilicek yeri yok,bende zaten her yerini gezemedim baştan söyliyim.Eski şehir,notre dame katedrali,La Vieille Charite(fakirler için kurulmuş zamanında),Palais de la Bourse bide ufak tefek bi kaç tane yer var o kadar.
Tam şehir merkezine gidecekken bizim türk grubuna rastlayınca,birlikte geziverdik.İyide oldu şimdi
İlk durağımız eski şehirdi:
Ha bu arada normal şartlarda gemiden ayrılırken barselonada 1 gece kalmam lazımdı ama gel gör ki süper şirketim son anda planı değiştirdiğinden dolayı 1 gece genovada kaldım.Barselonada yattı yani.
Hoş herkes gidiyo,o bakımdan çok bi problem değil benim için.
Sonuç olarak sabah erken kalkıp,gezimize başladık.
Burası hakkında ilk defa eski şirketteki ingiliz bi elemandan bilgi almıştım,abi çok kötü,pis,rezil bi yer falan demişti(bir ingilizin fransayi sevmesi beklenemez dimi?).Dediklerinden bazıları doğru çıktı gerçi o ayrı.
Marsilya baya baya eski bi şehir aslında(2500 yıllık falan,eski yunanlar kurmuş).Fransanında 2.en büyük şehri.Osmanlının Fransayla ittifak yaptığı zamanlarda Barbaros Hayrettin bi filoyla gelmiş buraya bazı şehirlere saldırmak için.Hoş başaramamış ama ossun diyoruz.Yenilince suçuda fransızlara atmış,bak sen.
Bu detayi bilmiyodum aslında.Turist bürosundaki hatun söyledi.Bizim resmi tarihimizde anlatılmaz tabi yenilgiyle sonuçlandığından dolayı.
Şehre geri dönersek;çok fazla gezilicek yeri yok,bende zaten her yerini gezemedim baştan söyliyim.Eski şehir,notre dame katedrali,La Vieille Charite(fakirler için kurulmuş zamanında),Palais de la Bourse bide ufak tefek bi kaç tane yer var o kadar.
Tam şehir merkezine gidecekken bizim türk grubuna rastlayınca,birlikte geziverdik.İyide oldu şimdi
İlk durağımız eski şehirdi:
Görüleceği üzere eski şehir çokta eski değil.Binaların çoğu 1700lerden kalma.Bu bölgede hala kuzey afrikalı göçmenler yaşiyor.Marsilya nüfusunun 3te 1'i kuzey afrikalı müslümanlardan oluşmakta.Bunun dışında nüfusun ciddi bir kısmı göçmen.Bundan dolayıda şehir pis zaten(kuzey afrikada pis zaten,gelen adamdan ne bekliyosun).
Şu 2 resmi baya sevdiğimden çektim:
Sokaklar dışında eski şehirde bir katedralde bulunmakta(hala inşaat halindeydi).
Katedralden sonra La Vieille Charite'ya gidilebilir -ki kendisi fakirler için kurulmuş bir mekan,aşevi işte-.400 yıllık bi bina
Bizim eski osmanlı hanlarına benziyo valla.
Aslında şehirde görülmesi gereken en önemli mekan Notre Dame Katedrali ama onu göremedik,uzaktan resmini çekmekle yetindik yağmurdan dolayı:
Şehirde güzel bi liman bölgesi var şimdi ne yalan söyliyim.Güneşliyken baya eğlenceli olabiler.O da şu şekilde:
Liman bölgesinden sonra görülecek tek yer *shopping street*.Onda da bişey yok aslında
Sağlı sollu trilyon tane mağaza(baya orjinal bi mangoda var,ama bomboştu,ne kadar garip lan).Benim gözüme çarpan bi tane şekerci ve new york stili hot dog yapan bi mekan oldu(bide ingilizce konuşuyolardı,vay vay vay diyoruz bu duruma).Bizim hatun kısmısı delirebilir ama fiyatlar pahalı,genel olarak marsilya pahalı bi yer şimdi.
Şehirden genel görüntülerle bitiriyorum:
Şehirde baya modern bir turist bürosu mevcut.İçeri girilip harita marita alınabilir,çalişanlar ingilizcede konuşuyo(vay babasını arkadaş,olaya gel).
Dil konusuna gelirsem;
Bilindiği üzere eğer Fransada fransızca konuşmuyosanız 20.sınıf vatandaş muamelesi görmektesiniz fransızlar tarafından(bak sen,nasi fransızca bilmezsin,rezil insan).Buna rağmen genelde gençler bu durumu çok sallamamakta gördüğüm kadarıyla ama dil yine sorunlu.En nihayetinde fransız milletini zaten sevmemekteyim(gemide başıma gelenleri anlatırsam kitap olur anasını satim,fransızlardan tabi).
Başkada bişey yok burayla alakalı.Sonraki yazım Palma hakkında olucak,ondan sonrada yeni gittiğim geminin limanlarına başlıcam.
Hadi babay.